TÜRK MİLLETİNİ APTAL SANIYORLAR
Baktı gördüler ki Suriye’de besledikleri IŞİD gerçekten raydan çıkmış. Ne laf dinliyorlar ne de rica. Ne esir aldıkları konsolos çalışanlarını bırakıyorlar, ne de katliam yapmaktan geri kalıyorlar. Daha üstüne üstlük esir almaya devam ediyorlar. Yine bizim yurttaşları esir almaktan geri kalmadılar. Konsolos çalışanlarımız ile ilgili nasıl kurtarma görüşmeleri yapılıyorsa artık iş iyice çığırından çıktı.
Soma’da meydana gelen maden kazasından önce Cumhuriyet Halk Partililer Meclise soru önergesi vermişlerdi. Soma maden işletmelerinin denetlenmesini istemişlerdi. Ancak iktidar partisi muhalefet partililerin bu türde uyarılarını kendilerine hesap soruluyor şeklinde algılıyorlar olsa gerek ki ret etmişlerdi. Sonrasında korkulan maden kazası oldu ve Cumhuriyet Halk Partili Milletvekilleri uyarılarında haklı çıktılar. Ancak Başbakan bu uyarıların altında kalmamak için soru önergesinin maden ocakları ile ilgili tarafının olmadığını söyledi. Yandaş yazarlar da bu konu ile ilgili ‘’Cumhuriyet halk partililer neden biraz daha direnmediler’’ diye yine Cumhuriyet Halk Partilileri suçladılar. İşte AKP zihniyeti bu, ne yapacaksınız? Ne muhalefet partililerinin uyarılarını dikkate alırlar ne de zamanında oluşacak felaket ile ilgili önlemler alırlar. Her şeyi biz biliriz mantığı içinde ülkeyi felakete sürüklerler.
Musul konsolosluğunun basılması da aynı zihniyetin eseri oldu. Bu konuda yine Cumhuriyet Halk Partisi iktidar partisini uyardı ama kime ne dinleteceksiniz? Cumhuriyet Halk Partisinin uyarılarını dikkate almadıkları gibi istihbarat almayı da düşünmediler. Ülkemizde MİT adında bir istihbarat Teşkilatı var ama ne iş yaptığını bilen eden yok. Sanki görevleri iç ve dış istihbarat almak değil. Suriye’de Beşar Esat’a karşı savaşmakta olan insan azmanı katillere silah göndermesini bilirler ama dibimizde IŞİD adlı terör örgütünün Irak’ta neler yapabileceklerini düşünemezler. Zamanında Mısır’da ordunun Mursi’ye karşı darbe yapılabileceğini bile araştırırlar ama yanı başımızda IŞİD teröristlerinin konsolosluğumuzu basabileceklerinin istihbaratını alamazlar. Böylesine becerikli bir istihbaratımız var işte. Konsolosluk yetkilileri, IŞİD teröristlerinin konsolosluğu basmak üzere olduklarını Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’na bildiriyorlar fakat Davutoğlu, Başbakan ile kısa bir görüşme neticesinde konsolosluk yetkililerine, IŞİD teröristlerinin hasım olmadığını, bu yüzden teröristlere zorluk çıkarmamalarını yani teslim olmalarını emrediyor. Bunun üzerine konsolosluk çalışanları teslim oluyorlar. Dün itibariyle konsolosluk çalışanlarımız henüz daha serbest bırakılmamışlardı. Bu durumda IŞİD teröristlerinin konsolosluk çalışanlarımıza karşı ne kadar merhametli olduklarını anladık. Ne kadar hasım olmadıklarını bir kere daha anladık. Umarım Ahmet Davutoğlu ile Başbakan’ın yanlış değerlendirme sonucu Musul Konsolosluğumuzun esir düştüğünü Türk halkı anlamıştır.
İktidar partisi şimdi de kalkmış IŞİD teröristlerinin Irak’ta yapmakta olduğu katliamlara sansür getirmiş. Peki neden? Elbette ki halkın, hasım olarak görmedikleri IŞİD teröristlerinin yaptığı katliamları bilmesini istemedikleri için. Mısır Konsolosluğumuzun bu terörist gruplara esir düştüğünün bilinmesini istemedikleri için. Yani tarihe mal olmuş bir milleti aptal yerine koyuyorlar. Bununla da kalmıyorlar insanları aldatmaya halen devam ediyorlar. Kriz masaları kuruyorlar. Müdahale dâhil her seçeneğin masada olduğunu söylüyorlar. A.B ve C planlarının olduğunu söylüyorlar. Sabırlarını kimsenin test etmeye kalkmamasını söylüyorlar. Peki, sonra ne oluyor? Hiç bir şey olmuyor. Teröristler kaldıkları yerden Türk vatandaşlarını esir almaya devam ediyorlar. Böylelikle sabırları da sınanıyor. A.B ve C planlarının da olmadığı ortaya çıkıyor. Dünya âleme de rezil rüsva oluyorlar. 19.06.2014
SAİT BALCI