YÜZDE 85 NEREDE ?
Başbakan yaptığı açıklamada PKK’lıların yüzde 15’nin çekildiğini söyleyerek bir itirafta bulundu. Oysaki bu çekilme aylar öncesi başlamıştı. O dönemlerde çekilme eylemine başta Hasan Abi olmak üzere birçok gazeteci de eşlik etmişti. Demek ki bu çekilme işlemi göstermelikten öte bir şey değilmiş. Çekilmenin başladığı günlerde televizyonlara konuşmacı olarak çıkan birçok yandaş yazarlar PKK’lı teröristlerin silahları bırakarak çekildiklerini söylemişlerdi. Fakat daha sonra PKK’lıların silah bırakmadıkları anlaşıldı. Şimdi de Başbakan PKK’lı teröristlerin ancak yüzde 15’inin çekildiğini itiraf etti. Hatta Başbakan PKK’lı teröristlerin çekilme işlemini tamamlayamadıkları için ikinci aşamaya geçemediklerini itiraf etti. O dönemlerde günlerce kamuoyunu yanıltan yazarlara yazıklar olsun diyorum. Türk Milletini bile bile yanıltmanın hangi ahlak ile bağdaştığını sormak istiyorum. Kendilerini yazar zanneden bu insanlar şimdi Türk Milletinin yüzüne hangi şeref ve haysiyetle bakacaklarını merak ediyorum. İnsan da biraz onur ve gurur olur. Yazar olan insan önce sağlam bir karaktere sahip olmalıdır. Topluma önderlik yapan kişiler güvenilir ve dürüst olmalıdırlar. Toplumun değer verdiği önyargılara saygı duymalıdırlar. Görmedikleri bilmedikleri bir konuda toplumu yanıltmamalıdırlar. Bireysel çıkarların yerine toplumsal çıkarları gözetmelidirler. Üzerlerinde baskı da olsa bildiklerinden şaşmamalıdırlar.
Şimdi bir şov gösterisi haline dönüştürülen bu çekilme eylemini izleyen yazarların, Başbakan’ın PKK’lı teröristlerin ancak yüzde 15’inin çekildiğini açıklamasından sonra meydana çıkıp Türk Milletini aldattıklarını itiraf etmelerini bekliyorum. Madem çekilme eylemi üç beş teröristin şov gösterisine dönüştüyse neden meydana çıkıp Başbakan’dan önce PKK’lıların silahlarını bırakmadıklarını söylemediler? Neden çekilmenin gerçekleşmediğini söylemediler? Şimdi en başta Hasan abi ’ye sesleniyorum. Madem teröristler çekilme işlemini yerine getirmediler o halde bunu neden yazmadın? PKK’nın şov gösterisine dönen sözde çekilme eylemini izlemek ve kitaba dönüştürmek, vatanın ahde vefasından daha mı önemlidir? Bu vatan olmasaydı o kitabı yazacak ortam olur muydu? Hasan Abi muhakkak bu soruları yanıtlamalıdır? Hasan Abi, olmayan bir durumu olmuş gibi göstermenin yazarlık adına hiçbir şey ifade etmediğini de bilmesi gerekiyor. Doğruları ve gerçekleri görmezden gelerek yazı yazmanın da yazarlıkla uzaktan yakından alakası olmadığını Hasan Abi’ye hatırlatmak isterim. Bu durumun Kurtuluş savaşları döneminde Ali Kemallerin yaptığı gazetecilik ile aynı doğrultuda olduğunu da hatırlatmak isterim. Gazetecilik emek ister, yürek ister. Gazetecilik halkın gerçekleri ve doğruları öğrenmesi ülküsünden ve ilkesinden şahsi çıkarlar adına asla şaşmamayı gerektirir. Uğur Mumcular, Çetin Emekçiler, Abdi İpekçiler hep bu uğurda katledilmişlerdir. Onlar şahsi çıkarları yerine ülkenin çıkarlarını yeğlemişlerdir. Sağa sola yalpalamadan halka her zaman gerçekleri anlatmışlardır. Onlar işte bu yüzden ölümsüzleşmişlerdir. Memleketin bütün yandaş yazarları, şimdi sizlere soruyorum! Onlarda olan cesaretin ve vatan aşkının binde biri sizlerde var mı?
Şimdi bir soruda gittikleri birçok her yerde protesto gösterilerine maruz kalan Akil İnsanlara soracağım. PKK’nın silahları bırakmayacağını söylemesine rağmen insanlara bile bile PKK’nın silahları bırakarak çekilmeye başladığı yalanını niçin söylediniz? Türk Milleti ile alay etmek bu kadar basit mi? Şimdi gelinen nokta itibarıyla Başbakan’a verdiğiniz rapor ne derece gerçekleri yansıtmaktadır? Halkı yalan bilgilerle yönlendirmenin övünülecek bir tarafı var mıdır? Atalarımız ‘’Yalancının mumu yatsıya kadar yanar’ ’diye boşuna söylememişler. Yaşadığımız olaylar bu durumu en iyi şekilde özetliyor. Bilmem daha fazla söze gerek var mı? 01.07.2013
SAİT BALCI
