KENDİNE MÜSLÜMAN OLANLAR
Yerel seçimlere yaklaştığımız bugünlerde güne, yeni kasetlerle başlıyoruz desek yalan olmaz. Artık bu durum da neredeyse sıradanlaştı. Neredeyse kaset ile uyanmadığımız zaman ‘’Acaba ne oluyor’’ diye merak edecek hale geldik. İlk zamanlarda gerek yazılı basından gerekse görsel basından yayınlanan bu kasetleri takip edebiliyordum. Ancak bugünlerde ipin ucunu epey kaçırdım. Şu sıra takip edemediğim birçok kasetin yayınlandığını düşünüyorum. Yayınlanan kasetler ilk zamanlarda hükümet kanadında da büyük şokların yaşanmasına neden olmuştu. Ancak girmiş olduğumuz seçim atmosferinde yayınlanmakta olan kasetler hükümet kanadı için de sıradanlaştı. Kirli çamaşırlarının piyasaya dökülmesine onlar da alıştı. 17 Aralık operasyonunda çıkan kasetlere montaj demişlerdi. Kaseteler yayınlanmaya devam edince montaj demekten vazgeçtiler. Bu sefer ‘’Kriptolu telefonları bile dinlemişler’’ diyerek kasetlerin montaj olmadığı itiraf etmiş oldular. O zaman ben de şimdi onlara şu soruyu soruyorum. Madem kasetler doğruydu, peki o zaman baştan neden yalan söylediniz? Müslüman olan insan yalan söyler mi? Topluma önderlik eden bir Müslüman Allah katında nasıl yalan söyler? Yalan söylemek günah değil mi?
Öteden beri El Kaide Terör Örgütü’nün Suriye’de insanlık dışı katliamlarına tanık oluyoruz. İnsan azmanı olan bu teröristler halen aynı vahşetlerine devam ediyorlar. Peki, teröristler bu katliamları kimin adına yapıyor? Ben söyleyeyim. Allah adına yapıyorlar. Sanırsınız ki Müslüman âlemine savaş açılmış ta bunlar Müslümanları koruyorlar. Kendilerini öylesine lanse ediyorlar çünkü. Yazılı ve görsel basından yaptıkları katliamları görmüşsünüzdür. Allah aşkına söyler misiniz bu katlettikleri insanların ne günahı var? Görünürde tek suçları var, o da Devlet Başkanı Beşşar Esat’a destek vermeleri. Bir ülkenin vatandaşının devlet başkanına sahip çıkmasından başka daha doğal ne olabilir? Eğer Beşar Esat yanlış yapıyorsa insanlara bunu sözle anlatabilirsiniz? Ama kalkıp ta size destek vermediler diye onları öldürebilir misiniz? Hiç kimsenin Allah katında böyle bir hakkı yok. Peki, bu insan azmanı teröristlere kim destek çıkıyor? Tabi ki kuşkusuz biz destek çıkıyoruz. Kendi ülkemizin sorunlarını çözdük de sıra komşularımızın sorunlarını çözmeye geldi ya o yüzden. Sorunları diplomatik yönden çözmeye çalışsak neyse. El Kaideye bağlı El Nusra Cephesi Teröristlerine Suriye’de vahşet yapsınlar diye silah yardımı yapıyoruz. Tırlar dolusu silahlar sınır kapılarından kimseler görmesin diye geceleri elektrikler kesildikten sonra çıkıyor. Şimdi iktidar partisinin ileri gelenlerine buradan tekrar sormak isterim. Lafa gelince ‘’Can almak Allah’ın işidir’’ dersiniz. Peki, o zaman Suriye’de Esat’a karşı savaşan teröristler Allah için mi savaştıkları için tırlar dolusu silah gönderiyorsunuz? Yoksa Allah sizleri can almanız için görevlendirdi de bizim haberimiz mi yok?
Geçmişten bu yana bunların Müslümanlıkla uzaktan yakından alakaları olmadığını yakın dostlarıma hep söylemişimdir. İnsan olan insan her şeyden evvel Allah’ın yarattığı kula saygı gösterir. Onun yarattığı kula kardeşlik duygusu içinde yaklaşır. İşte yine internete düşen yeni bir ses kaydına göre istifa eden Egemen Bağış’ın Müslümanların kutsal kitabı olan Kuran-ı Kerim’in bazı ayetleri ile dalga geçtiği ortaya çıktı. Buyurun bakalım cenaze namazına. Bugüne kadar iktidara gelen partilerde bu denli rezalet de görülmemişti. Yolsuzluk desen eski sağ iktidarlara kök söktürecek düzeyde yolsuzluğun alasını yapmışlar. Rüşvet almak zaten adetten olmuş. Rüşveti çikolata kutularında kabul ediyorlarmış. Paralar ayakkabı kutusunda saklandığı bir yerde rüşvetin çikolata kutusunda gelmesi gayet doğal. Daha ne diyeyim?
İnternete düşen yeni bir ses kaydına göre de Başbakan’ın danışmanı Mustafa Varank ile Türk Hava Yolları Özel Kalem Müdürü Mehmet Karakaş arasında akıllara ziyan veren bir telefon görüşmesi var. İddiaya göre Karakaş, Nijerya’ya silah götürdüğünü bu silahların Hristiyanları mı yoksa Müslümanları mı öldüreceğini bilmediğini söylüyor. Sonuç itibarıyla ha Müslümanları katletmişsiniz ha Hristiyanları. Fark eden bir şey yok. Çünkü her ikisini de Allah yaratmış. Her ikisini de öldürmek günahtır. Hale bakar mısınız? Terör yuvası olmuşuz da haberimiz yokmuş. Suriye’de yeteri kadar insanın ölümüne sebep olduğumuz yetmemiş olacak ki şimdi de Nijerya’da ölüm saçan Boko Haram örgütüne silah göndermeye başlamışız. Müslüman bir ülkeyiz ya o yüzden olsa gerek. Bildiğim kadarıyla Müslümanlığın şartlarında Terör Örgütlerine destek olmak diye bir madde yok ama. Soner Yalçın’ın da dediği gibi bunlar bizim bildiğimiz Müslümanlardan değil. Bunlar ancak kendine Müslüman olanlardan. 24.03.2014
SAİT BALCI
