YAŞATMAYI SEVİYORUM
Bugün, her sabah olduğu gibi yine gazetemi okuduğum Kafe’deyim.
Güne Kafe’ de bulunan saksıdaki biberi sulayarak başladım.
Kafe işletmecisine inat bu biberi kurutmadan yaşatmak azmindeyim.
Aslında biber yediğimden filan değil.
Yeşili sevdiğimdendir inadım.
Bayramda Kafe’ ye gidemeyeceğim için biberin ağzından bir mektup yazmıştım.
Geçen gün Kafe sahibine ‘’biberleri kurutma’’ deyince,
“O mektubu sen mi yazdın” dedi.
Ben de ” evet, ben yazdım” dedim.
“Biberleri kurutma diye yazdım” dedim.
Sanki çok önemsiz bir şey yapmışım gibi güldü.
Ben bir teşekkür beklerken, o ‘’bir kaç tane koparıp alabilirsin” dedi
Yani beni biberi yemek için suluyormuşum pozisyonuna düşürdü.
Tabi ki cevabını verdim.
Aslında ben de biber yemeyi severim.
Hatta sabahları kahvaltıda büyük bir zevkle yerim.
Ancak benim verdiğim mücadele yeşili korumak.
O günden bugüne her sabah o biberleri sulamaya devam ediyorum.
Onu capcanlı gördükçe derin bir nefes alıyorum.
Yaşadığımın farkına varıyorum adeta.
Sonuçta verdiğim mücadele bir bitki de olsa yaşatmayı seviyorum.
Hepsi bu.
30.09.2019