ERDOĞAN: FETÖ BİZİM ZAMANIMIZDA BÜYÜDÜ
Cumhurbaşkanı Erdoğan CNN TÜRK ve KANAL D ortak yayınında ‘’FETÖ’nün bizim zamanımızda büyüdüğü iddiasını ben reddetmem.’’ diyerek yeni bir itirafta bulundu. Erdoğan arada bir bu tür itiraflarda bulunuyor. Daha önceki yılarda da ‘’ Ne istediler de vermedik’’ diyerek bu terör örgütüne yardım ettiğini itiraf etmişti. Erdoğan şimdi de bu terör örgütünün kendi zamanlarında büyüdüğünü itiraf etti. Bu itiraftan sonra FETÖ konusunda sanırım söylenecek başka bir şey kalmadı.
FETÖ konusunda bugüne kadar biz de zaten farklı bir şey söylemiyorduk ki. FETÖ önceki iktidar dönemlerinde de vardı. Ancak AKP iktidarı döneminde devleti topyekûn kuşattı. Hatta 2010 yılında yapılan Anayasa Referandumunda yargı olduğu gibi bu terör örgütüne teslim edildi. Terörist başı Gülen o zamanlarda “İmkân olsa mezardakileri bile kaldırarak referandumda ‘Evet’ oyu kullandırmak lazım. Ben zannediyorum kalkarlar da” demişti. Fethullah Gülen normal bir din adamı olmuş olsaydı böyle konuşabilir miydi? AKP iktidarının önde gelenleri devleti maalesef bu terörist yapıya olduğu gibi teslim ettiler. Şimdi itirafta bulunuyorlar ama iş işten çoktan geçti. Bu yapı devleti şimdiye kadar istediği gibi sömürdü. Devletin tüm alanlarına sızdılar. Emniyet ve Askeri alanları komple ele geçirdiler. Sonrasın da malum 15 Temmuz’da ABD destekli darbe girişimi oldu. Bu darbe girişimine direnen iki yüz elli vatandaşımız da şehit düştü. Darbe girişimi sırasında hayatlarını kaybeden bu vatan evlatlarına yazık olmadı mı?
Daha önce de yazdım. Devlet adamı olmak kolay değildir. Siz seçimleri kazanarak elbette Başbakan olabilirsiniz. Hatta Cumhurbaşkanı bile seçilebilirsiniz. Ancak seçilmek devlet adamı olunduğu anlamına gelmez. Halk takdir edebilir. Burada sorun yok. Ancak siz seçildikten sonra attığınız her adımı ülkenin çıkarlarını korumak için atacaksınız. Toplumu bizden olanlar ve bizden olmayanlar diye ikiye bölmeyeceksiniz. Sonra devlet işlerine Cemaatleri sokmayacaksınız. Devleti bilim insanları ile yöneteceksiniz. Yok, eğer devleti yönetirken sizden öncekileri yok sayarsanız bir gün gelir olduğunuz yere çakılırsınız. Sizin iktidarı devraldığınız zamana kadar devleti yönetenlerin muhakkak suretle bildikleri birçok şey vardır. Hani bazı uygulamaları değiştirebilirsiniz. Ancak devletin işleyiş tarzını değiştirmeye kalkarsanız bir gün darbe girişimi ile karşı karşıya kalırsınız.
AKP iktidarı 15 Temmuz darbe girişiminden sonra FETÖ ile mücadele başlatmıştı. Fakat daha sonra parası olan FETÖ elemanları salıverildi. Sonrasında da bu mücadele muhaliflerle mücadeleye dönüştü. Muhalif kim varsa FETÖ damgası adı altında zindanlara gönderildi. FETÖ ile kesin bir irtibatı olmayanlar bile ‘’ FETÖ ile kesin bir ilişkisi olmamakla beraber’’ cümlesine sığınılarak aydın kıyımı devam etti. FETÖ geçmiş dönemde nasıl Ergenekon ve Balyoz Davalarını yasalaştırmak için uyduruktan iddianameler hazırlamış ise iktidar partisi de muhalifler ile mücadele etmek için FETÖ üzerinden baskı ve yıldırma politikası güttü.
Geldiğimiz süreçte FETÖ ile ilk başta elbette mücadele verildi. Bunu inkâr edemeyiz. Ancak daha sonrası bu mücadele biraz önce bahsettiğim gibi muhaliflerle mücadeleye dönüştü. Hatta devletin kadrolarından FETÖ temizlenirken yerlerine İsmail ağa, Menzil Tarikatı ve Süleymancılar ağırlıklı olarak yerleştirilmeye başlandı. Siz bir taraftan FETÖ ile mücadele ederken diğer taraftan da bu Cemaatleri FETÖ’nün yerine yerleştirmeye kalkarsanız yarından sonra bu cemaatlerin de darbe girişimi ile karşı karşıya kalırsınız. Bu durumu tahmin etmek için âlim filan olmaya da gerek yok. Aklı başında olan her bir er kişi bu durumu anlayabilir. Yok, eğer sizin yaklaşmakta olan bu tür tehlikeleri görme kapasiteniz yoksa usta olmanız da bir işe yaramaz. Çünkü yarın yine aldatılırsınız.
Devleti yönetmek ciddi iştir. Eğer sizin potansiyel bir bilgi birikiminiz, iç ve dış politika bilginiz, ekonomi bilgi birikiminiz varsa devlet adamlığına aday sayılırsınız. Böyle bir durumda çırak da olsanız ülkeyi yönetebilirsiniz. Yok, eğer yaptığınız hatalardan sonra sürekli aldatıldık diye itirafta bulunmak zorunda kalmışsanız siz usta da sayılmazsınız. Usta olan kişi aldatılamaz. Aldatılan bir kişi de ülkeye daha fazla zarar vermemek için yeniden devleti yönetmeye aday olmaz. 11.06.2018