YETKİLER ERDOĞAN’A, KURUMLAR VARLIK FONU’NA
Olağanüstü bir dönemden geçiyoruz. 15 Temmuz’dan beri de OHAL ile yönetiliyoruz. Hal böyleyken elbette demokrasi ile yönetilecek değildik. Zaten insan hak ve özgürlüklere son vermek için gelmişlerdi. Osmanlı sevdası ile yanıp tutuşuyorlardı. 15 Temmuz’u da bu yönde kullandılar. Şimdi de meyvelerini topluyorlar.
Şimdi ne yapıyorlar biliyor musunuz? TBMM’nin elinde bulunan yetkileri Erdoğan’da, kurumları da Varlık Fonu’nda topluyorlar. Anlayacağınız ülkeyi bundan böyle tek elden yönetecekler. Böylelikle bu kurumları kullanmak daha da kolay olacak. Özelleştirilecek kurumların önündeki engeller de kalkmış olacak. Kaynak aktarımında eskiden olduğu gibi zorluk da çekmeyecekler. Çünkü Varlık Fonu’na aktarılan kurumlar ile ilgili hesap vermek yok. Bu kurumun dışarıdan denetlenmesi mümkün değil. Dolayısıyla herhangi bir soruşturmaya da tabi tutulmayacaklar. Anlayacağınız kurumlar Varlık Fonu’na ballı börekli gidiyorlar. Al gülüm ver gülüm yani. Bundan sonra olacakları artık düşünemiyorum bile.
Peki, hangi kurumların Varlık Fonu’na devredildiğini biliyor musunuz? Basını takip ediyorsanız mutlaka biliyor olmalısınız. Ancak ben yine de söyleyeyim. En son THY’nin yüzde 49.12’si ile Halkbank’ın yüzde 51.11’i Varlık Fonu’na devredildi. Daha öncesinde Ziraat Bankası, Borsa İstanbul, Botaş, Türk Telekom’daki hazinenin yüzde 6.68’lik hissesi Varlık Fonu’na devredilmişti. Yine daha önce Milli Piyango ve şans oyunları da bu Varlık Fonu’na devredilmişti. Eti Maden, İşletmeleri Genel Müdürlüğü ve Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü ’de bu fona devredilmişti.
Peki, bu Varlık Fon’un başında kimlerin olduğunu hiç merak ettiniz mi? Onu da söyleyeyim. Böylelikle başlamış olduğum işi de yarım bırakmamış olurum. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanlarından Yiğit Bulut, Sabah Gazetesi Yazarı Kerem Alkin, Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Karadağ ve Piri Reis Üniversitesi Rektörü Oral Erdoğan bu Varlık Fonu’nun başında bulunuyorlar. Ne kadar güzel bir kadro değil mi? Bu isimlerin kamuoyu önündeki saygınlıklarını sanırım anlatmama gerek yok.
Hikmet Karadağ hem Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı, hem de Varlık Fonu Yönetim Kurulu Üyesi. Anlayacağınız ikisi bir arada. Hikmet Karadağ’dan başka Borsadan anlayan başka adam bulamamışlar olacak ki, onu hem Borsa İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı olarak bırakmışlar, hem de Varlık Fonu’nun Yönetim Kurulu Üyeliğine getirmişler. Bence iyi etmişler. Hem üye sayısını düşük tutmak süratiyle tasarrufta bulunmuşlar, hem de tecrübeli olanlara iki görev birden vermişler. Artık Hikmet Karadağ geceleri bir kurumda, gündüzleri de diğer bir kurumda mesai yapar. Rejim değişikliği yasası referandum da kabul edilirse Erdoğan’da Partili Cumhurbaşkanı olarak sabahları Cumhurbaşkanı, öğleden sonra da partisinin genel başkanı olarak görev yapacak. Ne kadar tasarruflu bir görev değil mi?
Anlayacağınız bir taraftan yetkilerin Erdoğan’da, kurumların da Varlık Fonu’nda toplanacağı günlere doğru hızla yol alıyoruz. Kurumlar Varlık Fonu’nda toplanmaya başladı bile. Sıra yetkilerin Erdoğan’da toplanmasına geldi. Sayın ahalimiz yetkilerin Erdoğan’da toplanmasında herhangi bir sakınca görmezse bu projenin yetki bölümü de tamamlanmış olacak. Ondan sonra terör birden bire bitecek. Demokrasi hat safhaya ulaşacak. Ülke şahlanacak. Ondan sonra bizi tutmak artık zor olacak, zor.07.02.2017