Makaleler

SORUN SİYASAL İSLAM MI, ERDOĞAN MI?

sait-balci
Bugünkü yazımı Cumhuriyet Halk Partisinin belirlemiş olduğu Cumhurbaşkanı Adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu’na ayırdım. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun adaylığını bundan önceki bir makalemde de yazmıştım. Bu ikinci oluyor. Sanıyorum bundan sonra da yazmaya devam edeceğim. Daha doğrusu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Parti Meclisinin ve Merkez Yürütme Kurulunun kararı olmaksızın açıklamış olduğu Cumhurbaşkanı Adayını yazmaya devam edeceğim. Çünkü bu konunun etraflıca irdelenmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanlığı gibi önemli bir seçimin bir oldubittiye getirilmemesi gerekiyor. Kimi niçin seçeceğimizi iyi bilmemiz gerekiyor. Önümüze gelen her insanı sorgusuz sualsiz aday yapmanın neye faydası olup olmayacağının iyice masaya yatırılması gerekiyor. Çünkü bu seçim Cumhuriyet Halk Partisi açısından sıradan bir seçim değildir. Karşımızda Cumhuriyetin bütün kazanımlarını tek tek söküp atan bir siyasi iktidar ile karşı karşıyayız. Devletin kadrolarını kendi yandaşları ile dolduran bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Elbette hedef siyasi iktidarın adayını sandıklara gömmek olmalıdır. Ancak meydana çıkarmış olduğumuz aday da, ikinci bir Çankaya Noteri olmamalıdır. Kaybedilen kalelerin geri alınması konusunda mücadele verecek bir aday olmalıdır. Atatürkçü bir aday olmalıdır. Yoksa siyasi iktidarın adayını sandıklara gömmenin hiçbir şeye faydası olmaz.

Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçiminde önyargısız olarak bir şeye karar vermemiz lazım. Biz şu an Ülkeyi yönetmekte olan siyasal İslam’dan mı kurtulmak istiyoruz, yoksa Erdoğan’dan mı? Eğer Erdoğan’dan kurtulmak istiyorsak karşısında göstereceğimiz adayın siyasi kimliğinin pek önemi yok. Ha öyle olmuş ha böyle. Yani bir Erdoğan gitmiş fakat başka bir Erdoğan gelmiş hiç önemli değil. Elbette böyle bir aday Ekmeleddin İhsanoğlu’ da olabilir. Eğer bu aşamada beklenti bu ise, şimdi ben de bu aşamada bir soru soracağım. Eğer, Ekmeleddin İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı seçilirse kaybetmiş olduğumuz cumhuriyetin kazanımlarının geri alınması konusunda herhangi bir mücadele verecek mi? Anayasamızda laiklik ilkesinin korunması için mücadele edecek mi? 4 + 4+ 4 adlı kesintili eğitimin yerine tekrar eskiden olduğu gibi çağdaş 8 yıllık kesintisiz eğitime geçiş için mücadele verecek mi? Eskiden olduğu gibi mesleki eğitim okulu tercihinde bulunan öğrenciler bölümleri ile ilgili okullara mı yönlendirilecek, yoksa diğer öğrenciler ile birlikte üniversiteye geçişlerine kolaylık sağlanmaya devam mı edilecek? Yani İmam Hatip Liselerinden mezun olan öğrenciler mesleki eğitim ile ilgili üniversiteler yerine farklı üniversitelere girişleri bugün olduğu gibi mi kalacak? İmam Hatiplerin Ortaokulları açık kalmaya devam edecek mi? Yine laik eğitimin gereği olarak öğrenciler derslere başörtüsüz olarak girmelerinin önü açılacak mı? Cumhuriyet Halk Partisinin Adayı olan Ekmeleddin İhsanoğlu, çağdaş eğitimin gereği olarak bu değerlere sahip çıkacak mı? Eğer İhsanoğlu, Cumhuriyetin kazanımlarına sahip çıkmayacaksa Erdoğan’dan ne farkı olacak? Salt Erdoğan’dan kurtulmak ülkeyi bulunduğu çıkmazdan kurtarmaya yeter mi? Önemli olan siyasal İslam’dan kurtulmaktır. Bugün Balyoz ve Ergenekon Davaları ile yurtseverleri, vatanseverleri Silivri zindanlarında esir tutan zihniyet siyasal İslam’dır. Bu konular hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir.

Cumhuriyet Halk Partisi sol ideolojiyi benimseyen bir siyasi partidir. Ve bugüne kadar Cumhuriyet Halk Partisine oy veren seçmenler bu ideolojiyi benimsedikleri için oy vermişlerdir. Yakın bir zamanda iktidar olamamışlardır ama Cumhuriyetin kazanımlarından da ödün vermemişlerdir. Bugün Cumhuriyet Halk Partisini yönetmekte olan kadrolar her ne kadar partinin siyasi çizgisini değiştirmeye çalışsalar da Cumhuriyet Halk Partisinin genlerini söküp atmaları mümkün değildir. Atalarımız ‘’Ya bu deveyi güdersin, ya da bu diyardan gidersin ‘’ diye boşuna söylememişler. Bugün Cumhuriyet Halk Partisini yönetmekte olan kadrolar da Cumhuriyetle yaşıt olan partinin ilkelerine ve tüzüklerine sadık kalmak zorundadırlar. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi sağa sola çekilecek bir parti değildir. Ya bu partinin ilkelerine ve programlarına sadık kalacaksınız, ya da kendinize yeni bir parti kuracaksınız. Eğer Cumhuriyet Halk Partisinde siyaset yapacak iseniz kendi görüşlerinizi partiye monte etmek yerine, partinin çizgisini kendinizi monte etmeniz gerekir.

Bugün Cumhuriyet Halk Partisini yönetmekte olan kadroların unuttuğu önemli bir husus daha var. O da, seçimlerin aday gösterme sürecinden ibaret olmadığıdır. Sandıklara sahip çıkmadığınız müddetçe, bugünün iktidar partisi karşısında ne yapsanız da boşunadır. Bu yüzden gerek Cumhuriyet Halk Partisi, gerekse Milliyetçi Hareket Partisi sandıklara sahip çıkmak zorundadırlar. Yalova’da seçimleri kim kazandı sanıyorsunuz? Yalova’da seçimleri Muharrem İnce, sandıklara sahip çıkmak suretiyle kazanmıştır. Muharrem İnce Yalova’yı söke söke almıştır. Aksini iddia eden varsa buyursun. Olay bu kadar basittir. 20.06.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title