SURİYE’Yİ GÖZ GÖRE GÖRE BÖLÜYORLAR
Ülkeler eskiden ya bir savaş sonucunda, ya da kendi içindeki oluşumlardan dolayı bölünürlerdi. Şimdi ise durum tam tersi oldu. Suriye IŞİD’den kurtarılmasının arkasından bölünecek. IŞİD’den kurtarılmaz ise bölünmeyecek. Şöyle de diyebiliriz. Suriye IŞİD’den ne kadar geç temizlenirse, o kadar geç bölünecek. Maalesef ortada böyle bir tablo var.
Suriye topraklarında oynanmakta olan tiyatroyu sanırım uzun bir zamandır seyrediyor olmalısınız. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat batılı emperyalist güçler tarafından resmen teslim alındı. Önce içindeki muhalifleri silahlandırdılar. Sonra orduyu ikiye böldüler. Yetmedi. Dışarıdan binlerce insanı para karşılığı Suriye Ordusunun üzerine saldılar. Beşar Esat’ı bu yolla da iktidardan indiremeyince IŞİD’e destek vererek bu örgütün Irak’ta ve Suriye’de birçok bölgeyi ele geçirmesini sağladılar. Şimdi de bu örgütü temizlemenin karşılığı olarak Suriye’yi bölmeyi planlıyorlar. Anlayacağınız ilk etapta Suriye’nin birçok bölgesinin teröristlerin eline geçmesine yardımcı oldular. Bu planın birinci bölümüydü. İkinci bölümde de Suriye’yi bu teröristlerden temizlemenin karşılığı olarak paylaşmaya çalışıyorlar. Şimdi planın bu aşamasındalar.
Normal şartlarda eğer bir ülke teröristlerin istilasına uğramışsa, hiçbir karşılık beklemeksizin o ülkeye yardım eli uzatılır. Askeri destek sağlanır. Öyle değil mi? Sonuçta istilaya uğrayan ülke teröristlerden temizlendikten sonra hiçbir karşılık beklemeksizin geri çekinilmesi gerekir. Uluslararası terörizm ile de böyle mücadele edilir. Yoksa beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın derseniz o yılan gün gelir sizi de sokar. Ancak Suriye’nin kuşatılması diğerlerinden farklıdır. Suriye’yi kuşatan teröristlerin arkasında emperyalist güçler var. Asıl sorun da zaten budur.
ABD şimdi de uzun zamandan bu yana beslemiş olduğu IŞİD’e karşı Rakka’da harekete geçmeye hazırlanıyor. Ancak ABD açısından IŞİD’in Rakka’dan çıkartılması sorunu çözmüyor. Eğer plan IŞİD’in salt Rakka’dan çıkartılması üzerine olmuş olsaydı IŞİD şimdiye kadar on defa Rakka’dan çıkartılırdı. Ancak hesaplar başka. İŞİD Rakka’dan çıkartılmasına çıkartılacak ama sonra ne olacak? Suriye olduğu gibi Beşar Esat’a mı verilecek? Elbette hayır. Şu an sadece Suriye ordusunun elinde bulunan yerler Esat’a bırakılması planlanıyor. Suriye’nin kuzey ve batısı Sünni Araplara, YPG’nin elinde olan yerler de Kürtlere bırakılması planlanıyor. Türkmenlere ise henüz bir toprak vaadi yok. Türkmenler bu işte dolduruşa gelmiş durumdalar. Şu an bulundukları bölgelerde Kürdistan bayrağının asılmasının bir nedeni de maalesef budur.
Peki, bütün bu olup bitenler karşısında AKP iktidarı ne yapıyor? Türkmenlerin haklarını savunabiliyorlar mı? Bu soruya evet demek isterdim. Ancak AKP iktidarının bırakın Türkmenlerin haklarını savunmayı, şu an Fırat Kalkanı Operasyonundan dolayı girmiş olduğu Suriye topraklarında bile sağa sola kıpırdayacak hali kalmadı. Suriye’ye Rusya ve İran sayesinde girmişlerdi. Ancak şimdi ABD ile Rusya arasında ikili siyaset yapayım derken ayakta duramaz hale geldi. Suriye’de sıkıştı kaldı. Referandum seçimlerinden dolayı da Suriye’den çıkamıyorlar. Zaten böyle bir hamle Süleyman Şah operasyonuna benzer. Bu nedenle şimdilik durumu idare etmeye çalışıyorlar. Ancak Suriye’de yeni bir politika belirleyemezlerse her geçen gün aleyhimize olur.
Atalarımız ‘’Görünen köy kılavuz istemez’’ diye boşuna söylememişler. Şu an Suriye politikasında geldiğimiz nokta da bundan farklı değil. Emperyalist ülkeler dibimizdeki Suriye’yi bölmeye gelmişler. Her geçen gün de bu emellerine adım adım yaklaşıyorlar. Fakat bizimkiler oldukları yerde saymaya devam ediyorlar. İşin cabası oy deposu olarak gördükleri binlerce Suriyeli mülteci de ellerinde kalacak. 24.03.2017
