YİNE YENİDEN CUMHURİYET
Cumhuriyet Vakfı, 07.09.2018 tarihinde yapılan seçimler ile yeniden Mustafa Kemal Atatürk ve Yunus Nadi’nin belirlediği yayın çizgisine döndü. Yani anlayacağınız, ikinci Cumhuriyetçilerin ele geçirdiği Cumhuriyet Gazetesi uzun bir aradan sonra tekrar özüne döndü. Doğrusunu söylemek gerekirse biz okurlara da gün doğdu. Artık bundan böyle her gün doya doya gazetemizi alıp okuyabileceğiz. İlhan Selçuk ve Uğur Mumcuların gazeteden ayrıldıktan sonra tekrar gazeteye geri döndüklerine nasıl sevinmişsek bugün de aynı ruhun geri dönmesine seviniyoruz.
Bugüne kadar gazetem ile ilgili birçok yazı yazdım. Gazetenin özellikle Atatürk düşmanı Can Dündar’a teslim edilmesinden sonra yazdım. Hatırlarsanız o günlerde Can Dündar Atatürk ile ilgili bir film de yapmıştı. Filmin adı da ‘’ Mustafa’’ idi. Tarihe mal olmuş bir ulusun kurtarıcısı ve kurucusuna ismiyle hitap etmek nasıl bir duygudur bilemem ama Can Dündar biraz daha ileri gidip yapmış olduğu filmin adına ‘’ Mustafa’’ ismini koyabilmişti. Hani filmin konusu Atatürk’ü doğru tasvir eden bir film olmuş olsaydı yüreğin yanmayacaktı. Ancak Can Dündar Atatürk’ü sürekli içki içen, çocukluk dönemlerinde de kargaları kovalayan bir kişiliğe oturtmuştu. Tarihi bilmemiş olsaydık Can Dündar’ın Atatürk tasvirine belki inanabilirdik. Ancak yakın tarihte olup bitenleri sadece biz değil, bütün dünya biliyordu. Ama Can Dündar bütün gerçekleri bir tarafa bırakarak çocuklara Atatürk’ten soğutmak için elinden geleni yapmıştı. İşte Can Dündar buydu. Ve bu Can Dündar Cumhuriyet Gazetesi’nin başına getirilmişti. Onu gazetenin başına getirenler bugün artık yoklar. Hileli bir şekilde ele geçirdikleri gazeteyi de terk etmek zorunda kaldılar.
Cumhuriyet Gazetesi bundan önce de ele geçirilmiş ve daha sonra tekrar özüne geri dönmüştü. Gazetenin kurucusu Yunus Nadi’nin oğlu Nadir Nadi 1991 yılında yaşama veda etmesinden sonra gazete Hasan Cemal’in eline geçmişti. Bu süreçte İlhan Selçuk, Oktay Akbal, Uğur Mumcu ve Ali Sirmen gazeteden ayrıldılar. Gazetenin bel kemiği olan bu yazarların ayrılmasından sonra Cumhuriyet Okurları ‘’ Cumhuriyet okumuyorum, çünkü Cumhuriyet Okuruyum’’ adında kampanya yürüttüler. Kampanya başarılı oldu. Gazetenin tirajı kısa bir süre içinde 100 binden 40 binlere düştü. Sonrasında İlhan Selçuk gazeteye tekrar geri çağrıldı. İstifa eden yazarlar da geri döndüler. Gazete daha sonra kısa bir süre içinde eski tirajını yakalayarak yoluna devam etti. Böylelikle Cumhuriyet ikinci Cumhuriyetçilerin elinden kurtulmuş oldu.
İkinci Cumhuriyetçiler gazeteden ayrılmışlardı ama Cumhuriyeti yeniden ele geçirme hayallerini yaşatıyorlardı. Ancak bu amaçlarına ulaşabilmeleri için İlhan Selçuk’un vefat etmesi gerekiyordu. Böylelikle kurulan Vakıf seçimleri yenilenebilecekti. Onlar da vakfı tekrar ele geçirebileceklerdi. Vakıf Kurulu’nda boşalan üyelik ve Vakıf Başkanlığı için 6 Temmuz 2010 tarihinde seçim yapıldı. Boşalan üyeliğe Şükran Soner aday oldu. Seçimi Şükran Soner kazanmasına rağmen Vakıf Başkanlığı’na uzlaşma sonucu Orhan Erinç seçildi. Böylelikle ikinci Cumhuriyetçilerin de önü açılmış oldu.
Vakıf Üyesi Prof. Aydın Aybay’ın vefat etmesi üzerine 02 Nisan 2013 yılında boşalan üyelik için yeniden seçim yapıldı. Bu seçime İnan Kıraç yurt dışında olduğu için onun adına kullanılan oy kabul edilmedi ancak Mustafa Balbay’ın oyu sayıldı. İnan Kıraç’ın oyunun sayılmamasına diğer üyeler itiraz ettiler ama bu itirazlar kabul edilmedi. Önder Çelik’in seçilmesiyle birlikte ikinci Cumhuriyetçiler bir oy farkla Cumhuriyet Vakfı’nı ele geçirdiler.
Eski Cumhuriyet Vakfı Başkan Vekili Alev Coşkun, Vakıf Yönetimi seçimlerinin usulsüz yapıldığı gerekçesi ve seçimlerin yenilenmesi için İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı. İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 18.02.2014 tarihinde verdiği karar ile Alev Coşkun’u haklı buldu. Fakat Vakıf Yönetimi davayı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne götürerek itiraz ettiler. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkemenin kararını onadı. Bunun ürerine Vakıf yöneticileri kararı Yargıtay’a götürdüler. Yargıtay 8. Dairesi de İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararını 03.08.2018 tarih ve 2018 – 9860, esas 2018 – 14781 sayılı karar ile onadı. Böylelikle ikinci Cumhuriyetçilerin Cumhuriyet Vakfını ele geçirme süreci başarısızlıkla sonuçlanmış oldu.
07.09.2018 tarihinde Vakıf seçimleri tekrar yapıldı. Yapılan seçimde Alev Coşkun Başkan, Ali Sirmen Başkan Yardımcısı, Kemal Işık Kansu Genel Sekreter, İrfan Hüseyin Yıldız Genel Sayman, İnan Kıraç Üye, Şevket Tokuş Üye, Şükran Soner Üye, Mustafa Ali Balbay Üye, İbrahim Yıldız Üye, Av. Turan Karakaş Üye, Prof. Dr. Tayfun Akgüner Üye Seçildiler. Yayın Kurulu’na da Alev Coşkun, Ali Sirmen, Aykut Küçükkaya, Prof. Dr Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat ve Miyase İlknur seçildiler. Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni de Aykut Küçükkaya oldu.
Her gazetenin bir yayın çizgisi vardır. Cumhuriyet Gazetesi’nin yayın çizgisi de Atatürk’ün aydınlanma devrimleridir. Antiemperyalist bağımsızlık savaşının temel ilkeleridir. Ben bu süreçte en çok gazetenin kurucusu Yunus Nadi’nin ortaya koyduğu yayın ilkelerinden iki defa sapılmasına çok üzüldüm. Aynı zamanda Cumhuriyet Vakfı’nın hileli bir şekilde ele geçirilmesine çok üzüldüm. Ben ve benim gibi düşünen birçok Cumhuriyet Okuru olduğunu biliyorum. Ve biz Cumhuriyet Okurları, bu gazetenin gerçek sahipleriyiz. Gazetenin son Marmaris CUMOK Sözcüsü olarak diyorum ki; bundan böyle gazetemizi alıp okuyalım ve okutalım. Çünkü gazetemiz Cumhuriyet eskiden olduğu gibi yine özüne döndü.10.09.2018