SON KALE MECLİS
Sonunda beklenen gün geldi çattı. Pazartesi günü itibarıyla MHP’nin gündeme taşıdığı Başkanlık Sistemi görüşmeleri ve oylaması başladı. İlk gün görüşmelerden sonra Anayasa teklifinin tüm maddelerinin oylamasına geçilmesi oylandı. Oylama sonucunda Anayasa teklifine 338 oy çıktı. Böylelikle Anayasa teklifinin tüm maddelerinin oylanmasının önü açılmış oldu. Bundan sonra Meclis Genel Kurulu’na sevk edilen 18 madde tek tek oylanacak. Böylelikle günlerdir konuşulan Başkanlık Sistemi TBMM’de ya kabul edilecek, ya da ret edilecek.
Başkanlık sisteminin görüşülmeye başlandığı sıralarda sivil toplum örgütleri ile Cumhuriyet Halk Partililerin TBMM önünde karşı gösterileri vardı. Bu gösteriler karşısında her zaman olduğu gibi polisimiz yine destan yazdı. Yeni Anayasaya tepki veren göstericilerin bildiri okumaları engellendi. Göstericilerin üzerine yine gaz sıkıldı. Hatta Cumhuriyet Halk Partili bir Milletvekili yaralandı. Ancak tüm olup bitenlere rağmen AKP ile MHP yangından mal kaçırırcasına Başkanlık Sisteminin TBMM’de görüşülmesini devam ettirdiler. Çünkü Cumhuriyetin yıkılması konusunda yapmış oldukları bir anlaşma var. Bu anlaşmanın gereğini de fazlasıyla yerine getiriyorlar.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ‘’ Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ der. Atatürk’ün bu sözü TBMM’nin de varlığını simgeler. Yeni Anayasa ile bu egemenlik milletten alınarak ileriki günlerde yeni seçilecek Cumhurbaşkanına veriliyor. Yani şimdiki Cumhurbaşkanı Erdoğan’a veriliyor. Yürütme yetkisi bütün olarak, yasama ve yargı yetkileri de büyük ölçüde Erdoğan’a devrediliyor. Çünkü Anayasa teklifi kabul edilirse yeni şekillenen HSYK’nın 7 üyesini TBMM, 6 üyesini de Cumhurbaşkanı belirlemiş olacak. Böylelikle Erdoğan yargıyı da tamamen kontrolü altına almış olacak. Dolayısıyla yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığa da tamamen yok edilmiş olacak. Kuvvetler ayrılığı da, kuvvetler birliğine dönüşmüş olacak.
Eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal pazartesi günkü oturumda tarihi bir konuşma yaptı. Ancak bu konuşma halkın TBMM’de yapılmakta olan görüşmeleri takip edebilmesi için daha önce kurulan TRT 3’den yayınlanmadı. Daha doğrusu TRT 3 şu an spor kanalına dönüşmüş durumda. Meclis konuşmaları ise Meclis TV adı altında kapalı devre yayın olarak sunuluyor. Dolayısıyla vatandaşlar TBMM’de yapılmakta olan bu görüşmeleri izleyemiyorlar. Bu görüşmeleri şu an için HALK TV ve yeni kurulan KÜLTÜR TÜRK kanalından izleyebiliyoruz. Anlayacağınız AKP ile MHP TBMM’ye birlikte sundukları Başkanlık Sistemini milletten gizliyorlar. Milletin TBMM’ye göndermiş olduğu AKP’li ve MHP’li vekiller milletin haber alma özgürlüğünü gasp ediyorlar. AKP eskiden beri Meclis TV’yi aralıklı olarak devre dışı bırakıyordu. Ancak şu an yapılmakta olan görüşmeler milleti kökten ilgilendiriyor. Yani rejim değiştiriliyor. Şu an TBMM’de oylanmakta olan görüşmelerin milletten kaçırılmasının asıl sebebi de budur.
Öteden beri savunageldiğim bir tezim var. O da eğer bu Başkanlık Sistemi Meclis’ten geçerse referandumdan da hayli hayli geçeceğidir. İlk bakışta Başkanlık Sistemine millet geçit vermez diye düşünüyorsunuz değil mi? Evet, ben de sizin gibi düşünüyorum. Ben de Türk Milletinin millet egemenliğine dayalı Cumhuriyetin yıkılmasına müsaade etmez diye düşünüyorum. Ben de Türk Milletinin Cumhuriyeti koruyup kollamak için elinden geleni yapağına inanıyorum. Bu konularda sizlerle aynı fikirdeyiz. Ancak bu öngörüler hilesiz, eşit bir ortamda yapılan referandumlar için geçerlidir. Fakat şu an ülkemizde yapılmakta olan gerek yerel seçimler, gerek milletvekili genel seçimleri ve gerekse referandumlar adil şartlarda yapılmıyor. Cumhurbaşkanı baştan beri tarafsız değil. Cumhurbaşkanı yapılan tüm seçimlerde partisi adına oy istiyor. Yüksek seçim Kurulu da bu durumu görmezden geliyor. Cumhurbaşkanı üzerine vazife olmadığı halde ülkenin bütçesi ile seçim çalışmalarına katılıyor. İktidar partisi herkesin gözü önünde rüşvet dağıtıyor. Sandıklarda hile yapılıyor. Muhalefet partileri ise tüm bu olup bitenler karşısında ne tepki gösterebiliyorlar ne de sandıklara sahip çıkabiliyorlar. Böyle bir ortamda bu referandumdan ‘’ hayır’’ oyu çıkar mı? Hele hele OHAL şartlarında yapılan bir referandum da Başkanlık Sistemi ret edilebilir mi?
Ben Cumhuriyete Meclis’te sahip çıkılması gerektiğini söylüyorum. Son Kale’nin Meclis olduğunu söylüyorum. Eğer bu Başkanlık Yasası Meclis’ten geçerse bilin ki, referandumdan da geçer. Son Kale Meclis geçilirse Cumhuriyet geçilir. Varlığını ve mevcudiyetini bu cumhuriyete borçlu olan tüm milletvekillerine sesleniyorum.
‘’Eğer yüreğinizde azıcık ta olsa bir vatan sevgisi, bir Cumhuriyet aşkı varsa kardeşim, Meclis’e sahip çıkın. Eğer bugün parlamentoda Milletvekili olarak görev alabiliyorsanız bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete borçlusunuz. Bilin ki, Cumhuriyet varsa siz de varsınız, Cumhuriyet yoksa siz de yoksunuz’’11.01.2017