CUMHURBAŞKANI’NIN DA DOKUNULMAZLIĞI KALDIRILMALI
Geçen haftanın gündeminde dokunulmazlıklar konusu vardı. TBMM’de yapılan oylama ile AKP’li 27, CHP’li 51, HDP’li 50 ve MHP’li 9 Milletvekilinin dokunulmazlığı kalkmıştı. HDP dokunulmazlıkların kalkmasına baştan itibaren itiraz ettiği için kaldırılan dokunulmazlıkların iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesine başvuru yapıyor. Bu kervana Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri de katıldılar. Bakalım bu işin sonu nereye varacak.
İsterseniz bu aşamaya nasıl geldiğimizi bir hatırlayalım. Biliyorsunuz HDP’li bazı milletvekilleri operasyon yapılan bölgelerde ölen PKK’lı teröristlerin ailelerine taziyeye gidiyorlardı. Dün de gidiyorlardı, bugün de gidiyorlar. Hatta AKP’li milletvekilleri de gidiyorlar. Aynı zamanda bu vekillerin PKK’ya yardım ve yataklık ettikleri de tespit edilmişti. Bu gelişmeleri sırf kendi lehine çevirmek isteyen iktidar partisi bu Milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırmak için düğmeye basmasıyla birlikte dokunulmazlıklar konusu TBMM’nin gündemine gelmişti. Cumhuriyet Halk Partisi kürsü dokunulmazlığı haricinde kalan tüm dokunulmazlıkların kaldırılmasını teklif etti. Ancak İktidar partisi bu dosyayı kendine göre şekillendirerek TBMM’nin gündemine getirdi. Sonrası malum. Hepinizin de bildiği gibi iktidar partisinin sunduğu dokunulmazlık dosyası TBMM’de kabul edildi. İlk oylama sonuçlarına göre dokunulmazlık dosyası milletin önüne gideceği zannediliyordu. Fakat ikinci oylama da Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekilleri teklife destek verince dokunulmazlık teklifi referanduma gitmeden TBMM’de kabul edilmiş oldu. İşin özeti de zaten bu.
Şimdi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan aslı astarı olmayan açılışlarda ve uyduruktan düzenlediği toplantılarda hep bu dokunulmazlık konusuna eğiliyor. Cumhurbaşkanının bu konuya eğilmesinde bence bir sorun yok. Yani teröre kim yardım ve yataklık etmişse elbette dokunulmazlığı kaldırılmalı ve yargıya teslim edilmelidir. Doğrusu da zaten budur. Fakat Erdoğan sırf bu konuyu siyasi malzeme yapmak maksadıyla TBMM’nin gündemine taşıdı. Teröre salt muhalefet partililerin destek verdiği savı ile hareket etti. Oysaki teröre destek verenler salt muhalefet partililerden ibaret değil ki. Geçmişte iktidar partisinin içinde teröre destek veren birçok milletvekili vardı. Şimdi de var. Peki, onlar yargılanacaklar mı? Asıl mesele de zaten bu.
Muhalefet partililerin milletvekillerini geçtim. Çünkü onlar öyle ya da böyle bir şekilde yargıya hesap verecekler. Ancak benin derdim bu değil. Benim derdim, teröre destek veren her kimse partili olup olmadığına bakılmaksızın yargıya hesap vermeliler. Böyle bir durumda teröre destek veren iktidar partisinin milletvekillerine ayrıcalık tanınabilir mi? Anayasamızda böyle bir madde var mıdır? Elbette yoktur. O zaman Cumhurbaşkanı bu konuda samimi ise teröre destek veren iktidar partisinin milletvekillerinin de yargılanmasının da önünü açması gerekir. Hatta Cumhurbaşkanı’nın kendisi de teröre yardım ve yataklık etmişse onun da dokunulmazlığı kaldırılmalıdır. O da yargıya hesap vermelidir. Cumhurbaşkanı’nın kendisi de teröre yardım ve yataklık etmişse o da yargıya hesap vermelidir. Verir mi? Elbette vermez. Ona göre herkes potansiyel suçlu olabilir ancak o suçlu olmaz. Onu suçlayanlar suçlu olabilir ancak o asla suçlu olmaz.
Konuya girmişken biraz daha devam edeyim. Hatırlarsanız bu iktidar iyi şeyler oluyor diyerek PKK’lı teröristleri çadır mahkemelerinde yargılayıp salıverdiği günler de olmuştu. Şehirlere inen PKK’lı teröristlere operasyon yaptırmayan da bu iktidardı. Biliyorsunuz bu durumu Erdoğan’ın kendisi bizzat itiraf etmişti. Kandil’in talimatlarını Açılım Masasında kabul eden de bu iktidardı. İmralı’da Abdullah Öcalan ile Anayasa yapan da bu iktidardı. Oslo’da PKK ile anlaşma yapan da bu iktidardı. Bu durumda PKK Terör Örgütüne yardım ve yataklık edenlerin en başında iktidar partisinin kendisi oturuyor. Şimdi böyle bir iktidar partisi teröre yardım ve yataklık eden milletvekillerinden hesap sorabilir mi? Eğer teröre yardım ve yataklık eden milletvekillerinden hesap soracaklarsa ilk başta kendilerinden başlamaları gerekmiyor mu? 28.05.2016