SANDIĞA SAHİP ÇIKAN KAZANIR
Geçen yazımda Başkanlık sisteminin referandum oylaması ile ilgili endişemi paylaşmıştım. Açılımını da daha önceki yazılarımda dile getirmiştim. Fakat gördüğüm lüzum üzerine bugün yine bu konuya değinmek istedim. Çünkü bu referandum da rejim değişikliği oylanacak. Başbakan her ne kadar rejimle ilgili bir sorunumuz yok dese de bal gibi rejim değişikliği oylanacak. Aklı başında olan her Türk vatandaşı zaten bu durumu anlar.
Eğer bu referandum da rejim değişikliği oylanmayacak olsaydı her şeyden önce Cumhurbaşkanı Erdoğan tatile çıkmak için Başkanlık Yasası denilen rejim değişikliği yasasının TBMM’den geçmesini beklemezdi. Öyle değil mi? Cumhurbaşkanı Erdoğan rejim değişikliğinin TBMM’den geçiş süreci boyunca hiçbir tarafa ayrılmadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan genellikle TBMM’de önemli konuların görüşüldüğü dönemlerde hiçbir tarafa ayrılmaz. İşler ne zaman rayına girerse Erdoğan o zaman normale döner. Hatırlarsanız, bundan önce Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı seçildiği dönemde de Erdoğan hiçbir yere ayrılmamıştı. O dönem Meclis’in açılması için 367 yeter sayısı aranıyordu. Eğer 367 sayısına ulaşılabilirse Meclis açılabilecekti. O zaman Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Baykal Cumhurbaşkanının uzlaşı ile seçilmesini istiyordu. İlk etapta Erdoğan’da Cumhurbaşkanının uzlaşı ile seçilmesine sıcak bakmıştı. Fakat sonrasında Bahçeli uzlaşı aramaksızın Meclis’e gireceğini söyleyince Erdoğan’da soluğu Antalya’da almıştı. Şimdi de rejim değişikliği yasası TBMM’den geçince Erdoğan bu sefer soluğu Tanzanya’da aldı. Demek istediğim şu an TBMM’den geçen yasa rejim değişikliği sistemidir. Her şeyden evvel bir defa bunun altını kalın harflerle çizeyim.
Bugünkü yazımın asıl konusu ise sandık meselesidir. Normal şartlarda yapılacak olan rejim değişikliği oylamasından evet oyu çıkmaz. Çünkü İktidar partisinin dışında kalan tüm siyasi partilerin tabanı neredeyse rejim değişikliğinden yana değiller. MHP’nin tavanı Bakanlık ve milletvekilliği pazarlıklardan dolayı evet diyecek ama tabanları büyük bir olasılıkla hayır diyecekler. Çünkü rejim değişikliği MHP’nin tabanını rahatsız etmiş durumda. Hatta AKP’nin tabanında da bu rejim değişikliğinin rahatsızlığı var. Ancak bu kesimler şimdilik rengini belli etmek istemiyorlar. Milletvekilleri de zaten yoğun baskılar altında TBMM’de oy kullandılar. Özellikle şu an yönetim ile ters düşen kesim rejim değişikliğine soğuk bakıyor.
Diğer siyasi siyasi partiler de şimdiden oylarının rengini belli etmeye başladılar. Şu ana kadar Türkiye Komünist Partisi, Saadet Partisi, Vatan Partisi, Demokrat Parti bu yasaya hayır diyeceklerini söylediler. Daha sonra tutumlarında bir değişiklik olur mu bilemem. Cumhuriyet Halk Partisi ise zaten hayır oyu kullanacak. TBMM’de de bu yönde mücadele ettiler. Şu anki pozisyonlarına bakılırsa HDP’de hayır diyeceğini söylüyor. HDP belki sandığa gitmeyebilir ancak en azından evet oyu kullanmayacak gibi görünüyor. Eğer HDP pozisyonunu değiştirirse işin rengi de değişir. Ancak AKP ile MHP beraber hareket ederken aynı zamanda HDP ile de beraber hareket edemez. Çünkü böyle bir durum eşyanın tabiatına aykırı olur. AKP ya HDP ile beraber hareket eder, ya da MHP ile beraber hareket eder. İkisinden biri. Şu anki tabloya göre AKP ile MHP beraber hareket ediyor. Dolayısıyla HDP ya sandığa gitmeyecek, ya da hayır oyu verecek. Her iki ihtimalde de hayır olayları evet oylarından fazla olur. Dolayısıyla normal şartlarda rejim değişikliği yasası milletten geri döner.
Ben milletin rejim değişikliği oylamasının milletten geri döneceğinden hiçbir kuşkum yok ama kullanılan oyların sandığa doğru yansıyacağından endişeliyim. Söylemek istediğim konu tam da budur. Yani iktidar partisi her zaman olduğu gibi bu referandum seçimlerinde de hile yapar. Yani ıslak imzalı seçim sonuç tutanakları alınmayan sandıklardaki oyları değiştirir. Seçim sonuç tutanaklarında kaydırmalar yapar. Bu tutanaklardaki toplamları değiştirirler. Şimdi yok ya, diyorsunuz değil mi? Öyle şey olur mu diyorsunuz değil mi? Zaten böyle diye diye bugünlere geldik. AKP sandık başkanlarının neden partililerden olmasının önünü açtı sanıyorsunuz? 26.01.2017
