AB’YE KARŞI DİK DURMAK LAZIM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) 3. Sudan Sorumlu Bakanlar Toplantısı açılış töreninde; ‘’AB bizden sığınmacılara destek için proje istiyor. Hâlbuki biz bu projeleri zaten gerçekleştirdik. Sınırımıza geldikleri zaman biz onları dikenli tellerle geri çevirmedik. Şu an Suriyeli sığınmacılar için harcadığımız meblağ 10 milyar doları aşmıştır. AB ülkelerinin ikircilikli ve samimiyetsiz tavrını bir kenara bırakıyorum. İslam ülkelerinin sığınmacıları sahip çıkması gerekiyor. Suriye’deki terör örgütlerine silah ve mühimmat desteği sağlanmaması konusunda bölgede faaliyet gösteren ülkeleri defalarca uyardık. Şimdi bu silahların bir kısmı ülkemize yöneltildi. Ama şundan emin olunuz, aynı silahların bir kısmı da yarın onları veren ülkelere karşı kullanılmaya başlanacak bunun da haberini şimdiden veriyorum’’ diye konuştu.
Erdoğan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı’nın açılış törenindeki konuşmasından da anlaşılacağı üzere bugünkü konum Suriyeli sığınmacılar ile ilgili yapılan anlaşma. Şimdi buradan başlayayım. Büyük devletler gerek ikili görüşmelerde gerekse toplu görüşmelerde bir sözleşme imzalayacaklarsa bunu enine boyuna düşünerek yaparlar. Böyle sözleşmeleri kendi geleceklerini bir tarafa bırakıp temsil ettikleri ülkenin geleceğini düşünerek karar verirler. Gelişmesini tamamlamış ülkelere şöyle bir bakın. Hiç birisinin imzaladıkları sözleşmelerden sonra feryat figan ettiğini göremezsiniz. Çünkü zamanında gerekli adımları atmışlardır. Eksiklerini zamanında gidermişlerdir. Sözleşmeyi imzaladıkları andan itibaren de bu sözleşmenin uygulanmasını ciddi bir şekilde takip ederler. Doğrusu da zaten budur. Ancak siz sözleşmeyi imzalama aşamasında kaybetmeye başlarsanız gerisini de getiremezsiniz.
Şimdi Erdoğan ‘’Suriyeliler için 10 milyar dolar harcadıklarını ve yaptıkları harcamalar için AB’nin yardım edeceğine dair söz vermesine rağmen şimdi bizden proje istiyorlar’’ diyor. Günaydın. E kardeşim sen zamanında doğru dürüst bir anlaşma imzalamış olsaydın, şimdi feryat figan etmene gerek kalmazdı. AB’nin Suriyeli sığınmacıları senden başka kakalayacağı başka bir ülke var mıydı? Şu an itibariyle var mı? Yok değil mi? O zaman sen Suriyeli sığınmacılar için bugüne kadar 10 milyar dolar harcamışsan AB’den öncelikle bu 10 milyar doları neden istemedin? Bu 10 milyar dolar ödenmeden önce sığınmacılar için neden yeni bir anlaşma imzaladın? Eğer dün bu anlaşmanın altına imzayı koymadan evvel bu talebi iletmiş olsaydın, bugün böyle sağda solda feryat figan edip durmazdın.
Kurtuluş Savaşını kazandıktan sonra mağlup devletler ile İsviçre’nin Lozan kentinde barış antlaşması imzalanırken bize ‘’Ne istiyorsanız biz imzalamaya hazırız’’ demediler. Yenilmiş olmalarına rağmen savaşı masa başında kazanmaya çalıştılar. Ancak Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü istediklerini alana kadar anlaşmayı imzalamadılar. Hatta görüşmelerin ilk aşamalarında İsmet İnönü Kurtuluş Savaşını kazanmış olmamıza rağmen mağlup olmuşuz gibi muameleye tutulamayacağımızı söyleyip masadan kalktı. Fransa, İtalya ve aralarında İngiltere’nin de bulunduğu bu ülkeler meydanlarda yenemedikleri Türk Milletini masa başında da yenemeyeceklerini o zaman anladılar. Sonrasında Lozan görüşmeleri kaldığı yerden devam ederek Barış Antlaşması imzalandı. Eğer Lozan Barış görüşmelerine Erdoğan gitmiş olsaydı, meydanlarında kazanmış olduğumuz Kurtuluş Savaşını masa başında kaybedip geri dönerdi. Çünkü bunların fıtratında ülkenin ahde vefasını korumak diye bir dertleri yok. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunmak diye bir iradeleri yok. İşgalci emperyalist devleteler karşı mücadele etmek gibi bir dertleri yok. Padişah sonuncu Vahdettin ’in iradesi nasılsa bunlarınki de o. Daha ne diyeyim?
Kaldığım yerden devam edeyim. Bugün AB ülkeleri ile salt bir Suriyeli sığınmacılar konusu ile ilgili yapılan anlaşmayı bile doğru dürüst yapamayan bir Cumhurbaşkanı var. Bu Cumhurbaşkanı şimdi kalkmış AB ülkelerine feryat figan ediyor. ‘’Bizden proje istiyorlar’’ diyor. Tabi ki isterler kardeşim. Sen ülkeyi doğru dürüst temsil edemediğin müddetçe para vermemek için daha çok şey isterler. Eğer sen zamanında bu sığınmacıları almadan evvel bu 10 milyar doları isteseydin tıpış tıpış bu paraları öderlerdi. Hadi diyelim parayı önceden almak aklınıza gelmedi. ‘’Şimdi bu 10 milyar dolar ödenmezse, tüm Suriyeli sığınmacıları çıkarıyorum’’ deyin bakalım ne olacak? Ödemedikleri zaman da çıkarmaya başlayıverin bakalım ne olacak? Tıpış tıpış öderler kardeşim. Çünkü onların fıtratında da sıkışmadıkça anlaşmaya uymak gibi bir insanlıkları yoktur. Ancak onların karşısında dik duracak bir devlet adamı lazım. Siz şimdi ortada böyle bir devlet adamı görüyor musunuz? Ben göremiyorum. Ben her paraya sıkıştığı zaman AB ülkelerinin karşısında eğrilip bükülen ve ağlayıp sızlayan bir Cumhurbaşkanı görüyorum. Kendilerine yardımcı olması için İslam Ülkelerine de adeta yalvaran bir Cumhurbaşkanı görüyorum.18.05.2016