YİNE İHMAL, YİNE TERÖR
Önceki gün ‘’Terörün beli nasıl kırılır’’ diye bir yazı yazmıştım. Bu yazımda terör örgütünün para musluğu kesilmediği sürece terörün belinin kırılamayacağını söylemiştim. Komşularımız ile işbirliği içinde olmamız gerektiğine değinmiştim. Sınır ötesi operasyon yapılmadığı müddetçe de bu terör belasının bitmeyeceğini dile getirmiştim. Bugüne kadar yapılan operasyonlarda önemli bir yol alındığını ancak bunun yetersiz olduğunu söylemiştim. Maalesef bu terör belası dün yine ortaya çıktı. Dünkü hedefleri ise güvenlik güçleriydi. İlk belirlemelere göre 5 güvenlik görevlisinin şehit olduğu ve 35 kişinin de yaralandığı yönündeydi.
Ülkeyi yönetenler ise her zaman olduğu gibi yine güvenlik zirvesinde bir araya geldiler. Meydana gelen olayla ilgili yayın yasağı getirdiler. Olayın aydınlatılması için 7 adet savcı görevlendirdiler. Falan filan. Hepsi de palavra. Beceriksizliklerini bombanın patlamasından sonra aldıkları önlemler ile kapatmaya çalışıyorlar. Sanki olayı aydınlatabileceklermiş gibi de millete güven vermeye çalışıyorlar. Kardeşim iyi hoş da, bombayı patlatan teröristlerin izini bulabilecek misiniz? Bundan sonra meydana gelebilecek patlamalara karşı önlem alabilecek misiniz? Beceriksiz istihbarat müsteşarınızı görevden alabilecek misiniz? İçişleri Bakanını görevden alabilecek misiniz? Geçmiş olaylarda olduğu gibi bu olayda da ihmali bulunan devlet görevlileri görevden alınmadığı müddetçe bu teröristler eylem yapmaya devam ederler. Biliyorlar ki, devletin istihbarat açığı var. Onlar da bu açıktan yararlanmaya devam ediyorlar. Olan yine güvenlik güçlerine oluyor. Hiçbir şeyden habersiz yoldan geçen masum vatandaşlara oluyor.
Bu olayın sorumluları da başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendini Başbakan zanneden Binali Yıldırım, İçişleri Bakanı Efkan Ala ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’dır. Bunların dışında başka sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlular önemli bir şey olmamış gibi de ortada geziyorlar. Yaptıkları tek şey ise olayla ile ilgili yayın yasağı getirmek. Güvenlik zirvesini toplamak suretiyle de olayın üstüne gidildiğinin izlemini vermekten başka bir şey değil. Savcıları görevlendirmeleri de zaten olağan bir durum. Bu sefer de 7 savcı görevlendirmişler. Sanki bilinmeyen bir durum var da, o yüzden bu kadar savcı görevlendirmişler. 7 tane savcı görevlendirene kadar istihbaratın başına adam gibi bir müsteşar atamış olsalardı meydana gelecek olayların bilgisini önceden alıp gerekli tedbirleri alacaklardı. Ancak içlerinde böyle bir sorumluluk taşıyan adam yok ki. Üç beş teröristin hakkından gelemeyenlere vatan teslim edilmez ama milletimiz oy verdikten sonra ne yapacaksınız? Sorun da zaten burada.
Dün meydana gelen patlama ile ilgili internet sayfalarında şöyle bir gezindim. Bu olay ile ilgili daha önce bir istihbaratın alındığı bilgisine ulaştım. Yani daha önce bu olayla ilgili patlamanın olacağını bildirmişler. Ancak ne hikmetse bu bilgi ile ilgili bir araştırma yapılmamış. Daha önce meydana gelen patlamalar da öyle olmamış mıydı? Başta ABD olmak üzere diğer devletler ülkemiz içinde terörist gurupların bomba patlatacakları istihbaratı aldıklarından dolayı vatandaşlarını uyarmamışlar mıydı? Bizimkiler de göz göre göre geliyorum diyen patlamalara karşı duyarsız kalmamışlar mıydı? İşte şimdi İstanbul’da meydana gelen patlama da bunlardan birisi. Yine ihmal var. Yine vurdumduymazlık var. Yine güvenlik zaafı var. Ve yine ülkeyi yönetememe sorunu var. Maalesef en büyük şansızlıklarımızdan bir tanesi de ülke yönetmesini bilmeyenlerin iktidarda olmasıdır. Anlayacağınız rastgele yaşıyoruz. Hemen her an her şey olabiliyor. Avrupa ülkelerinde böylesine zafiyet durumlarında sorumlu olanlar istifa ederler ancak bizde daha koltuklara yapışıyorlar. 08.06.2016
