BugünMakaleler

UĞUR MUMCU’YU, BİZ DE SEVGİYLE ANDIK

sait-balci- ortam dosyası

UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!

‘’Ben Atatürkçüyüm, ben cumhuriyetçiyim, ben laikim, ben antiemperyalistim. Ben özgürlükçüyüm. Ben bağımsız Türkiye’den yanayım. Ben insan hakları savunucusuyum. Ben terörün karşısındayım. Ben yobazların, hırsızların, vurguncuların, çıkarcıların düşmanıyım. Öyleyse, vurun, parçalayın! Her parçamdan benim gibiler, beni aşacaklar çıkacaktır’’

Uğur Mumcu katledilmeden önce vatan hainlerine böyle haykırmıştı. Tehditlerine böyle meydan okumuştu. O yurtsever bir aydındı. Atatürk Devrimlerinden yana taraf olan bir gazeteciydi. Tam bağımsızlıktan yanaydı. Emperyalist ülkelerin hain planlarını önceden gören araştırmacı bir yazardı. Gericilik ve Kürt bölücülüğüne karşı mücadele eden bir devrimciydi. Tam bir Laiklik savaşçısıydı. Kurtuluş savaşları sonucunda işgal kuvvetleri tarafından kurtarılan vatan topraklarını savunan kalpaklı bir Kuvayi Milliyeciydi. Vatanseverlik ve yurtseverlik adına verdiği mücadelelerden dolayı ona ne kadar övgü dizsek azdır. Çünkü o çok daha fazlasını hak etmişti. 24 Ocak 1993 günü işte böylesine bir devrimciyi kaybettik. Acımız 22 yıldan bu yana halen daha devam ediyor. Ülkemizin geldiği durumu hatırladıkça da devam edecek. Çünkü Uğurlar kolay gelmiyor. Çünkü Uğurlar kolay yetişmiyor. İtiraf edeyim ki, 12 yıldan bu yana da bir tane Uğur Mumcu çıkıp ta iki İmam ile bir müezzine haddini bildiremedi. Daha ne diyeyim?

Uğur Mumcu’nun katledildiği günü halen dün gibi hatırlarım. 24 Ocak 1993 günü arkadaşlarla ailece Günnücek Orman Parkına piknik yapmaya gitmiştik. O zamanlar da sosyal medya ile haberleşecek telefonlar daha henüz icat edilmemişti. Sosyal medya diye bir şey de zaten yoktu. Sadece yanımıza aldığımız mini bir radyo vardı. Günlük haberleri de ondan alırdık. Günnücek’te bir taraftan radyodan müzik dinlerken, öbür taraftan da, pikniğin tadını çıkarmaya çalışıyorduk. O sıra radyo müzik yayınını kesti. Bir an sessizlik oldu. Sanki olacaklar içime doğmuştu. Radyonun ibresini ayar etmeye çalıştım fakat müzik sesi yine gelmedi. Kısa bir aradan sonra da radyo haber bültenine bağlandı. Ve Uğur Mumcu’nun katledildiği haberini söyleyiverdi. Levent ile donup kalmıştık. O sıra hiçbir şey de konuşmadık. Sadece haberleri dinliyorduk. Ne olup bittiğini anlamaya çalışıyorduk. O ara radyodan Uğur Mumcu’nun öldüğü haberinin yalanlanmasını bekledim. Hani olur ya, ilk haber belki yanlış anlaşılmıştır diye. Fakat haberlerin devamında, Uğur Mumcu’nun aramasına binmesinden sonra uzaktan kumandalı bombanın patlatıldığını kesin öğrendikten sonra bütün beklentilerim boşa çıktı. Böylelikle hayatımda ilk defa bütün yazılarını okuduğum bir yazarın ölmesi ben de derin bir şok etkisi yarattı. Genel olarak pek ağlamam ama o gün orada gözlerimden yaşlar boşaldı. O an ne diyeceğimi, ne yapacağımı bilemedim. Sadece üzüntü içinde piknik yerini terk ettiğimizi hatırlıyorum.

O günden bu güne Uğur Mumcu’yu hiç unutmadım. Anma etkinliklerin hep içinde oldum. Kimi zaman Cumhuriyet Halk Partisi kimliğimle düzenlenen etkinliklerin içinde yer aldım, kimi zaman da Sivil Toplum Örgütleri içinde yer alarak Uğur Mumcu’nun Marmaris’te de yaşatılması için mücadele ettim. Bugün de aynı duyguları yaşıyorum. Bugün de aynı durduğum noktadayım. Uğur Mumcu’nun verdiği mücadeleye hep inandım, inanmaya da devam edeceğim. Çünkü o tam bağımsız bir Türkiye’den yanaydı. Ülkenin birliği ve bütünlüğünden yanaydı. Atatürk’ün bizlere emanet etmiş olduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’nden yanaydı.

24 Ocak Cumartesi günü Marmaris Atatürk Anıtı önünde düzenlediğimiz Uğur Mumcu’yu anma etkinliği ise tam bir imeceydi. 09 Ocak Cuma günü Sivil Toplum Örgütleri ile siyasi partilerin buluştuğu Uğur Mumcu Anma Platformu çerçevesinde bir araya gelerek işe başladık. İlk toplantının ardından Platform olarak ‘’Yürütme Kurulu’’ oluşturduk. Etkinliği sona erdirene kadar da yürütme kurulu olarak tam 3 toplantı daha gerçekleştirdik. Bütün amacımız Uğur Mumcu’yu hak ettiği şekilde anmaktı. Onu yeni nesillere tanıtmaktı.

Yüksel Çubuk anma etkinliğin hazırlanmasından sunumuna kadar önemli görevler üstlendi. Pir Sultan Abdal Derneğinden Başkan Kasım Çağlı’da derneğin kapılarını açarak toplantı yapmamıza olanak sağladı. Aynı şekilde birçok toplantımızı Atatürkçü Düşünce Derneği’nde gerçekleştirdik. Bu vesile ile Atatürkçü Düşünce Derneği’nin önceki Başkanı Ali Apak ile yeni şube Başkanı Turan Sandıkçı’ya da teşekkür ederim. Milli Merkez şube Başkanı ve aynı zamanda TESUD Şube Başkanı olan Ali İhsan Kadayıfçı ’nın da yapıcı katkılarını görmezden gelemem. Eğitim – İş’ten Yılmaz Güney ise gerçekleştirmiş olduğumuz toplantılarda sağduyulu tavır sergileyerek çalışmalarımızın devam etmesine katkılarda bulundu. Bu arada gençlerimizi de unutmayayım. Türkiye Liseliler Birliği düzenlemiş olduğumuz etkinliğin her dakikasında oldular. Kendilerine verilen görevi de fazlasıyla yerine getirdiler. Onlara ayrıca teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi Gençlik Kollarını da unutmuş değilim. Esasen Uğur Mumcu’yu anma adına her kim katkı koymuşsa övgüyü hak ediyor. Cumhuriyet Halk Partili gençler gerek Atatürk Anıtı önünde düzenlediğimiz anmaya verdikleri katkı, gerekse Kültür Merkezinde düzenledikleri program için kendilerini yürekten kutluyorum. Umut ederim ki, Cumhuriyet Halk Partili gençler de ileriki günlerde, TLB ve TGB gibi meydanları doldururlar.

Uğur Mumcu Anma Etkinliğine Cumhuriyet Halk Partisi İlçe Başkanı Mehmet Oktay ile İşçi Partisi İlçe Başkanı Ahmet Ruhi Elmas’ta katkı sundular. Düzenlemiş olduğumuz etkinliğe Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Şube Başkanı Meltem Çağırgan Hanımefendi ile Eğitim – Sen Şube Başkanı Altan Kumbasar’da hep yanımızda oldular. Uzattığımın farkındayım. Zaten bu konuda bazı okurlarımdan kısa kesmem konusunda uyarılar da almaktayım. Ama Uğur Mumcu Anma Etkinliğine katkı koyan dostları anmadan da geçemem. Son olarak Uğur Mumcu’yu Anma Platformu adına bizlere destek veren tüm dostlara ayrı ayrı teşekkür ederim. Anma Etkinliğine katılarak bizleri yalnız bırakmayan Atatürkçü dostlara da ayrıca teşekkür ederim. Sağ olun var olun.

Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.26.01.2015

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title