HUBER KÖŞKÜ
Aydınlık Gazetesi yazarı Mustafa Mutlu, 50 günden bu yana Cumhurbaşkanlığı süresinin bitmiş olmasına rağmen halen daha Huber Köşkü’nde oturmaya devam eden Abdullah Gül’ü yazıyor. Fakat şu ana dek Mustafa Mutlu’nun da yazdığı gibi Abdullah Gül’den çıt çıkmıyor. Önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bu gidişle çıkmayacak gibi de görünüyor. Nasıl olsa Mustafa Mutlu’dan başka çık, diyen yok ya, o yüzden olsa gerek. Muhalefet partileri konuyu Meclis’in gündemine getirmiş olsalar belki çıkacak. Fakat bu durumu Meclis’in gündemine taşıyacak bir muhalefet partisi yok ki.
Mustafa Mutlu’da aslında konuyu Meclis’in gündemine taşımayan muhalefet partilerine de kızıyor haklı olarak. Ah Mustafa Mutlu ah! Muhalefet partileri, Abdullah Gül’ün Huber’i işgal etmesinden rahatsız olmuş olsaydılar şimdiye değin çoktan konuyu Meclis’in gündemine taşımışlardı. Onlarda öyle bir niyet yok ki. Ekmeleddin İhsanoğlu, muhalefet partileri ile birlikte Abdullah Gül’ün ortak Cumhurbaşkanı adayı değil miydi? Muhalefet partileri şimdi kalkıp ta geçmişte kader birliği yaptıkları Abdullah Gül’ün Huber Köşkü’nü boşaltmasını isteyebilirler mi? Onlarda öyle bir yürek var mı?
Abdullah Gül’ün Huber Köşkü’ü boşaltması konusunda ben de Mustafa Mutlu’ya katılıyorum. Görevini biten devlet adamları işgal ettikleri mekânları boşaltmaları gerekir. Önceki Cumhurbaşkanları doğrusunu yapıp kendi konutlarına çekildiler. Peki, Abdullah Gül’ün onlardan farklı bir özelliği var mı? Hayır, elbette yok. Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer kimse, Abdullah Gül’de odur. Değişen bir şey yok. Fakat bu aralar Meclis’ten geçen torba yasaların içinde Abdullah Gül Huber Köşkü’nde kalabilir diye bir kanun geçmişse ne yapacaksınız? Eğer böyle bir durum varsa Mustafa Mutlu Abdullah Gül’e ayıp etmiş olur. Ben bu konuda Mustafa Mutlu’yu öncelikle Meclis’ten geçen torba yasalarını kontrol etmesini salık veriyorum. Hani yazmaya devam edecekse, en azından bu konuya derinlemesine araştırıp öyle yazmasını tavsiye ederim. Yoksa Mustafa Mutlu’nun ‘’Abdullah Gül, Huber Köşkü’ü işgal ediyor’’ derken, yarından sonra boşu boşuna haksız çıkmasını istemem. Mustafa Mutlu ne de olsa son dönemlerde değer verdiğim yazarlardan birisidir.
Önceki Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün Huber Köşkü’nü boşaltmamasını bir de farklı yönden değerlendirelim. Hani ne olur, ne olmaz diye. Eğer Abdullah Gül’ün Huber Köşkü’nden başka gidecek yeri yoksa ne yapacaksınız? Benim bu konuda bir önerim var. Hani şu maliyeti ile dillere destan olan ‘’Kaçak Saray’’ var ya, o ne güne duruyor? Erdoğan, Kaçak Saray’da tek başına oturmasına rağmen, dünyanın masrafı yapılmıyor mu? Koskoca ‘’Kaçak Saray’’ Abdullah Gül’ü de ağırlayamayacak değil ya. Erdoğan Abdullah Gül’e de bir oda verse ne olur sanki? Hem böylelikle Huber Köşkü’nün masrafları da olmaz. Boşu boşuna orası da işgal edilmiş olmaz. Sorun da böylelikle çözülmüş olur. Hem Abdullah Gül ilk seçildiği zaman Erdoğan, her yere beraber gideceğiz dememiş miydi?
Bugünlük te bu kadar. Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın. 17.12.2014