HADİ GİDİN ARTIK!
Bazen öyle günler oluyor ki siyasetten tiksinir hale geliyorum. Eylem ve söylem birliği olmayan siyasetten nefret ediyorum. İradesi başkalarının elinde olan siyasetçilerden onlar adına utanıyorum. İnsanın kendine ait bir fikri, düşüncesi olamaz mı? Avrupalı Milletler gibi bizim de uygarca yaşama hakkımız yok mu? Şu güzelim memlekette yalansız dolansız yaşanamaz mı? Hayat kardeşlik, dostluk ve sevgi üzerine kurulu değil midir? İlla ki bu düzeni bozmak mı lazım? İllaki kendi bindiğiniz ağacın dalını mı kesmek lazım? İllaki emperyalist ülkelerin kuklası mı olmak lazım? Yoksa canınız başka türlü rahat etmiyor mu?
Bazen güzel şeyler yazasım geliyor. Mesela, dostluk ve barış yazıları yazasım geliyor. Memleket sevdası ve yurt sevgisi şiirleri yazasım geliyor. Tarihi ve doğa zenginleri olan memleketimin hikâyesini yazasım geliyor. Aşkları yazasım geliyor mesela. Fena mı olur? Ancak ne zaman kalemi elime alsam ister istemez iç ve dış politikası çökmüş siyasi iktidarın memlekete verdiği zararları yazmak zorunda kalıyorum. Hani geleceğe ait biraz aydınlık, biraz ışık görsem rahatlayacağım. Geleceğimizin mirasçıları olan çocuklarımıza yaşanabilir bir ülke bırakamayacağımızın verdiği üzüntü beni kahrediyor. Avrupalı milletlerin geldiği duruma bakıyorum da onlara gıpta etmeden geçemiyorum. İnsan ancak bu kadar vatanına ve milletine zarar verebilir. İnsan kendi memleketine ancak bu kadar bir dış politika rezaleti yaşatabilir. Sanki seçmece olarak gelmiş mübarekler. Gitmek de bilmiyorlar hani. En büyük sorun da zaten burada ya. Milli iradeyiz diyorlar. Seçildik te öyle geldik diyorlar. Seçildiğinizi anladık ta, nasıl seçildiğinizi de biz biliyoruz. Sandıklardan çıkmadan seçildiğinizi halk bilmiyor ama biz biliyoruz.
Neden mi gitmeniz gerekiyor? Bakın söyleyeyim. Geriye pek fazla dönmeye de gerek yok zaten. Örneğin Soma’da 301 maden işçisinin alınmayan güvenlik tedbirlerinden dolayı ölmesinden hiç mi sorumluluğunuz yok. Hani Dicle’nin kıyısında kurdun kaptığı iki koyundan kendinizi sorumlu tutuyorsunuz ya o yüzden söyledim. Diyarbakır, Bingöl, Muş karayolunu kapatan PKK militanları ile baş edememenizden dolayı hiç mi suçluluk duygusu hissetmiyorsunuz? Yoksa oralar vatan topraklarından sayılmıyor mu? Diyarbakır Hava Kuvvetleri Karargâhındaki Türk Bayrağının indirilmesinden hiç mi eziklik hissetmediniz? Yoksa içinizde en ufak bir bayrak sevgisi de mi kalmadı? İnsan Türk Ulusunun simgesi olan bayrağını nasıl indirtebilir? Bayrağına sahip çıkamayan devlet olur mu? Siz, bayrağını ayaklar altına alan başka bir devlet gördünüz mü? Türk Milletinin şanlı geçmişinden ders almadığınızı geçtim, peki Avrupalı Milletlerden de mi ders almadınız?
Peki, Suriye’de beslediğiniz insan azmanı teröristlerin Irak Konsolosluğumuzu basmalarına ne demeli? Onlara Tırlar dolusu silahları konsolosluğumuzu basmaları için mi gönderdiniz? Suriye yetmedi de Irak’ı da kan gölüne çevirsinler diye mi verdiniz silahları? Yarından sonra Irak’ta da kimyasal silah kullansınlar diye mi destek verdiniz? Haydi, bakalım az gelişmiş ülkenin çokbilmiş iktidarı, cevap verin sorularıma? Sizden önce bu bölgelerde teröristler cirit atamıyorlardı. Hatay’da bombalar patlamıyordu. Diyarbakır da, Muş’ta Bingöl’de yol kesilmiyordu. Karakol inşatları basılmıyordu. Bayraklarımızı kimse indirmeye cesaret edemiyordu. Neden biliyor musunuz? O zamanlar da milli hükümetler vardı da o yüzden. Ülkenin çıkarlarını ön planda tutan hükümetler vardı. Ne olduysa sizin iktidara gelmenizden sonra oldu. Memleket yönetme kabiliyetiniz olmadığı için oldu. Boş hayaller peşinde koştuğunuz için oldu. Emperyalist ülkeler ile işbirliği yaptığınız için oldu. Onların kuklası olduğunuz için oldu. Yalancı baharların peşinden sürüklendiğiniz için oldu. Ülkenin menfaatleri yerine küresel güçlerin menfaatlerini seçtiğiniz için oldu. Ne olduysa Türk Milletinin iradesinin dışına çıktığınız için oldu. Bundan böyle kırıp döktüklerinizi de toparlayabilmeniz artık mümkün değil. Türk Milleti üzerinde yapmış olduğunuz hasarları da tamir etmeniz mümkün değil. Bundan böyle bölgede sözü geçmeyen bir iktidarsınız artık. Terörist grupların bile korkmadığı, ukalaya almadığı bir hükümetsiniz. Milli değerlerini kaybetmiş, gayrimeşru bir hükümetsiniz. Ne kadar ayakta kalmaya çalışsanız da boşuna. Şöyle bir üfürsek, dağılıp gideceksiniz ama…13.06.2014
SAİT BALCI