BugünMakaleler

EL BAB’DA OLMAYABİLİRDİK

cropped-DB32A183F424-3.jpg

Bugün AKP karşıtı olan birçok yazar ‘’Suriye’de ne işimiz var’’ diye sitem ediyorlar. Evet, bu siteme aslında ben de katılıyorum. Hatta ben şu an ‘’El Bab’da da ne işimiz var’’ bile diyorum. Ancak bugün geldiğimiz durum itibarıyla böyle bir sitemde bulunmaya hakkımız yok. Çünkü bölge politikalarını geçmişe değil, geleceğe dönük değerlendirmemiz gerekiyor. Meseleye bu açıdan baktığımız zaman şu an itibarıyla Suriye’de olma zorunluluğumuz var. Hatta El Bab’ta da olma zorunluluğumuz var.

Suriye iç kargaşaya itilmeden evvel ‘’Suriye’de ne işimiz var’’ söylemi doğruydu. ABD ile birlikte hareket eden Batılı ülkelerin dolduruşuna gelmemiş olsaydık, evet Suriye’de işimiz yoktu. Suriye’de namaz kılmaya söz vermemiş olsaydık yine Suriye’de işimiz olmayacaktı. Suriye’de namaz kılmayı bırakın Süleyman Şah Türbesini bile koruyabilmiş olsaydık yine Suriye’de işimiz olmayacaktı. Keza yine Suriye sınırımız eli kanlı radikal dinci teröristlerin yolgeçen hanına dönmemiş olsaydı yine Suriye’de işimiz olmayacaktı. Kobani’nin IŞİD’in eline düşmemesi için Barzani’ye bağlı kuvvetlerin ülkemiz toprakları içinden Suriye’ye geçişine izin vermemiş olsaydık yine bugün Suriye’de işimiz olmayacaktı. Ancak olanlar oldu. AKP’nin çöken dış politikasından dolayı bugün Suriye’de olma zorunluluğumuz doğdu. Bugün itibarıyla Suriye’deki durumu geriye dönük de düzeltemeyeceğimize göre, PYD’nin ilan etmiş olduğu kantonlarının birleştirmesinin önüne geçmek için şimdi El Bab’ta olmak zorundayız.

Bugün yine birçok yazar güvenlik güçlerinin Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde PKK Terör Örgütüne yapmakta olduğu operasyonları da eleştiriyorlar. Açılım süreci boyunca yaşanan çatışmasızlık sürecine geri dönülmesini istiyorlar. Tabi bu yazarlarımız Açılım Süreci boyunca PKK Terör Örgütünün şehirlere inmesini görmezden geliyorlar. PKK’nın silah bırakmamasını görmek istemiyorlar. Bugün PYD’nin Suriye’de ilan etmiş olduğu kantonları dün PKK’nın Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgelerinde oluşturmak istediğini görmek istemiyorlar. Eğer PKK Açılım süreci içinde silah bırakmış olsaydı ve ülkeyi terk etmiş olsaydı bugün ben de güvenlik güçlerinin PKK’nın özyönetim ilan ettiği bölgelerde ne işi var derdim. PKK’nın terk ettiği bölgelerde güvenlik güçlerinin ne işi var derdim. PKK ülkeyi terk etmediği gibi aynı zamanda da silah bırakmadan dağdan şehirlere indiği için şimdi ben de güvenlik güçlerinin bu bölgelerde ne işi var diyemiyorum.

Güvenlik güçleri ülkemizde yapmakta olduğu bu operasyonların bir benzerini de şimdi Suriye’de yapmaktadır. Şimdi El Bab’ta olmasının sebebi de budur. Eğer güvenlik güçleri bugün El Bab’tan çekilecek olursa Suriye sınırımız PYD’nin eline geçecek. Aynı zamanda PYD kantonları birleştirecek. Mevcut bu durum görmezden gelinebilir mi? Evet, Suriye’de bulunan güvenlik güçlerimizin IŞİD Terör Örgütü ile girmiş olduğu çatışmalarda şehitler vermeye başladı. Özgür Suriye Ordusu denilen Suriye’nin vatan hainlerinin El Bab’ta bizi yalnız bırakmalarından dolayı maalesef şehit veriyoruz. Zaten Özgür Suriye Ordusu denen bu vatan hainleri Suriye’yi koruma noktasında samimi olsaydılar meşru Suriye Ordusundan kaçmazlardı. Suriye Ordusundan kaçan bu vatan hainleri şimdi de El Bab’ta IŞİD Terör Örgütünden kaçıyorlar. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da Suriye konusunda yapmış olduğu taktik hataların birisini de maalesef Özgür Suriye Ordusu’nda yaptı. Eğer Erdoğan Suriye’de muhatap olarak Özgür Suriye Ordusu yerine meşru Suriye Ordusu’nu muhatap almış olsaydı bugün El Bab’ta bu kadar şehit vermezdik.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye politikasında yanıldığı bir diğer durum ise El Bab’ı Careblus’a benzetmesidir. Erdoğan’ın hesap edemediği bir diğer durum da IŞİD’i ABD’nin desteklemesidir. Yani TSK El Bab’ta sadece IŞİD ile mücadele etmiyor. TSK El Bab’ta IŞİD’in yansıra ABD ile de mücadele ediyor. ABD çok iyi biliyor ki, eğer El Bab TSK’nın eline geçerse PYD’nin kantonlarının birleştirilmesi mümkün olmayacak. Aynı zamanda da Afrin PYD’nin elinden çıkacak. ABD bu durumu çok net bir şekilde görüyor. Zaten ABD daha önce bu yüzden TSK’yı bölgeden uzaklaştırmak istemişti. Suriye ve Irak’ta yapılacak olan operasyonları PYD ile birlikte yapma teklifi getirmişti. Şimdi ABD’nin yapacak tek bir hamlesi kaldı. O da El Bab’ın TSK’nın eline düşmesini önlemek. Şimdi ABD bu plan ile yatıyor, bu plan ile kalkıyor.

Dün Rusya ile Suriye Halep’i radikal dinci terör örgütlerinden nasıl temizlemişlerse bugün biz de El Bab’ı IŞİD’ten temizleyebiliriz. Ancak bu iş o kadar kolay değil. Bu konuda Rusya, İran ve Suriye’den destek almamız lazım. Zaten halen hazırda Moskova’da yapılmış olan bir mutabakat var. Bu mutabakat çerçevesi içinde hareket edilirse El Bab IŞİD’den temizlenir. TSK’da derin bir nefes alır. Yoksa bu kafa ile daha çok şehit veririz. Olan yine Mehmetçiklere olur. Ülkemizin dış itibarına olur.

Suriye’de Rusya, İran ve Suriye ile ortak hareket etmek için vakit henüz daha geçmiş değil. Aklın yolu birdir. Bugüne kadar yapılmış olan hatalardan bir ders çıkarılmış ise Suriye’de akılcı adım atmamızın önünde hiçbir engel yok. Cumhurbaşkanı Erdoğan yeter ki eski yapmış olduğu hataları bir daha tekrarlamasın. 28.12.2016

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title