DARBE OLMADI, SIRADA SUİKAST VAR
FETÖ ile ABD eskiden beri Atatürkçülerin ve ulusalcıların darbe yapacaklarını söylerlerdi. Bu tezlerini de TSK’nın eski yapısına dayandırırlardı. Özellikle 12 Mart ve 12 Eylül Askeri Darbelerini örnek gösterirlerdi. Oysaki bu iki darbeyi de ABD yaptırmıştı. Hatta ABD 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası ‘’ Bizim oğlanlar darbe yaptılar’’ şeklinde telaffuz bile etmişlerdir. Bundan dolayı TSK’yı ABD’nin güdümünden çıktıktan sonra potansiyel darbe kurumu olarak gördüler. Dolayısıyla TSK’nın içinde bulunan Atatürkçüleri de potansiyel darbe girişimcileri olarak lanse ettiler.
FETÖ ile ABD TSK’nın darbe yapacağı savından yola çıkarak Ergenekon ve Balyoz Davalarını başlattılar. Güya TSK içindeki darbecileri saf dışı ediyorlardı. Askeri vesayete son veriyorlardı. Falan filan. Bu davalar ile TSK’nın emekli ve muvazzaf subaylarını zindanlara attılar. Yurtsever aydınları, gazetecileri, yazarları, akademisyenleri de Silivri zindanlarına attılar. Böylelikle o güne kadar ele geçiremedikleri TSK’yı da çökerttiler. Mustafa Kemal Atatürk’ün askerlerini itibarsızlaştırdılar. Çünkü ortada bir proje vardı. Ve bu projenin hayata geçebilmesi için direnç odaklarının kırılması gerekiyordu. Ergenekon ve Balyoz Davaları ile bu amaçlarına ulaştılar. Sonrasında Büyük Ortadoğu Projesinin ülkemiz ayağının Açılım sürecini başlattılar. Amaç memleketi parçalamaktı. Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesini ülke topraklarından koparmaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. MİT’i Erdoğan’dan alamadılar. Erdoğan’ın Başkanlığı konusunda da anlaşamadılar. Sonrasında da olanlar oldu. İpler koptu. 17 / 25 Aralık Operasyonu ile düğmeye bastılar. Bu operasyon sonuç vermeyince MİT Tırları operasyonunu yaptılar. Bu operasyon da sonuç vermeyince 15 Temmuz Darbe girişimini yaptılar. Amaç artık belliydi. Hizadan çıkan Erdoğan bitirilmeliydi. AKP Erdoğan ’sız devam etmeliydi. Çünkü Açılım sürecinin devamı buna bağlıydı. Büyük Ortadoğu Projesinin ülkemiz ayağı yeniden harekete geçmesi de buna bağlıydı. Bunun için 15 Temmuz da hizadan çıkan Erdoğan’a karşı darbe girişiminde bulundular.
FETÖ ile ABD şimdi yine tehdit savurmaya başladılar. Dün TSK darbe yapacak yalanı ile Atatürkçüleri hedef gösteriyorlardı. Fakat 15 Temmuz da TSK’nın içindeki imamları ile kendileri darbe girişiminde bulundular. Bugün de Atatürkçülerin Erdoğan’a suikast yapacaklarını söylüyorlar. Demek ki Erdoğan’a suikast yapacaklar. Şimdiden bunun temelini atıyorlar. Peki, Erdoğan FETÖ ile ABD’nin bu girişiminden haberi var mı? MİT bu konuda gerekli önlemlerin alınması için istihbarat topluyor mu? Orasını bilemiyorum. Ancak bildiğim bir şey varsa o da, ABD ile FETÖ’nün boş durmadığıdır. Her koldan Erdoğan’ı sıkıştırdıklarıdır. Çünkü Büyük Ortadoğu Projesinin ülkemiz ayağı harekete geçmediği müddetçe emellerine ulaşamayacaklar. Bu yüzden Erdoğan’a suikast yapmayı planlıyorlar.
Peki, Erdoğan ABD ile FETÖ’ye karşı nasıl ayakta kalabilir? Yapılması düşünülen suikast girişimini nasıl bertaraf edebilir? Öncelikle şunu söyleyeyim ki; Erdoğan 15 Temmuz Darbe girişimine karşı çıkan iradenin dışına çıktığı müddetçe ayakta kalamaz. Lozan Barış Antlaşmasını tanımadığı müddetçe ayakta kalamaz. Milli birliği ve ulusal bütünlüğü savunmadığı müddetçe ayakta kalamaz. Laik Türkiye Cumhuriyetini koruyup kollamadığı müddetçe ayakta kalamaz. TSK’yı eski yapısına dönüştürmediği müddetçe ayakta kalamaz. Okulları İmam Hatipleştirmeye devam ettikleri müddetçe ayakta kalamaz. FETÖ’nün siyasi ayağını ortaya çıkarmadığı müddetçe ayakta kalamaz. Ülke içindeki ABD üslerini kapatmadığı müddetçe ayakta kalamaz. Ülkeyi NATO’dan çıkarmadığı müddetçe ayakta kalamaz. Bölge ülkeleri ile birlikte hareket etmediği müddetçe ayakta kalamaz. Çünkü artık ok yaydan çıktı. Erdoğan’ın Rusya ile Türk Akım Projesini imzalamasından sonra ABD ile yeniden anlaşması da zor görünüyor. Dolayısıyla Erdoğan’ın ayakta kalabilmesi için bundan sonraki süreçte Türk Milletinden başka sığınacak yeri kalmadı.22.10.2016