YENİ AÇILIM SÜRECİNE BAHÇELİ’NİN YAKLAŞIMI
30.11.2018 tarihinde Açılım Süreci ile ilgili bir makale yazmıştım. Yazmış olduğum makale de Akil İnsanların Oslo’da buluşmalarına değinmiştim. İktidar partisinin de Açılım ile ilgili nabız yoklamaya başladığını yazmıştım. Dünkü Yeniçağ Gazetesi’nde İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın Açılım Süreci ile ilgili değerlendirmesini okuyunca, bu konuya bir daha değinme gereği hissettim.
Öncelikle AKP İstanbul Milletvekili ve Parlamentolar arası Birlik Türk Grubu Başkanı Ravza Kaçakçı Başkanlığındaki AKP Heyetinin Almanya temaslarında federal yapı ile ilgili Twitter hesabı üzerinden paylaştığı bilgiyi aktarayım. “AK Parti Genel Merkez heyetimizle gerçekleştirdiğimiz Almanya temasları kapsamında Alman Federal Konseyi Bundesrat’ı ziyaret ettik ve ayrıca Federal Sistem hakkında bilgi alışverişinde bulunduk”
Ravza Kaçakçı’nın sosyal medya üzerinden yapmış olduğu bu bilgi paylaşımının ne anlama geldiğini sanırım yazmama gerek yok. Öte yandan İktidar partisi ise şu anda Milliyetçi Hareket Partisi ile beraber yaklaşan yerel seçimlere hazırlanıyorlar. Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Açılım Sürecinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı açılım konusunda yüksek perdeden yapmış olduğu söylemleri de hatırlıyor olmalısınız. Eğer Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yapmış olduğu eleştirileri tekrar anımsamak isterseniz TELE 1 Televizyonunu izlemenizi öneririm. Bu TV’de Bahçeli’nin yakın geçmişte birbiri ile zıt yapmış olduğu eleştirilerini izleyebilirsiniz.
Bugün asıl yazmak istediğim konu salt Bahçeli’nin geçmiş dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında yapmış olduğu eleştiri değil. AKP Milletvekili Ravza Kaçakçı’nın sosyal medya üzerinden yapmış olduğu açıklama da değil. Akil İnsanların Oslo buluşması da değil. Bugün yazmak istediğim asıl konu, yerel seçimlere ittifak yapmak suretiyle hazırlanan iki siyasi partinin Açılım Süreci ile ilgili zıt görüşleridir. AKP geçmişte Açılım Sürecini başlatmış bir siyasi partidir. MHP ise bu süreci yüksek perdeden eleştirmiş bir siyasi partidir. Şimdi bu iki siyasi parti nasıl oluyor da Açılım Süreci ile ilgili yeni gelişmeler yaşanırken yerel seçimlere ittifak yapmak suretiyle hazırlanabiliyorlar? Asıl yanıtlanması gereken soru budur.
AKP’nin oy kaybetmeye başlamasıyla birlikte Açılım Masasını devirdiğini ve bu aşamadan itibaren PKK Terör Örgütü ile müzakere yapmayı bırakıp mücadele etmeye başladığını biliyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş dönemde Başkan seçilmek istediğini de biliyoruz. HDP’nin önceki Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın Erdoğan’ı Başkan seçtirmeyeceği ile ilgili sözlerini de hatırlıyoruz. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Açılım Masasının devrilmesinden itibaren Erdoğan’a yaklaştığını ve bugünlere kadar Cumhur İttifakı içinde yer aldığını biliyoruz. Bilemediğimiz konu ise AKP’nin yerel seçimler sonrasında yeniden Açılım Sürecine hazırlanmasına veya nabız yoklama girişimine rağmen Bahçeli’nin halen daha neden Cumhur İttifakı içinde yer aldığıdır?
AKP yerel seçimlere aslında Açılım Sürecinin ruhuna uygun bir şekilde girmek istiyordu. Bunun ilk adımlarını da atmıştı. AKP ile MHP arasında sürdürülen tartışmalar da bunun bir göstergesiydi. Daha da doğrusu AKP yerel seçimler öncesinde Cumhur İttifakını bitirmişti. Ancak anket sonuçları ve Millet İttifakının yeniden canlanması AKP’yi Cumhur İttifakını sürdürmeye itti. AKP’nin bu hamlesi anlaşılabilir bir durum. Millet İttifakının karşısında büyük kentlerin kaybedilebileceği endişesi ittifakın devamını mecbur kıldı. MHP ise AKP’nin yerel seçimler sonrasında yeniden Açılım Sürecine dönme niyetini şimdiden hissettirmesine rağmen Bahçeli nasıl oluyor da bu durumu görmezden gelebiliyor?
Devlet Bahçeli’yi anlıyorum. Yerel Seçimlerde MHP’nin bazı kalelerini İyi Parti’ye kaptırmak istemiyor. Yani halefi Meral Akşener karşısında yerel seçimlere iddialı girmek istiyor. Bu nedenle AKP ile Cumhur İttifakını sürdürmek zorunda kalıyor. Ancak yarından sonra Açılım Süreci başladığı zaman Meclis’te İyi Parti ile beraber hareket etmek zorunda kalacak. Yani bugün rakip gördüğü İyi Parti ile Meclis’te aynı görüşü paylaşmak zorunda kalacak. Bahçeli o zaman her şeye rağmen yine Cumhur İttifakı içinde yer alıp Açılım Sürecine mi katılacak, yoksa İyi Parti ile yakınlaşıp Açılım Sürecine karşı birlikte mücadele etmeye mi başlayacak? ‘’Bahçeli’nin bugüne kadar yapmış olduğu açıklamalar birbirini tutumu ki, yarından sonra tutsun’’ dediğinizi duyar gibiyim. 19.12.2018