KOBANE BAHANE, HEDEF ATATÜRK
Dün, IŞİD’in Kobane ‘ye yapmış olduğu saldırılardan başta ABD olmak üzere Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar ve AKP iktidarının sorumlu olduğunu yazmıştım. Bugün de IŞİD’in, Kobane saldırısını bahane edip ülkemizi ateşe veren PKK yandaşlarını ve HDP’yi yazacağım. Zira Kobane’nin IŞİD kuşatması altında bulunmasından dolayı kamu binalarını yakıp yıkmalarını yazacağım. Bu saldırılardan dolayı Atatürk heykellerini yakıp yıkmakla Kobane’nin kurtarılıp kurtarılamayacağını yazacağım. Daha doğrusu sapla samanın bir birine karıştıran kendini bilmezleri yazacağım.
Sizler de gerek yazılı, gerekse görsel basından ülkemizin nasıl bir kargaşa içine itilmek istendiğini görmüşsünüzdür. Aslında bütün mesele Kobane’nin IŞİD saldırısı altında bulunmasından kaynaklanıyor. Elbette Kobane halkının IŞİD militanları tarafından kuşatılmış olmasını kabul etmek mümkün değil. İnsanların durduk yerde terörizm ile baş başa kalmasını kabul etmek mümkün değil. Bu yüzden IŞİD’in Kobane saldırısı protesto edilebilir ancak sağa sola zarar vermeden protesto edilmeli. Kamu binalarına zarar vermeden protesto edilmeli. Bir taraftan IŞİD terörüne karşı tepki verirken, diğer taraftan da Atatürk heykellerine zarar verilmesini anlamak mümkün değil. Sömürge altına girmiş olan bir halkı yeniden özgürlüğüne kavuşturmuş bir liderin heykellerine saldırmak da neyin nesi oluyor? İşgal altında bulunan vatan topraklarını düşmanlardan temizleyen ve laik Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün heykellerine saldıran kendini bilmezleri buradan şiddetle kınıyorum. Mustafa Kemal Atatürk, laik Türkiye Cumhuriyetini kurmasından sonra Osmanlı’dan kalma yobaz ve radikal dinci terör örgütlerin her zaman hedefi olmuştur. Suikast girişimlerine maruz kalmıştır. Ancak Atatürk bugün AKP iktidarı gibi meydanı bu dinci çetelere bırakmamıştır. Hal böyle iken IŞİD terör örgütünden intikam almak adına Atatürk heykellerine saldıranları tekrar şiddetle kınıyorum. Nasıl IŞİD teröristlerinin Kobane halkına yaptıkları saldırıyı kınamışsam şimdi de Atatürk heykellerini kıranları kınıyorum! Türk Bayrağını yakanları kınıyorum! Eğer bütün dertleri IŞİD terörünü kınamak ise her şeyden evvel tepkilerini bu örgütü destekleyen başta ABD olmak üzere Birleşik Arap Emirliklerini, Suudi Arabistan’ı, Katar’ı ve AKP iktidarını karşı dile getirmelerini tavsiye ediyorum. Çünkü IŞİD terörünü Irak’a ve Suriye’ye olduğu gibi Kobane’nin başına da musallat eden onlardır. Bölgeyi savaş cehennemine çeviren yine onlardır.
Bu arada HDP’nin de IŞİD terörü karşısında iyi bir sınav vermediğini sizlerle paylaşmak isterim. Zira IŞİD Suriye’de masum halkı katlederken gerek BDP gerekse bugünün HDP’si pek ses çıkarmamışlardı. Aynı IŞİD Irak’ta da Türkmenleri katlederken HDP yine pek ses çıkarmadı. IŞİD Şiileri katlederken de sesini çıkarmadılar. Fakat IŞİD ne zaman Kerkük’e ve Kobane’ye saldırmışsa o zaman ayağa kalktılar. Terör başkasına yapıldığı zaman sessiz kalacaksınız, amma velakin kendinize yapıldığı zaman ayağa kalkacaksınız. Terörün iyisi kötüsü olmaz Böyle bir terör anlayışı da olmaz. Ya baştan bu yana IŞİD hangi halka saldırıyorsa tepkinizi o zamandan itibaren göstereceksiniz, ya da, Kobane’ye saldırı olduğu zaman sesinizi çıkarmayacaksınız. Yoksa işinize geldiği zaman IŞİD’e ateş püsküreceksiniz, işinize gelmediği zaman da susmayı tercih edeceksiniz. Böyle bir terör anlayışı olamaz. Zaten böyle bir tavır sergilediğiniz zaman da hiç kimse sizin terör konusundaki samimiyetinize inanmaz.
Son günlerde bir de Türk Ordusunun Kobane’ye yardım etmesi gerektiği dillendirilmeye başlandı. Siz bir taraftan PKK terör örgütü ile mücadele eden Türk Askeri’ne karşı ateş püsküreceksiniz ama öbür taraftan da ‘’Aman yandık, Kobane’yi Türk Ordusu kurtarsın’’ diyeceksiniz. Bir taraftan Türk askerine taş atacaksınız, öbür taraftan da ‘’Türk askerinin Kobane’yi kurtarmasını’’ bekleyeceksiniz. Böyle bir anlayış da kabul edilemez. Pazartesi günü tekrar buluşmak ümidiyle hoşça kalın.10.10.2014
SAİT BALCI
