SURİYE’DE ‘’BARIŞA AÇILAN KAPI’’ KONULU KONFERANS
28 Eylül Cumartesi günü Sarıyer’de bulunan Tarabya Otelinde Cumhuriyet Halk Partisi’nin düzenlemiş olduğu Suriye konulu bir buluşma vardı. Bu buluşmaya ister konferans deyin, ister toplantı deyin bunun pek fazla bir önemi yok. Önemli olan bu toplantının Suriye’de devam etmekte olan kargaşaya bir katkısının olup olamayacağıdır.
Bu konferans ile ilgili yapılan açıklamada, Suriye’de bulunan tüm tarafların davet edildiği açıklandı. Suriye Hükümetini temsil etmek amacıyla davet edilenlerin ise vize sorunu ile karşılaştıkları için katılamadıkları söylendi. Konferansa YPG’ye yakınlığı ile bilinen Amy Austin Holmes’in katılması ve bu konferansta bir konuşma yapması, bunun karşısında eşitlik olması açısından Rusya tarafından da bir yetkilinin bir yanıt verememesi bu konferansın adil şartlarda geçmediğinin bir kanıtıdır. Bu konferansa meşru Suriye hükümetinden bir yetkilinin ve muhalifleri temsilen bir yetkilinin de katılması gerekirdi. Muhalif derken Suriye’de bulunan terörist yapılanmalardan bahsetmiyorum. Suriye’de yaşayan ve eline silah almadan muhalefet yapanlardan bahsediyorum.
Konferans ile ilgili dikkat çekmek istediğim diğer bir konu ise bu buluşma ile ilgili iktidar tarafından bir katılımın olmamasıdır. Esasen fiilen yürütmenin başında olan iktidar partisinden bir katılım olmaması düzenlenen bu konferansın yapacağı etki ile doğrudan ilişkilidir. Sonuçta düzenlenen bu konferans, uygulanmakta olan Suriye politikasına yapıcı bir katkısı olmayacak ise boşu boşuna düzenlenmiş bir konferanstan olmaktan bir adım öte gitmeyecektir.
Suriye’de barış görüşmeleri ile ilgili halen Rusya, İran ve ülkemizin birlikte düzenledikleri Astana görüşmeleri var. Ve bu görüşmeler halen devam ediyor. Astana sürecinin en son toplantısı 16.09.2019 günü Ankara’da yapıldı. Esasen Suriye’de akan kanı Astana Süreci durdurdu. Halen daha iç çatışmalar yüzünden yaşamını yitiren masum insanlar var ama bu sayı eskiye oranla gözle görülür bir şekilde azaldı. Sonuçta çatışmaların durmasını sağlayan Rusya ve İran’ın etkin politikası oldu. Bu durum görmezden gelinemez. Özellikle Cumhuriyet Halk Partisi bu durumu iyi yorumlamalıdır. Suriye politikasında iktidar partisi yanlış yaptı mı? Evet, yaptı. Halen daha da yanlış yapmaya devam ediyor mu? Evet, devam ediyor. Meşru Devlet Başkanı Beşar Esat’ı tanımamak en büyük hatalardan birisidir. İktidar partisinin uyguladığı ikinci bir hata ise Suriye’de meşru Suriye Ordusu yerine ordudan kaçanlardan kurulan Özgür Suriye Ordusu ile beraber hareket etmeleridir. Üçüncü bir hata ise İdlib’de bulunan El – Kaide bağlantılı terörist yapıları koruma ve kollamalarıdır. Dördüncü bir hata ise Astana Süreci ile Rusya ve İran ile birlikte hareket ederken diğer taraftan da Suriye’nin bölmeye çalışan ABD ile de ortak hareket etmeye çalışmalarıdır. Ancak iktidar partisi diğer taraftan da Astana Sürecinin katılımcısı olarak Rusya ve İran ile birlikte hareket ederek Suriye’nin toprak bütünlüğünü baz alan görüşmeleri sürdürüyor. Bu durumu görmezden gelemeyiz.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tavanı Suriye’de bir rol almak, Suriye’nin toprak bütünlüğünü savunmak ve Suriye’de iç barışın bir an evvel gelmesini istiyorsa öncelikle ABD’nin Suriye’yi bölmek için sahada olduğunu anlamak zorundadır. ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi için sahada olduğunu bilmek zorundadır. Suriye’de salt İdlib’deki terörist yapılanmaları tehdit olarak görmekle Suriye sorunu çözümlenemez. İdlib’deki oluşumlar ne kadar terörist yapılanmalar ise PYD’de bir o kadar terörist bir yapılanmadır. Esasen bölgede eline silah alarak meşru Suriye Hükümetine karşı bayrak açan her bir oluşum bir terörist yapılanmadır. Biz bugün PKK’yı nasıl bir terörist yapı olarak görüyorsak Suriye Hükümeti de PYD’yi de, İdlib’deki oluşumları da bir terörist yapılanma olarak görüyor. Biz ülkemizde terörle nasıl mücadele ediyorsak, Beşar Esat’da kendi ülkesinde terörle mücadele ediyor. Bu gerçeği görmeden Suriye sorununa bir katkı sağlanamaz.
Amy Austin Holmes düzenlenen toplantı da basına yansıyan haberlere göre PKK ile Türkiye’nin barış görüşmelerinin de başlaması gerektiğini söylemiş. İşin en acıklı yanı da bu konferansı düzenleyen Cumhuriyet Halk Partisi’nin yetkililerinin Holmes’e bu konuda yanıt verememiş olmalarıdır. Siz Suriye’ye barışın egemen olması konusunda bir konferans düzenleyeceksiniz, ama öte taraftan da konferansta bir ABD’li çıkarak ülkenin PKK ile görüşmelere başlaması gerektiğini söyleyecek, siz de bu açıklamalara sessiz kalacaksınız. Eğer sizin bu açıklamaya bir yanıtınız yok ise Suriye konusunda da bir rol alamazsınız.
30.09.2019