PARSEL, PARSEL HESAP VERECEKLER
DENİZ FENERİ YOLSUZLUĞUNU UNUTMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTTURMA!
GEZİ DİRENİŞİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTTURMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTMA!
PKK İLE MÜZAKERE YAPANLARI UNUTTURMA!
GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE KANMA!
VE SEÇMEN KAYDINI KONTROL ETMEYİ ASLA UNUTMA!
Haftaya, Cumhur Başbakan Erdoğan’ın Ukrayna gezisi öncesi Açılım Süreci ile ilgili yaptığı açıklamalardan sonra AKP’de meydana gelen depremi yazarak başlamıştım. Hafta içi de bu konuya derinlemesine eğildim. Haftanın son günü olan bugün de aynı konuyu yazmaya devam edeceğim. Çünkü bunların her konuşmasından bir makale çıkıyor. Bu açıklamaları ileriki günlerde daha farklı değerlendireceğim için ben de sık sık yazıyorum. Yani ileriki günlerdeki yazılarım için not düşüyorum. Bugünkü yazımın konusu da oluşturmaya başladığım bu notlardan sadece bir örmek.
Biliyorsunuz Cumhur Başbakan Erdoğan ile Arınç arasında baş gösteren kavgaya Melih Gökçek’te sonradan dâhil olmuştu. Kavga daha fazla alevlenmeden Erdoğan Davutoğlu ile görüşerek gündemin ateşini şimdilik düşürmüştü. Ancak görünüşe bakılırsa bu ateş, Milletvekili Aday Adaylarının listesi Yüksek Seçim Kuruluna verilmesinden sonra daha da alevleneceğe benziyor. Çünkü 3 dönem kuralına takılacak Millettekileri o zaman kazan kaldıracaklar. Eğer Erdoğan 3 dönem kuralına takılan Milletvekillerine Saray’da bir iş ayarlarsa pek sorun olmaz. Fakat bu Milletvekilleri bir yerlere yerleştirilmezlerse yandı ketum helva.
Ben tekrar şu an ateşi söndürülmüş görünen kavgaya döneyim. Biliyorsunuz Başbakan Davutoğlu kavganın alevlendiği sıralarda pek ortalıklarda görünmemişti. Davutoğlu birkaç gün kaybolduktan sonra Konya’da meydana çıkmıştı. Konuya sonradan dâhil olan Davutoğlu ‘’Bu mesele bizim açımızdan bitmiştir’’ dedi. Peki, nasıl bitmiştir? Arınc’ın, Gökçek hakkında yaptığı itiraflara rağmen nasıl bitmiştir? Ankara’nın parsel, parsel dağıtılmış olmasına rağmen mi bu mesele bitti? Bu kadar mı basit? Gökçek’in işlediği suçu muhalefet partililer dile getirmiş olsalar neyse ne. Fakat Gökçek hakkındaki iddiaları her şeyden evvel Arınç dile getirdi. Demek ki Arınc’ın bildiği daha çok şey var. Arınc’ın ‘’8 Haziran günü de açıklayacağım şey var’’ demesinden sonra Davutoğlu halen daha ‘’bu mesele kapanmıştır’’ demesi hiç de akla ve mantığa sığıyor mu? Belli ki Davutoğlu Melih Gökçek’i korumaya çalışıyor ama Arınc’ın itirafları kamuoyuna çoktan yansıdı. Davutoğlu bu saatten sonra ‘’mesele kapandı’’ da dese nafile.
Bunlar 13 yıldan bu yana meseleleri kendi aralarında kapatmaya alışmışlar ya, Davutoğlu ’da o yüzden böyle konuşuyor. Ancak o dönemler geçti artık. Yakında hesap verme dönemleri gelecek. Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı’na yerli yersiz saldırmasından sonra döviz piyasaları da allak bullak olmuştu. Peki, sonra ne oldu? Erdoğan Merkez Bankası Başkanı’nı konutuna çağırarak kavgayı tatlıya başlamıştı. Erdoğan ile Başçı’nın arasındaki sorun tatlıya bağlanmasına bağlandı ama ateşi daha henüz düşmeyen döviz piyasaları ne olacak? Döviz piyasalarını tatlıya kim bağlayacak? Yoksa haberimiz olmadan gizli bir kur ayarlaması mı yaşadık? Eğer öyleyse dövize endeksli borcu olanları kim tatlıya bağlayacak? Alım gücü düşen esnafın, işçinin, köylünün, memurun, dar gelirli vatandaşın halini kim tatlıya bağlayacak? Bunu bilen var mı? Varsa lütfen bana da söylesin.
Haftaya pazartesi günü tekrar görüşene dek hoşça kalın. 27.03.2015