İHANET AÇILIMI 2015’TE DE DEVAM EDECEK
DENİZ FENERİNİ UNUTMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZASINI UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
Dün, 2014 yılının önemli olaylarını yazmıştım. Bugün de içinde olduğumuz 2015 yılında bizleri bekleyen olumsuz beklentileri yazacağım. Konuya ilk olarak da bir ABD projesi olan İhanet açılımı ile başlayacağım. Bu konuyu çok aydınlanmış insanlarımıza sorarsanız alacağınız yanıt hiç de olumsuz olmayacaktır. Hatta bu süreç onlara göre hiç sekteye uğratılmadan çözüme ulaştırılmalıdır. Onların kim olduklarını sanıyorum burada yazmama gerek yok. Sizlerin üç aşağı beş yukarı onları tanıdığınızdan eminim. Biraz da ipucu vermek istersem, geçenlerde ‘’Özgür Basın Bildirisi’ne’’ imza atanlar diyebilirim. Gerisini de varın sizler bulun.
İhanet süreci ile ilgili diğer farklı bir görüşü de Doğu Perinçek dile getiriyor. Doğu Perinçek Aydınlık Gazetesinde yayınlanan dünkü yazısında ‘’Bölünme devri bitti. Türkiye birleşme çağına giriyor’’ diyor. Ben yazının devamında bu iddiayı destekleyecek ciddi anlamda bir açıklama bulamadım. Bölünme sürecinin bitmesini ben istemiyor muyum? Elbette istiyorum. Hatta ben 12 yıllık AKP iktidarının da bitmesini istiyorum. Türk’üyle, Kürt’üyle ve Çerkez’i ile birlikte eskiden olduğu gibi bu topraklarda kardeşçe yaşamak istiyorum. Peki, sorunlarımız yok mu? Elbette var. Ben bu sorunların çözümünü Emperyalist Ülkelerin yerine, kendi insanlarımızla çözülmesinden yanayım. Bugüne kadar ABD’nin çözdüğü sorunları gördük. Örnek mi istiyorsunuz? Hiç uzağa gitmeye bile gerek yok. Örnekler yanı başımızda. Örneğin Irak. ABD’nin Irak’ı işgal etmesinden bu yana akan kanlar durdu mu? Elbette Saddam Hüseyin’de bir diktatördü. O da kendi halkına zulüm yaptı. Katliamlar yaptı. Halepçe katliamını daha unutmuş da değiliz. Fakat ABD’nin Saddam Hüseyin iktidarını düşürmesinden bu yana Irak duruldu mu? Irak’a demokrasi geldi mi? Akan kanlar durdu mu? Sonuç olarak ben bu tabloya bakarım. Yoksa diktatörü devirmek demek her sorunun çözüldüğü anlamına gelmiyor. Sorunları Irak halkının kendisi çözmesi gerekiyordu. Ama olmadı. ABD geldi ve sorunlar iki katına çıktı. Bazen çözümsüzlük te bir nevi çözüm olabiliyor.
Peki, Suriye ne durumda? Suriye’de sular duruldu mu? Geldiğimiz nokta da Esat’ı iktidardan indirme girişimleri sorunları çözecek mi? Suriye Muhalefeti dediğimiz insanlar sağdan soldan derme çatma toplanmış insan katili olan caniler değil mi? Muhalefet ele silah alarak mı yapılır? Şu an Rusya’nın girişimleri ile Suriye’de çözüme doğru gidiliyor. Esat ile muhalefetin buluşma girişimi aslında daha önce Cenevre görüşmeleri ile başlamıştı. Bu girişimler sonuç vermeyince şimdi devreye Rusya girmiş durumda. Aslına bakarsanız ABD muhalefeti şımartmamış olsaydı Rusya’nın girişimine de ihtiyaç yoktu. Zaten asıl sorun da burada ya. ABD Suriye’nin petrolüne göz dikmemiş olsaydı bugün Suriye’de kan akmayacaktı. Sorun petrol. Sorun yer altı zengin maden yatakları. Yoksa sorun Irak ve Suriye’ye demokrasi getirmek değil. Bölge ülkeleri bu durumu bir algılayabilseler birçok sorun kendiliğinden çözülecek ama bırakmıyorlar işte. Olay da burada zaten
Nereden nereye geldim. Son olarak İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in Açılım sürecinin bittiği yönündeki görüşüne katılmadığımı anlatıyordum. Kaldığım yerden devam edeyim. AKP iktidarda olduğu müddetçe Açılım süreci devam eder. Seçim dönemlerine girdiğimiz zamanlarda hızlanır, diğer dönemlerde duraklama dönemine girer. Bu tarz Erdoğan’ın uyguladığı klasik bir yöntemdir. Bu yüzden ABD Suriye’de Esat’ı deviremedi diye açılım süreci bitmez. AKP iktidarı ile ABD’nin arası açıldı diye de açılım süreci bitmez. Ülkemiz üzerinde oynanmakta olan süreç, AKP iktidarının düşmesi sonucunda sekteye uğrar. Tabi ki AKP sonrası iktidara gelen siyasi parti de açılım sürecini kaldığı yerden devam ettirmezse. Bu yüzden Doğu Perinçek’e katılmıyorum. Suriye’de iyi gelişmeler yaşanıyor. Yarın bir gün Esat tamamen Suriye’ye hâkim olursa bölge adına olumlu bir sürecin gelişmesine yol açacak. Gelecekte İran, Irak ve Suriye birlikteliği Rusya’nın da katkısıyla Ortadoğu politikasına yön vermeye başlayacak. Dolayısıyla böyle bir gelişme ülkemizde sürmekte olan açılım sürecini etkileyecek. Fakat AKP iktidarda olduğu müddetçe ve ondan sonra iktidara gelen siyasi parti bu açılım sürecini devam ettirirse ülkemizdeki bölünme süreci bitmez.
Pazartesi günü tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.02.01.2015
