SABRINIZI TEST ETSELER NE OLUR?
Dışişleri Nazırı Ahmet Davutoğlu, IŞİD’in esir aldığı 48 Musul Konsolosluğu yetkilisi ve 32 Türk TIR şoförü hakkında gitmiş olduğu New York’ta açıklama yapmış. Davutoğlu burada yapmış olduğu konuşmada’’ Musul’da son günlerde artan terör tehdidi nedeniyle yaklaşık olarak dört gündür 24 saat Sayın Başbakan ile bizler alarm halindeydik. Çalışmalarımızı sürdürürken faaliyetlerimize rağmen maalesef Irak güvenlik güçleri IŞİD’in ilerlemesi karşısında Musul’u terk etmek zorunda kaldı’’ diyor. Demek ki Davutoğlu bu baskını daha öncesinden biliyormuş. Buna rağmen göz göre göre baskının yapılmasını seyretmiş. Şimdi de ağlıyor. Peki, Davutoğlu bu baskını önceden nasıl öğrendi? İstihbaratının güçlü olduğundan filan değil. El Kaideye bağlı El Nusra Cephesi ve IŞİD teröristleri ile birlikte Suriye’de Devlet Başkanı Beşar Esat’a karşı savaştılar da oradan biliyor. İnsan beslediği malını bilmez mi? Suriye’de Esat’ı iktidardan indirmek için ellerinden gelen ne varsa yaptılar ama maalesef bu konuda başarılı olamadılar. Gün geldi Suriye’den ülkemize bomba attırarak savaş bahanesi yaptırmaya çalıştılar. Jetlerimizi sınıra yakın yerlerde uçuş yaptırarak taciz yemesini sağladılar. Sârin gazı kullanarak yüzlerce çocuğun ölümüne neden oldular. Bu gazı da Esat kullandı dediler ama yine fayda etmedi. Ülkemizden Tırlar dolusu silah ve mühimmat gönderdiler yine olmadı. Suriye’de bir sürü terörist bozuntusu ile beraber ortak hareket ederek uluslararası kamuoyunu yanıltmaya çalıştılar ama yine inanan olmadı.
İşte şimdi bu teröristler Suriye’de Esat rejimini deviremeyince bu sefer de Irak’a yöneldiler. Irak’ı talan etmeye başladılar. Irak’ta katliam yapmaya başladılar. Zaten meslekleri de bu. Ölü bir insanın kalbini yiyen insandan bir hayır gelir mi? Bir de Allah için savaştıklarını söylüyorlar ya artık orada kopuyorum. Davutoğlu işte bu insan azmanı katilleri çok iyi tanıyor da o yüzden istihbarat alıyor. Bir de üstüne üstlük bu katil teröristler ile ne konuşmuşlarsa artık orasını bilemiyorum ama sonuç itibariyle ikna edememiş olacaklar ki bu sefer bizim konsolosluğu basmışlar. Yani besledikleri kargaya laf geçirememişler. IŞİD ne istediyse verememiş olacaklar ki IŞİD’de konsolosluğu basmış. Aynı PKK’ya verdikleri tavizler gibi, şimdi de IŞİD’e taviz vermişler. Devleti doğru dürüst yönetemiyorlar. İçleri güçleri teröristleri beslemekten geçiyor. Sonrasında da besledikleri teröristlere söz geçiremeyince böyle çuvallayıp kalıyorlar işte. Lice’de PKK yanlıları yol kesiyorlar, bayrak indiriyorlar. Irak’ta da IŞİD, bayrak indiriyor ve konsolosluğu basarak çalışanları kaçırıyorlar. İşte beslediğimiz kargalar la durumumuz bundan ibaret.
Davutoğlu konuşmasında devamla’’ Şu dakika itibarıyla sağlıkları ve güvenliklerinden belli ölçülerde haberdarız’’ diyor. Yani ne yapacaklarını önceden biliyorlar ama yapacakları katliamları önlemeye güçleri yetmiyor. ‘’Besle kargayı oysun gözünü’’ atasözü de tam bugünler için şöylenmiş. Davutoğlu devamla ‘’Türkiye’nin gücünü ve kudretini kimse test etmeye kalkmasın ‘’ diyor. Peki, bu teröristler gücümüzü test etmeye kalkmışlarsa ne yapacağız? Üzerlerine yürüyebilecek halimiz var mı? Türkmenleri koruyabilecek halimiz var mı? Daha dün ülkemizde PKK’nın kesmiş olduğu yolları açamamışız. PKK taraftarlarının bayrağımızı indirmelerine engel olamamışız. Davutoğlu şimdi kalkmış ‘’sabrımızı test etmeye kalkmasınlar’’ diyor. Sizin sabrınız mı var ki test etmesinler ya. Haydi diyelim sabrınız var. Peki, sabrınız taşarsa ne olur? Teröristlere hadlerini mi bildirirsiniz? Teröristleri ülkeden mi temizlersiniz? Kandil’e operasyon mu düzenlersiniz? Gücünüzü test etmeye kalkarlarsa ne yaparsınız Sayın Davutoğlu? Bugüne kadar hangi teröristlere hadlerini bildirdiniz de şimdi IŞİD’e bildireceksiniz? Teröristlere karşı vermiş olduğunuz bir mücadele var mı sizin? Bugüne kadar hep idare ettiniz. Bundan böyle geldiğimiz noktada artık hareket edecek haliniz de kalmadı.
Artık yolun sonuna geldik. Başarısız sürdürülen iç ve dış politika yüzünden hareket edemez hale geldik. Ülke bugüne kadar bu derece başarısız yönetilmedi. Ülkede ne bir istikrar, ne bir güven ne de doğru dürüst uygulanan demokrasi var. İşsizlik, yolsuzluk ve yoksulluk almış başını gidiyor. Bir de şimdi bu istikrarsızlığa artan terör eylemleri eklendi. Böylelikle ülkede ne bir huzur ne de bir güven ortamı kaldı. Başbakan ve Dışişleri Nazırı Davutoğlu yüzünden ülke tam bir çıkmaza girdi. Bu başarısızlığın ve beceriksizliğin gereği olarak istifa etmek gerekiyor. Ülkenin önünü açmak gerekiyor. Ülkeyi rahatlatmak gerekiyor. İstifa mekanizması da zaten böyle günler için vardır. ‘’Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az’’ 12.06.2014
SAİT BALCI