Makaleler

ÜLKEMİZ ŞEYHLER, DERVİŞLER VE MÜRİTLER ÜLKESİ OLAMAZ !

sait-balci
Bu haftaya Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile başladım. Bugün de kaldığım yerden devam ediyorum. Büyük bir olasılıkla bu hafta komple Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yazacağım. Arada bir kaçamak yapabilirsem şu an meclise sevk edilen ve Cumhuriyet Halk Partisinin de desteklediği ‘’PKK PAKETİ’’ni yazmaya çalışacağım. Mecliste görüşülmesi beklenen bu paket de halen gündemdeki yerini koruyor. Ancak dediğim gibi bu aralar Cumhurbaşkanlığı seçimlerine odaklanmış durumdayım. Atatürk düşmanlarına inat bir Cumhuriyet kadınını nasıl Çankaya’ya taşıyabiliriz diye düşünüyorum.

İktidar partisinin Milletvekilleri boş kağıda imza topluyorlarmış. Büyük bir ihtimalle Başbakanları öyle istemiştir. Yoksa aksini düşünmek bile mümkün değil. Bu yüzden AKP Milletvekillerini anlamak mümkün ama Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekillerini anlamak mümkün değil. Ben sanırdım ki, Cumhuriyet Halk Partisi demokrasi ile yönetiliyor. Milletvekilleri herhangi bir baskı olmadan imza atıyorlar. Ancak işlerin öyle olmadığı bugünlerde anlaşılıyor. Örneğin Yalova Milletvekili Muharrem İnce, Cumhurbaşkanı Adayından haberi olmadığı için Kılıçdaroğlu’nu eleştirdi fakat daha sonra müthiş bir u dönüşü yapıp Ekmeleddin Beye imza attığını söyledi. Ben Muharrem İnce’yi Atatürkçülüğünden ödün vermez diye bilirdim ama demek ki yanılmışım. Keza Umut Oran’da benzer bir açıklama sonrası Ekmeleddin İhsanoğlu’na imza attığını söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezinde ikna odalarımı var ne? Giren değişerek çıkıyor. Bir ara kendimi sözünün eri olmayan bu milletvekillerinin yerine koydum. Onlar gibi bugün farklı, yarın farklı söylemde bulunabilir miyim diye düşündüm. Mümkün değil. Eğer hakikaten partide bir ikna odası varsa ve bende bir milletvekili olmuş olsaydım emin olun o odadan birileri ikna ederek çıkardım.

Evet, malum yine Cumhurbaşkanlığı seçimlerini yazıyorum. Giriş paragrafı ile birlikte konuya ısındım. Şimdi daha rahat yazabilirim. Kılıçdaroğlu, Bahçeli ile birlikte açıkladığı Ekmeleddin İhsanoğlu için ‘’ Tanıdıkça seveceksiniz’ ’demiş. Ancak bu durum bende tam tersi etki yarattı. Ekmeleddin beyi tanıdıkça ülkemizin geleceğinden şüphe etmeye başladım. Elbette mevcut Cumhurbaşkanı Gül ‘de Cumhuriyeti temsil etmedi. Temsil etmediği gibi üstüne üstlük Cumhuriyetin kazanımlarını Başbakan ile birlikte bir bir yok ettiler. Dokunamadıkları birkaç madde kalmıştı. Şimdiki hedefleri ise Anayasa’nın değişmez maddelerdir. Bugünkü tabloya baktığımız zaman Ekmeleddin İhsanoğlu,‘’Laiklik tehlike altındadır diyemem’’ diyen bir anlayışın Cumhurbaşkanı adayı. Başbakan nasıl ülkenin menfaatlerine ters bir aday ise bir o kadar da Ekmeleddin İhsanoğlu ters bir adaydır. Ben bu yüzden Emine Ülker Tarhan’ı destekliyorum. Benim Cumhurbaşkanım küresel güçlerin menfaatleri yerine ülkemin menfaatlerini ön planda tutmalıdır. Yani ikinci bir Ahmet Necdet Sezer olmalıdır.

Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki, ‘’Efendiler ve ey ulus biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ülkesi olamaz. En doğru en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır’ ’diyor. Haydi, şimdi gelin de Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan Atatürk’ün bu sözlerine atfen güvence vermesini bekleyin. İhsanoğlu’ndan böyle bir beklenti içinde olan varsa boşuna beklemesin. Çünkü Ekmeleddin İhsanoğlu beklediğimiz aday değil. Ekmeleddin İhsanoğlu, küresel güçlerin ve Cemaat ’in adayıdır. Erdoğan’ın karşısına aday gösterilmesi de bu yüzdendir. Cemaat ile Erdoğan’ın arasının açılmasından dolayı Ekmeleddin İhsanoğlu aday gösterilmiştir. Eğer İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı seçilirse Erdoğan’dan farklı bir anlayış ve tutum göstermeyecek. Büyük Ortadoğu Projesine eş değer bir politika uygulayacak. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü savunmayacak. Aslında daha başka örnek vermeye de gerek yok. Bugün Gül nasıl Cumhurbaşkanlığı görevi yürütüyorsa Ekmeleddin İhsanoğlu’da aynı çizgide yürüyecek. Değişen tek unsur ise Erdoğan yerine kendisi seçilmiş olması olacak. Bu da bize yeter diyenlere verebileceğim tek yanıt İhsanoğlu’nun gizli gündemi olan bir dava adamı olduğudur. Kılıçdaroğlu ‘’tanıdıkça seveceksiniz’ ’diyor ama ben maalesef tanıdıkça sevemiyorum, çünkü şimdiden Başbakan ile eski dava arkadaşı oldukların kanıtı olarak çektirdikleri resimler internete düşmeye başladı. Ben halen daha Ekmeleddin İhsanoğlu’nu Emine Ülker Tarhan’a tercih ederim diyen partililere tek tavsiyem internete düşmüş olan bu resmi çerçeveletip odalarına asmalarıdır.

İhsanoğlu ile ilgili bir bilgi daha vererek bugünkü yazımı noktalayayım. 22 Haziran Pazar günü Soner Yalçın Sözcü Gazetesindeki köşesinde Ekmeleddin İhsanoğlu’nun ‘’intihalci’ olduğunu örnekler vererek yazdı. Soner Yalçın’ın bu araştırma yazısını okumamış iseniz mutlaka Sözcü Gazetesinin internet sayfasından bulup okumanızı öneririm. Elmeleddinci olun veya olmayın ama mutlaka bu araştırma yazısını okumadan kararınızı vermeyin.01.07.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title