SEÇİMİN TEK KAYBEDENİ AKP İMİŞ
Başlığı okuyunca ne demek istediğimi sanırım anlamış olmalısınız. Evet, tahmin ettiğiniz üzere seçimlerin üzerinden bir tam gün geçtikten sonra piyasaya çıkan Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla yaptığı açıklamadan bahsediyorum. Kılıçdaroğlu hemen hemen herkesin istifa edeceğini düşündüğü bir ortam da istifa etmeyi bırakın daha seçimin tek kaybedenin AKP olduğunu açıklayıverdi. Doğrusunu isterseniz ben de rahatlayıverdim.
Ben seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra seçimleri kaybettiğimizi düşünmüştüm. O günden bu yana da üzülüyordum. Cumhuriyet Halk Partisi’nin seçimi kaybetmesinden çok ülkenin rejiminin değişmesine üzülüyordum. Sürekli aldatılan Erdoğan’ın tek başına ülkeyi yönetecek olmasına üzülüyordum. Ülkenin varını yoğunu özelleştirmek suretiyle satan iradenin bundan sonra satacak bir şey kalmayınca çarkı nasıl döndüreceğini düşünüyordum. Meğerse bütün bu üzüntülerin boşunaymış. Çünkü Kılıçdaroğlu’na göre seçimin tek kaybedeni AKP imiş. Seçimi AKP kaybetmiş ise bu durumda mutlaka bir kazanan olması gerekiyor. Yoksa iktidar partisi kaybederken CHP’de kaybedecek değil ya. AKP kaybetmişse o zaman CHP kazanmıştır. Seçimlerin sonlanmasından bu yana bu gerçeği göremediğim için doğrusunu isterseniz kendime çok kızdım. Boşu boşuna da seçimi kaybettik diye üzüldüm. Meğerse üzülecek hiçbir şey yokmuş. Her şey güllük gülistanlıkmış.
Hakikaten insanlar bazı dönemlerde akıl tutulması yaşayabiliyorlar. Gelişmeleri yanlış algılayabiliyorlar. Ben de işte böylesine yanıldım. Kazanmış olduğumuz seçimi kaybettik zannettim. Ancak Kılıçdaroğlu’nun yapmış olduğu açıklamadan sonra gerçeği öğrendim. Bu yüzden Kılıçdaroğlu’na çok teşekkür ediyorum. Kılıçdaroğlu seçimi kazandığımızı keşke ta başından söyleseydi daha iyi olurdu ama yine de buna şükür diyorum. Kaybetmektense geç de olsa kazanmış olmayı her zaman tercih ederim. Kim bilir belki de daha önce yapılan seçimleri de kazanmışızdır da benim haberim olmamıştır. Yapılan o seçimlerde de boşu boşuna üzülmüşümdür. Artık geriye bakmaya gerek yok. Hem önümüzde kazanmış olduğumuz bir seçim var. Bu seçim zaferini doyasıya kutlamamız gerekir. Bize bu seçim zaferini yaşatan Kılıçdaroğlu ile ne kadar gurur duysak azdır. Allah Kılıçdaroğlu’nu başımızdan eksik etmesin diyorum da başka bir şey demiyorum. Ne de olsa seçim kazanmış bir genel başkanımız var. Bu genel başkanı başımızın üstünde tutmayacağız da nerede tutacağız? Siz de benim gibi düşünüyorsunuz değil mi?
Dün parti örgütlerinin seçimi kaybeden Kılıçdaroğlu’na destek ziyaretine gittiklerini filan sanmıştım. Meğerse örgütler Kılıçdaroğlu ile seçim zaferini kutlamaya gitmişler. Hatta gidenler arasında Marmaris İlçe Örgütünden bazı partililer de vardı. Hatta bunlardan birisi genel merkez önünden canlı yayın filan yaptı. Bir gün öncesinde de yine benim gibi seçimi kaybettiğimizi düşünen gençler CHP Genel Merkezinin önünde oturma eylemleri yapmışlardı. İrfan Değirmenci de oradan canlı yayın yapmıştı. İrfan Değirmenci’nin yaptığı canlı yayında partililer üzgündüler. Genel Merkezden yetkililerin açıklama yapmasını istiyorlardı. Şimdi durum anlaşılınca o partililerin de boşu boşuna üzülmüş oldukları ortaya çıktı. Kılıçdaroğlu’ndan seçimleri kazandığımızı oturma eylemi yapan gençlere de söylemesini beklerdim. Çünkü oturma eylemi yapan bu gençlerimizin de seçimleri kazandığımızı Kılıçdaroğlu’ndan öğrenmeleri en doğal haklarıydı.
Biraz önce dediğim gibi artık geriye bakmanın bir âlemi yok. Ne de olsa seçimleri biz kazandık. Bu saatten sonra seçim zaferini kutlamaya bakmamız gerekir. Seçimleri kazanmanın zevkini doyasıya yaşamamız gerekir. Ben de bu amaçla Yüksel Beye bir çağrıda bulundum. Bu zaferi kutlayalım dedim. O da çok olumlu karşıladı. Yarın akşam bendeniz, Yüksel Çubuk, Oğuz Erkek, Cengizhan Gençtürk ve Taner Kazancı hocamızla beraber bu seçimin zaferini kutlayacağız. 28.06.2018