Makaleler

İNGİLTERE’DEN SURİYE’NİN TERÖRİSTLERİNE SİLAH VETOSU

sait-balciSuriyeli teröristlere, Amerika Birleşik Devletlerinin Temsilciler Meclisi tarafından silah yardımının onaylanmasının ardından aksi yönde bir karar da İngiltere’den geldi. İngiltere Başbakan’ı David Cameron, BBC1 Radyosuna verdiği röportajda Suriyeli teröristlere destek vermeye devam edeceklerini ancak silah yardımı yapmayacaklarını söylemiş. Bu durum Başbakan ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na şok bir haber niteliğinde. Bu haber aynı zamanda Başbakan ile Dışişleri Bakanı’nın Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın düşmesini daha çok bekleyecekleri anlamına geliyor. Şahsen ben şimdi Suriye’de savaş çığırtkanlığı yapan Ahmet Davutoğlu adına çok üzüldüm. Şunun şurasında Esad’ın devrilmesine ne kalmıştı ki? Avrupalı dostların şimdi yaptığı iş midir yani? İnsan böyle bir durumda yarı yolda bırakılır mı? Oysaki Suriye’ye eli kanlı teröristler sayesinde demokrasinin gelmesine ramak kalmıştı. Öldürdükleri Suriye ordusuna bağlı bir askerin kalbini çıkarıp yiyen teröristlerin demokrasi getirmesine az kalmıştı. İngiltere’nin silah yardımı yapmaktan vazgeçmesi bütün emeklerin boşa gitmesi değil midir? ABD’nin Suriye’ye silah yardımı konusunda yalnız kalması hiç de hayra yorulacak bir durum değil yani. ABD’nin en büyük müttefiki olan İngiltere’nin bu işten çekilmesiyle ABD’nin daha ne kadar silah yardımı yapabileceği tartışılır. Zaten Almanya daha önceden tavrını belirlemişti. Birleşmiş Milletlerin de kararı belli. Gelişen olaylar konusunda şimdi Ahmet Davutoğlu’nun durumuna ne kadar üzüldüğümü bilemezsiniz.

Belli ki İngiltere Suriye konusunda yeniden bir durum değerlendirmesi yapmış. Göndermiş oldukları silahların aşırı radikal teröristlerin eline geçmiş olmasından dolayı rahatsız olmuşa benziyorlar. Bu demek oluyor ki şimdi Beşşar Esad, eskisinden daha güçlü bir hale gelmiştir. Her geçen gün Suriye’ye hâkim olmaya başlamıştır. Bu durum her ne kadar İsrail başta olmak bizimkileri tedirgin etmişse de Beşşar Esad’ın tekrar Suriye’ye hâkim olması bölge politikaları açısından olumlu gelişmelerdir. Çünkü parçalanmış bir Suriye hiç kimseye fayda sağlamaz. Daha aksine daha çok kan akmasına sebep olur. Suriye’de uzun yıllar istikrarın sağlanamaması sorunu ile karşılaşılır. Bölge haklarının da can güvenliğinin olmaması anlamına gelir. Irak ‘ta olduğu gibi akan suların durulması uzun yıllar alır.

İngiltere’nin Suriye’ye silah yardımını rafa kaldırmasının amacı elbette barışa olan inançlarından dolayı değildir. Suriye’ye silah yardımlarının durdurulmasının nedenlerinden bir tanesi başta da söylediğim gibi silahların gerçek hedeflerine ulaşmamasıdır. Silahların ABD ile İngiltere’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu haricinde kalan diğer aşırı ve radikal teröristlerin eline geçmeye başlamasıdır. Bu durum İngiltere’yi endişelendirmiştir. Her geçen gün etkinliği ve faaliyetleri hızla artan bu aşırı grupların yarından sonra önlerinin alınamaması gibi bir seçenek İngiltere’ye böyle bir adım atmaya itmiştir. Beşşar Esad’ın PKK’ın Suriye kolu olan PYD ile flört ederek muhalif teröristleri süpürmeye başlaması da ayrı bir değerlendirme konudur.

ABD ve İngiltere açısından aslında Suriye’de tek bir seçenek kalmıştır. O da Rusya ve Çin’in önderliğinde yapılacak olan Cenevre Toplantısıdır. ABD, Cenevre Toplantısında siyasi yönden Beşşar Esad’ı devirmenin planlarını yapacaktır. Ancak yine de ABD açısından ortada pek parlak bir tablo bulunmamaktadır. Beşşar Esad devrilmiş olsa bile onun yerine kimin geleceği de çok önemlidir. Şimdilik ortada parçalı bulutlu muhalif grupların bulunması ileriye yönelik bir hava da vermemektedir. Muhalif grupların bir çatı altında birleşememesi, her grubun kendi öncülüğünde hareket etme isteği de zaten durumu güçleştiren en önemli olgudur. Halen söylendiğine göre 1.200 muhalif grubun bulunması Esad’ın elini güçlendirmektedir. Bu yüzden İngiltere, şimdilik Suriye politikasında frene basmıştır. Gelecek günler ne getirir ne götürür bilemem ama şimdilik kaybeden ne ABD’dir ne de İngiltere’dir. Şimdilik kaybeden ise Esad hiç değildir. Ortada kaybeden varsa o da bizden başkası değildir. Bölge ülkeleri arasında derinleşen yalnızlığımız giderek büyümektedir. Uygulamakta olduğumuz yanlış politikalar yüzünden de Suriye sorununun çözülmesi daha da güç hale gelmektedir. 24.07.2013

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title