İÇ GÜVENSİZLİK PAKETİ
UĞUR MUMCU’YU VE DEVRİM ŞEHİTLERİNİ UNUTMA!
DENİZ FENERİNİ UNUTTURMA!
SOMA VE ERMENEK MADEN KAZALARINI UNUTMA!
GEZİ PARKI EYLEMLERİNDE KAYBETTİĞİMİZ 6 ŞEHİDİMİZİ UNUTTURMA!
17– 25 ARALIK YOLSUZLUK VE RÜŞVET ÇARKINI UNUTMA!
KAÇAK SARAYI VE MALİYETİNİ UNUTTURMA!
PKK İLE MÜZAKERE MASASINA OTURANLARI UNUTMA!
VE GÜNDEM DEĞİŞTİRMELERİNE ASLA KANMA!
Geçenlerde HDP Milletvekili Pervin Buldan, İç Güvenlik Yasası’nın kabul edilen maddelerinin tekrar görüşüleceğini iddia etmişti. Peki, durum böyle mi? Pervin Buldan’ın açıklamalarından sonra iktidar partisinin ileri gelenleri Pervin Buldan’ı yalanladılar ama kabul edilen maddelerin tekrar görüşülebileceğini inkâr da etmediler. Bu da demek oluyor ki, HDP ile iktidar partisi sürdürmekte oldukları Açılım Süreci paslaşmasını İç Güvenlik Yasası’nda da devam ettiriyorlar. Bu bir. İkincisi ise, iktidar Partisi İç Güvenlik Yasası’nın demokrasiyi rafa kaldıran maddelerini meclisin iradesi yerine PKK’nın hassasiyetlerini dikkate olmasıdır. Buradan da maalesef farklı bir sonuç ortaya çıkıyor. O da iktidar partisi üzerinde milli irade yerine silahların etkin olduğudur. Demek ki muhalefet partileri Meclise giderken kâğıt kalem yerine silah götürselermiş bu İç Güvenlik Paketi hiç çıkmayacakmış. Sizce de öyle değil mi?
Buradan İktidar Partisi’nin İç Güvenlik Paketi’ni hangi eylemler için çıkarttığına geleceğim. Yani Erdoğan için nelerin olmazsa olmazına değineceğim. Her şeyden önce bir defa 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimlerinin Erdoğan için ne kadar hayati bir önem taşıdığını bilmek gerekiyor. Çünkü işin ucunda tek başına Anayasa’yı değiştirebilecek Milletvekili sayısına ulaşma çabaları var. Yoksa Cumhurbaşkanı seçilmiş bir insanın eski partisi adına 400 Milletvekili istemesi hayra yorulacak bir durum değil. İktidar partisinin ise bu sayıya ulaşması hayalcilikten başka bir şey değil. Ancak Erdoğan yine de bu sayıyı hedefe koyarak bir taraftan eski partisinin performansını ölçmek istiyor, diğer taraftan da Davutoğlu’nu sınıyor. Davutoğlu’nun 7 Haziran seçimlerinden sonraki Başbakanlığı da zaten bu sonuçlara bağlı.
İç Güvenlik Paketi ile başladım. Aynı konu ile devam edeyim. Erdoğan’ın 7 Haziran Milletvekili Genel Seçimlerinden sonraki hedefi Anayasa Halk Oylaması olacak. Anayasa Halk Oylamasından sonraki hedefi de Başkanlık seçimleri olacak. İşte Erdoğan bu süreç içinde yol kazasına uğramak istemiyor. İç Güvenlik Paketini de bu yüzden çıkartıyor. Çünkü Milletvekili Genel Seçimlerine yaklaştığımız bugünlerde Haziran Eylemleri başlayacak. Bu eylemleri bastırabilmek için de Erdoğan’ın emirlerine uyan savcı ve hâkimler lazım. Oysaki Erdoğan HSYK’nın içinde bulunan Cemaat üyelerini temizlemek için Milliyetçi ve Demokrat hâkim ve savcılar ile hareket etmişti. Yani Erdoğan HSYK’dan Cemaat üyelerini temizledi ancak bu seferde de Milliyetçi ve Demokrat üyelerin elinde kaldı. Erdoğan yarından sonra başlayacak olan Haziran Direnişlerini bu hâkim ve savcılarla savuşturamayacağını çok iyi biliyor. Bu yüzden de Haziran’da Eylemlerini Vali ve polisler ile savuşturmak istiyor. İç Güvenlik Paketinin amaçlarından birisi de bu. Erdoğan bu yüzden ‘’ya çıkacak, ya çıkacak’’ demişti.
Öte yandan ise bu işin bir de PKK ayağı var. Seçim sürecini çatışmasızlık içinde geçirme isteği var. Yani seçimlerde en yüksek oyu almanın yolu seçim süreci boyunca silahların susmasından geçiyor. Bu durumda Erdoğan hem PKK ile anlaşmak zorunda, hem de İç Güvenlik Paketini çıkarmak zorunda. Erdoğan’ın hesaplarının bir benzerini de Öcalan yapıyor. Öcalan’da seçimler öncesinde Erdoğan’dan ne kadar taviz koparabilirimin hesabını yapıyor. O da çok iyi biliyor ki, seçimler öncesinde Erdoğan’ın eli ne kadar kuvvetlenirse seçimler sonrasında ipler tamamen Erdoğan’ın eline geçer. Öcalan’ın İç Güvenlik Paketine itirazları da bu aşama ile yakından ilgili. Yani Erdoğan’dan taviz koparmanın bir yolu da kitlesel eylemlerden geçiyor. Eğer İç Güvenlik Paketi bu haliyle yasallaşacak olursa Haziran hareketleri içinde yer alan HDP’nin eylem gücü de kırılmış olacak. Dolayısıyla HDP’nin müzakere alanı da daralacak. Gerçi Kandil silahları bırakmadığı müddetçe elleri her zaman güçlü ama siyasal alanda da mücadele etmenin yolu kitlesel eylemlere katılmaktan geçiyor. Bu aşamada top şu an Erdoğan’da. Ya İç Güvenlik Paketini bu haliyle yasalaştırarak haziran eylemlerinin etkinliğini kıracak, fakat öbür taraftan da çatışmasızlık ortamını tehlikeye sokacak. Ya da İç Güvenlik Paketini HDP’nin istekleri doğrultusunda değiştirerek çatışmasızlık ortamını devam ettirecek fakat öbür taraftan da haziran eylemlerine katlanmak zorunda kalacak. İkisinden birisi.
İleriki günlerde İç Güvenlik Paketinin önemli diğer maddelerini yazmaya devam edeceğim. Çünkü daha hayati önem taşıyan daha birçok önemli maddeler var. Yarın tekrar görüşmek üzere esen kalın.09.03.2015
