PKK İLE MASAYA OTURURSANIZ BİR DAHA KALKAMAZSINIZ
Uzun bir süredir iktidar partisinin PKK Terör Örgütü ile görüştüğüne dair haberler geliyor. Keza yine FETÖ ile de yeniden barışma sinyalleri geliyor. Bu iddiaları ben uydurmuyorum. Bu bilgiler basına sızmış bilgilerdir. İktidar partisinin ileri gelenleri bu bilgileri yalanlamadıklarına göre demek ki, görüşmeler saman altından yürütülmeye başlanmış.
Sanıyorum FETÖ ile daha önce olduğu gibi yine ortak müşterek konularda işbirliği yapmanın yolunu arıyorlar. Anlayacağınız ne yaptıkları belli değil. Bir bakıyorsunuz yağan yağmurlarda birlikte ıslandıklarını söylüyorlar. Bugün ise kanlı bıçaklı oldular. Görüşme sinyalleri geldiğine göre demek ki yarın yine yağacak olan yağmurlarda birlikte ıslanmanın adımını atıyorlar. Ben bu aşamadan sonra halen daha FETÖ ile müşterek konularda anlaşmanın yolunu arıyorlarsa başka söyleyecek bir söz bulamıyorum.
FETÖ ile olası bir anlaşmanın yolu aranır da PKK Terör Örgütü ile aranmaz mı? Elbette aranır. Ne de olsa 16 Nisan Pazar günü referandum seçimleri var. Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi seçmenlerinden oy alabilmek için PKK Terör Örgütü ile de görüşülebilir. PKK, EVET diyorsa sorun olmaz. Ancak PKK HAYIR diyorsa sorun olur. HAYIR diyenlerin tamamı terörist olur. Çukur olur. Ancak her kim terörist de olsa EVET diyorsa hiçbir şey olmaz. Anlayacağınız EVET için her şey mübah ancak HAYIR için aynı şey söz konusu değil. Böylesine adilane bir ortamda referandum seçimleri yapılıyor. Seçimlerin OHAL ortamında yapılması da cabası.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır’da yapmış olduğu konuşmanın bir bölümüne dün yer vermiştim. Gördüğüm lüzum üzerine bugün bir defa daha yer veriyorum.
“Bu PKK yanlıları ikide bir diyorlar ki ‘barış, barış, barış.’ Lafla barış olur mu? Elinde silahla dolaşanlarla barış olur mu? Biz inşa ediyoruz. Biz ihya ediyoruz. Biz, Diyarbakır Belediyesinin önünde hüngür hüngür ağlayan, çocukları dağa kaçırılmış anaları unutmuyoruz. Onlara barış diyenler nasıl baktılar, haince baktılar. Ama biz şefkatle baktık, merhametle baktık. Barışın fedaileri biziz, özgürlüklerin fedaisi biziz ve bundan sonra da böyle olacak. Biz sizi gizli değil alenen sevdik.”
Gördüğünüz üzere Cumhurbaşkanı Erdoğan Diyarbakır konuşmasında PKK Terör Örgütü ile barış yapmanın koşullarını açıklıyor. Masaya yeniden oturmanın sinyallerini veriyor. Sanıyorum bu konuşmadan her şey anlaşılıyor. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hesap edemediği bir durum var. O da PKK Terör Örgütü ile masaya oturulması durumunda bir daha ayağa kalkılamaması durumudur. Çünkü daha önce TSK’nın yapısı operasyon yapabilir durumdaydı. Moral yapısı da üç aşağı beş yukarı yerindeydi. Oysaki TSK şimdi operasyon yapamaz hale geldi. Moral yönünden de çökmüş durumda. Emir komuta zinciri de bozuldu. Bu yapı ile Suriye’de belki bir operasyon yapabilirsiniz. Ancak ABD destekli PKK Terör Örgütü karşısında eski başarıyı sağlayamayabilirsiniz. Eğer ABD PKK Terör Örgütü’ne destek vermez ise eskisi gibi yine bu terör örgütü ile baş edebilirsiniz. Ancak ABD bugün Suriye’de oluşan kantonları nasıl savunuyorsa yarından sonra TSK’nın karşısındaki PKK Terör Örgütü’nü de öyle savunmaya başlayacak. Hatta ABD yarından sonra PKK Terör Örgütü’ne Suriye’de olduğu gibi dost unsurlar demeye başlayacak. Bu durumu görmemek için insanın ya akıl tutulması yaşıyor olması lazım, ya da bilerek olanlara göz yumması lazım. İkisinden biri. Başka bir seçenek yok. 13.04.2017
