Makaleler

ERDOĞAN’IN TÜRKMEN BAHANESİ

sait-balci- ortam dosyası24.11.2015 Tarihinde Rus savaş uçağını hava sahamızı ihlal ettiği savı ile vurmamız ile birlikte yeni bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bundan sonra bizi hangi olumsuz gelişmelerin beklediğini bilemiyorum ama şurası açık ki, bundan böyle bölge üzerinde yeni gelişmeler yaşanacak. Bu durumda hangi ülkeler daha fazla kazançlı çıkacak onu da bilemem ama bizim zararlı çıkacağımız şimdiden kesin. Bilindiği üzere daha önce de Rus Kargo uçağını Suriye’ye silah taşıdığı savı ile indirmiştik. Şimdi de bütün dünyanın gözü önünde Suriye’de bulunan teröristleri bombalamakta olan Rus savaş uçağını vurduk. Sanki bugüne kadar sınırlarımızı ihlal eden tüm savaş uçaklarını vurmuşuz gibi, sanki bu konuda çok hassasmışız gibi hiç tereddüt etmeden Rus savaş uçağını vurduk. Böylelikle Irak, İran ve Suriye’den sonra şimdi de Rusya ile olan komşuculuk ilişkilerimizi riske attık. Komşu ülkeler ile ilişkilerimizi geliştirmemiz gereken bir dönemde bir komşuyu daha kaybetmiş olduk. Hem de bölgenin ateşinin yükseldiği bir dönemde Rusya ile ilişkilerimizi zora sokmuş olduk.

Rusya hava sahamızı ihlal etmiş olabilir ama bunun karşılığı asla Rus uçağını düşürmek olmamalıydı. Bölgenin hassasiyetleri göz önüne alınarak daha temkinli davranılabilirdi. Hava sahamızın işgali pekâlâ Birleşmiş Milletlere bildirilebilirdi. Birleşmiş Milletler nezdinde çözüm aranabilirdi. Ancak bu yapılmadı. Böylelikle Dünya kamuoyu önünde savaş çığırtkanlığı yapmış olduk. Hem de ilerisini gerisini düşünmeden bu hamleyi yaptık. Böylelikle konu yarından sonra Birleşmiş Milletler nezdinde ele alındığı zaman elimizi zayıflatmış olduk. Bölge üzerinde gücümüzü gösterelim derken tuzağa düşmüş olduk. ABD’ye şirinlik yapalım derken bölge ülkelerin tepkileri çekmiş olduk.

Peki, Rus savaş uçağını ne diye vurduk? Salt hava sahamızı ihlal ettiği için mi? Elbette hayır. Rus uçağını sözde Türkmenlerin bulunduğu bölgeyi bombalandığı için vurduk. Yani Rusya bugün Suriye’de teröristleri bombalıyor olmasaydı bu uçağı vurmayacaktık. Rusya bu bölgede El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristleri bulunduğu için vurmaya başlamıştı. Aslında Türkmenler bu bölgeden çoktan çekilmişlerdi. Şimdilerde bu bölgede El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristleri bulunuyordu. İçlerinde elbette birkaç Türkmen kalmış olabilir. Ancak bu durum Türkmenlerin bombalandığı anlamına gelmez. Zaten Türkmenler Esat’ın devrilmesi için El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristleri ile birlikte mücadele etmiyorlardı ki. Türkmenler El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristleri ne zaman Esat’a karşı savaş başlatmışlarsa o zamandan bu yana bu teröristlerden kendilerini korumaya çalışıyorlardı. Türkmenler bugüne kadar kendilerini gerek PYD’ye karşı, gerekse kendini bilmez bu teröristlere karşı korumaya çalıştılar. Suriye Devletinden kendilerine karşı herhangi bir tehdit olmadığı için de Esat’a karşı mücadele etmiyorlardı. Zaten Suriye Devleti de kendisi için tehdit oluşturmayan Türkmenleri ne diye bombalasındı ki. Esat Devleti yıkmak isteyen teröristler dururken ne diye Türkmenleri bombalasındı ki. Türkmenler zaten İŞİD, El Kaide, El Nusra ve YPG gibi teröristler tarafından bulundukları bölgeden çıkarılmışlardı. Şimdi bu bölgelerde Esat’a meydan okuyan bu teröristler cirit atıyordu. Rusya’da bu bölgeyi bu teröristlerden temizlemek için vuruyor. İşin aslında da bu gerçekler yatıyor. Şimdi Rusya Türkmenleri vuruyor diye Rus uçağını angajman kurallarına göre düşürmek bizi hiç de haklı kılmıyor.

Peki, Erdoğan öğretmenler günü dolayısıyla düzenlenen toplantı da ne diyor? Güya Rusya bu bölgede İŞİD teröristlerini bahane göstererek vuruyormuş. Hâlbuki bu bölgede İŞİD yokmuş. Doğru, bu bölgede İŞİD yok. Ama bu bölgede Türkmenler de yok. İşte Erdoğan toplumu bu konuda yanıltıyor. Rusya’yı Türkmenleri bombalıyor savı ile suçluyor. Türkmenlerin bulunduğu bölgeyi bombalayan Rusya savaş uçağını hava sahamızı ihlal ettiği için vurduk diyor. Erdoğan’ın açıklamaları bununla da sınırlı kalmadı. Erdoğan açıklamalarında MİT Tırlarına atıfta bulunarak, geçmiş dönemde Cemaat ’in MİT tırlarına düzenlediği baskını dile getirdi. Bu haberi gazetelerine manşet yapan gazetecileri suçladı. ‘’MİT tırları silah taşısalar ne olur, taşımasalar ne olur’’ diyerek de MİT tırlarının Suriye’de bulunan bu teröristlere silah taşıdığını itiraf etmiş oldu. Güya Erdoğan bu itirafıyla birlikte bu silahları Türkmenlere gönderiyorduk demeye getirdi. Yalnız daha önce de söylediğim gibi Türkmenler bu bölgede Esat ile savaşmıyorlardı ki. Peki, o zaman Erdoğan Türkmenlere ne diye silah gönderiyordu? İşte işin püf noktası da zaten burada gizli görünüyor. Erdoğan silahları doğrudan doğruya El kaide ve El Nusra Cephesi teröristlerine gönderemiyordu, çünkü ABD ile birlikte hareket eden savaş çığırtkanları bu teröristler yerine adına Özgür Suriye Ordusu verdikleri teröristleri destekliyorlardı. Erdoğan’da bu durumu çok iyi bildiği için doğrudan El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristlerine silah gönderemiyordu. Erdoğan bu silahları MİT aracılığı ile Türkmenlere gönderiyorum bahanesi ile bu teröristlere ulaştırıyordu. Gerçi bu durumu ABD’de çok iyi biliyordu ama ses çıkarmıyordu. Yani ABD bir nevi Erdoğan’a göz yumuyordu. Yani Obama kendi desteklediği teröristler yeterli etkiyi sağlayamayınca Erdoğan’ın desteklediği teröristlere göz yummak zorunda kalmıştı. Zaten bu durumu ABD’li yetkililer daha sonra açık ettiler. Erdoğan’ın El Kaide ile El Nusra Cephesi teröristlerine silah yardımı yaptığını itiraf etmişlerdi. İşte şimdi Erdoğan El Kaide ve El Nusra Cephesi teröristlerine Türkmenler üzerinden silah yardımında bulunduğu için eski Türkmen bölgelerinde bu teröristler cirit atıyor. Rusya’da bu teröristleri vuruyor. Erdoğan’da bu yüzden hava sahamızı ihlal ettiği bahanesi ile Rus uçağını düşürdü.

Peki, şimdi ne olacak? ABD ülkemizi savunmaya devam edecek mi? NATO topyekûn Rusya’ya karşı bir hamle de bulunacak mı? Yoksa ABD her zaman olduğu gibi yine işine göre mi davranacak? ABD’nin bu konuya nasıl yaklaştığını üç aşağı beş yukarı yaptıkları açıklamalardan belli oldu. Evet, NATO’yu toplantıya çağırdılar. Ülkemizin arkasında olduklarını söylediler. Hava sahamızın ihlalinin NATO ülkelerine karşı yapıldığını söylediler. Fakat aynı zamanda da ‘’bu olayın Rusya ile Türkiye arasında ‘’ demeyi de ihmal etmediler. Böylelikle ABD ulusal arenada Erdoğan’ı bir kez daha açığa düşürmüş oldu. Bu olaydan Erdoğan yeteri kadar ders çıkarttı mı bilemiyorum. Ancak ortada bir gerçek var ki o da, ülkemizin adının ulusal arenada savaş çığırtkanlığa çıkmış olmasıdır.26.11.2015

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title