BugünMakaleler

ÜLKEYİ EYALETLERE BÖLECEKLER

16 Nisan rejim değişikliği referandumu kabul edilirse ülkeyi eyaletlere bölecekler. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Çünkü her şey daha iyi olacak diyerek seçmenlere yutturmak istedikleri yasa değişikliğinde bile böyle bir madde var. Şu ana kadar böyle bir maddenin olmadığını inkâr da etmediler.

Bugüne kadar en çok ‘’ Çift başlılık olmasın’’ dediler. Sanki Başbakan Cumhuriyet Halk Partisinin üyesi de, bu yüzden Cumhurbaşkanı’na zorluk çıkartıyor. Başbakan ve Bakanların tamamı kendilerinden değil mi kardeşim? Böyle bir durumda nasıl çift başlılık olur? Eğer Başbakan Binali Yıldırım Cumhurbaşkanı’nı dinlemiyorsa Davutoğlu gibi istifa ettirsinler. Onun yerine yeni bir Başbakan seçsinler. Öyle değil mi? Şimdi durduk yerde Binali Yıldırım’dan dolayı Başkanlık sistemi dedikleri rejim değişikliği sistemine geçmeye ne gerek vardı? Ancak sorun çift başlılık filan değil. Tek dertleri Cumhurbaşkanı’nın aşmış olduğu yetkileri yasal hale getirmek. İkinci dertleri de ülkeyi bölüp parçalamak suretiyle ikinci İsrail Devletinin önünü açacak adımları atmaktır. Başka amaçları yok. Ülkeyi daha uygar, daha medeni ülkeler seviyesine taşımak gibi bir amaçları yok. Bugüne kadar böyle bir amaçları da zaten hiç olmadı.

Baştan da söylediğim gibi16 Nisan Pazar günü yapılacak olan rejim değişikliği referandumu ile ülkeyi eyaletlere bölecekler. Bunu nasıl yapacaklarını müsaadenizle açıklayayım. Öncelikle Anayasamızın 123. maddesini gözden geçirerek başlayayım. Anayasanın halen yürürlükte olduğu 123. Maddesi aşağıda olduğu gibidir.

IV. İdare
A. İdarenin esasları
1. İdarenin bütünlüğü ve kamu tüzelkişiliği
MADDE 123. – İdare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir.
İdarenin kuruluş ve görevleri, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarına dayanır.
Kamu tüzelkişiliği, ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak kurulur.

Şimdi123. Maddeyi 16 madde de nasıl değiştirdiklerine bakalım.

123 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ancak kanunla veya kanunun açıkça verdiği yetkiye dayanılarak” ibaresi “kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle”

Ülkeyi eyaletlere nasıl bölmek istediklerini gördünüz değil mi? 123. Madde; idare, kuruluş ve görevleriyle bir bütündür ve kanunla düzenlenir, diyor. Mevcut Anayasamıza göre kanunları TBMM’nin yaptığını sanıyorum bilmeyeniniz yoktur. Ancak şimdi bu ibare ‘’kanunla veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle ‘’ şeklinde değiştiriliyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanına rejim değişikliği referandumu kabul edildikten sonra bu yetkiyi kullanmasının önü açılıyor. Daha da açıkçası Cumhurbaşkanı idarenin kuruluş ve görevlerini, merkezden yönetim ve yerinden yönetim esaslarını bir kararname ile yeniden düzenleyebilecek. Böylelikle Cumhurbaşkanı ülkeyi eyaletlere bölebilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yetkiyi bu şekilde kullanacağını da nereden çıkarıyorsun dediğinizi duyar gibiyim. Doğrusunu isterseniz ben bir yerden çıkarmıyorum. Öncelikle bunu söyleyeyim. Ben Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu konu ile ilgili 2013 yılında katıldığı bir televizyon programında yapmış olduğu konuşmasına göre tahminde bulunuyorum. Bakın o konuşmada Erdoğan neler söylemiş.

“Bunlar, tarihi filan bilmiyorlar. Bunların tarih bilinci yok. Şimdi ‘cumhuriyete savaş açmak’ derken, bir defa dünyaya şöyle bir bakalım. Dünyada gelişmiş güçlü ülkelere bakarsanız, bunların hiçbirinde eyalet korkusu diye, eyalet endişesi diye bir şey yoktur. Tam aksine eyalet yapılanmaları o güçlü ülkelerde çok daha süratle kalkınmayı getirir ve demokraside özellikle siyasi rekabeti getirir. Bu, güçlenme alametidir. Gelelim bizim kendi tarihimize. Osmanlı’ya baktığımız zaman, o güçlü Osmanlı’da mesela çok daha enteresan Lazistan eyaleti var, Kürdistan Eyaleti var. İniyoruz güneye yine aynı şekilde eyalet sistemleri var. Niye Osmanlı güçlü ve oralarda hiç çekinmeden rahatlıkla bunları vermiş. Şimdi ben MHP’ye endişeyle bakıyorum. Haydi, CHP’yi bu konuda farklı düşünürüm de. Ama MHP bir taraftan ‘Osmanlı’nın devamıyız’ diyecek veya ‘Osmanlı’yız’ diyecek. Öbür taraftan Osmanlı’nın bu devlet yapısındaki yaklaşım tarzını görmezlikten gelecek.”

Buyurun bakalım buradan yakın. Bu sözleri söyleyen Erdoğan’ın rejim değişikliği sistemi kabul edildikten sonra halen daha ülkeyi eyaletlere bölmeyeceğini düşünüyor olamazsınız. Yetki var mı? Var. Ülkeyi eyaletlere bölme düşüncesi var mı? Var. Daha ne söyleyeyim?

Bu konudaki düşüncemi salt Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerine de bağlamıyorum. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe de Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yayın organı olan Şehir Araştırmaları Dergisi’nde eyalet sistemine geçilmesini öneriyor. İsterseniz Cumhurbaşkanı Başdanışmanı şükrü Karatepe’nin bu dergiye yazmış olduğu makalenin son bölümüne bakalım.

‘’Şehir yönetiminin başkanlık sistemine uyumlu hale getirilmesi için düzenlemeler yapılırken, büyük şehirlerin hizmetler alanında değişen rolü dikkate alınarak, şehir yönetimi yeniden tanımlanmalıdır. Bu tanımlama yapılırken, büyükşehir belediye başkanına doğrudan ‘şehir başkanı’ veya ‘büyükşehir başkanı’ gibi bir ad verilmelidir. Bütün şehirde özel idarelerin kalkması ve iki başlı yürütmenin sona ermesi ise başkanlık sisteminin tam olarak kurulması yönünde atılan önemli bir adımdır.”

Bu konuda yine Cumhurbaşkanı Başdanışmanlarından Mehmet Uçum da geçenlerde sosyal medya üzerinden bir tweet attı.

“Halk kendi Devletini kurmak için adım atıyor, 16 Nisan Kutlu Olsun”

Ülkenin eyaletlere bölünmesi ile ilgili son bir örnek daha vereyim. Aslında bu konuda daha birçok örnek var ama bu örnekleri muhataplarından öğrenmenin daha doğru olacağı kanaatindeyim. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha geçenlerde Diyarbakır’da bir konuşma yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın burada yapmış olduğu konuşmanın ilk bölümüne yorum yapmadan yer veriyorum.

“Bu PKK yanlıları ikide bir diyorlar ki ‘barış, barış, barış.’ Lafla barış olur mu? Elinde silahla dolaşanlarla barış olur mu? Biz inşa ediyoruz. Biz ihya ediyoruz. Biz, Diyarbakır Belediyesinin önünde hüngür hüngür ağlayan, çocukları dağa kaçırılmış anaları unutmuyoruz. Onlara barış diyenler nasıl baktılar, haince baktılar. Ama biz şefkatle baktık, merhametle baktık. Barışın fedaileri biziz, özgürlüklerin fedaisi biziz ve bundan sonra da böyle olacak. Biz sizi gizli değil alenen sevdik.”

16 Nisan rejim değişikliği referandumunun kabul edilmesi halinde halen daha ülkenin eyaletlere bölünmeyeceğini düşünüyor olamazsınız. Eğer halen daha güzel şeyler olacak diyorsanız artık benim başka söyleyecek hiçbir sözüm yok. Sizleri bilmem ama ben sözün bittiği yerdeyim.12.04.2017

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title