HER ŞEY DİNDAR GENÇLİK İÇİN
Gözümüz aydın.22 Temmuz 1981 Tarihli Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Milli Eğitim Bakanlığı ile Diğer Bakanlıklara Bağlı Okullardaki Görevlilerle, Öğrencilerin Kılık Kıyafetlerine İlişkin Yönetmelik yürürlükten kaldırıldı. Yani kız öğrenciler bundan böyle türban ile öğrenim görebilecekler. Milli Eğitim Bakanlığını devrim niteliğinde sayılan bu uygulamaya geçmesinden dolayı kutluyorum. Öğrencilerimiz artık hür ve özgürler. Bundan böyle anne ve babalar da çocuklarını okullara gönül rahatlığı içinde gönderebilirler. Bugüne değin çocuklarımız türban takma yasağından dolayı kendilerini derslerine veremiyorlardı. Çok şükür Milli Eğitim Bakanımız Ömer Dinçer sayesinde bu engeller de aşıldı.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ Beyefendinin geçenlerde basın yoluyla Teke ve Zaviyelerin açılması gerektiğini söylemişti. Meğerse Bekir Bozdağ boşuna konuşmuyormuş. Okullarda türbanın serbest bırakılmasından sonra Bekir Bozdağ’da Tekke ve Zaviyelerin açılması yönünde bir kanun teklifi verirse hiç şaşırmayalım. Tekke ve Zaviyelerin açılması belki de bir türlü yazımı tamamlanamayan Yeni Anayasamıza da konulabilir. Ne de olsa eğitim ve öğretimde son dönemlerde çağdaş gelişmeler yaşanmakta ya o yüzden. Bunlardan en önemlisi sekiz yıllık kesintisiz eğitim yerine 4 + 4+ 4 adlı kesintili eğitime geçilmesi olmuştu. Bu kanun Meclisten uzun süren tartışmalar neticesinde hayata geçmişti. İktidar cephesi 4+ 4+ 4 adlı yeni öğretim yasasını büyük fedakârlıkları göz önüne alarak tüm öğrencilere hediye etmişti. Şimdi de Kılık ve Kıyafette yeni düzenlemeler adı altında türbanı kız öğrencilere hediye ediyorlar. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in başı göğe ermiştir artık.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kılık ve Kıyafette yapmış olduğu düzenlemelere baktığımız zaman zaten amacın ne olduğu gayet açık ve net bir şekilde ortaya çıkıyor.Yeni düzenlemelerin içinin boş olduğunu on yaşındaki çocuk bile anlar.Neymiş efendim? Öğrenciler yaş gruplarının özelliklerine uygun temiz ve düzenli kıyafet giyeceklermiş. Öğrenciler şimdiye değin kirli ve yırtık kıyafetler mi giyiyorlardı? Eğer durum öyleyse on yıldır nerelerdeydiniz efendiler? On yıldır bu ülkeyi sizler yönetmiyor musunuz? Hadi ilk Milli Eğitim Bakanı durumu fark edemedi, peki, ondan sonra göreve gelen Milli Eğitim Bakanı ne iş yaptı? Öğrenciler bugünlere değin kirli ve yırtık kıyafetlerle okullara gitmişlerse bu durumu bugüne değin fark edemeyen Milli Eğitim Bakanına yuh olsun.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni düzenleme ile getirmiş olduğu kılık kıyafette devrim sayılabilecek düzenlemeleri bir hikâyeden ibarettir. Maksat yeni düzenleme adı altında kız öğrencilere türbanı serbest bırakmaktır. Türban’ın serbest bırakılması her şeyden evvel Atatürk’ün Kılık ve Kıyafette yapmış olduğu devrimlere aykırıdır. Zaten İktidar Cephesi bu yüzden de Türban’ı serbest bırakmıştır. Türban’ın serbest kalmasından sonra Mahalle Baskıları da gündeme gelecektir. İlk evvel okullarda türban takmayan öğrencilere baskılar yapılacaktır. Türban baskıları daha sonra mahallelerde devam edecektir. İşte buyrun size türban baskısı altında çağdaş bir eğitim sistemi. Hedef zaten Dindar Gençlik değil miydi? İşte şimdi zorla da olsa ‘’Dindar Gençlik ‘ yetişmeye başladı. Atatürk’ün yetiştirdiği gençlikten ne zarar görmüşlerse şimdi de Cumhuriyet’in geri kalanını ‘’Dindar Gençlik’’ile donatacaklar.
Kız öğrencilerin başına Türbanı serbest bırakan zihniyet, yarından sonra da erkek öğrencilerin başına fes giymeyi de zorunlu kılar. Olmaz demeyin, bal gibi olur. Bu zihniyet iktidarda olduğu müddetçe her şey olur. Bundan on yıl önce bu adımların geleceği belli değil miydi? Tekke ve Zaviyelerin açılmasını isteyen zihniyet on yıl önce ne idiyse şimdi de aynıdır. Değişen bir şey yok. O zaman mecburiyetten ses çıkarmıyorlardı. Şimdi de varlıktan şımarmış durumdalar. Bu adımlar öyle kolay kolay hemen atılmıyor. Yavaş yavaş sindire sindire geliyorlar. Amerikan Emperyalizminin şemsiyesi altında geliyorlar. Büyük Ortadoğu Projesi altında geliyorlar.
Ey gözünü sevdiğimin Türk Milleti! Artık uyan! Uyan da Atatürk’ün Cumhuriyeti ne hallere geldi bak! Seni temsil eden iradenin Memleketi hangi çıkmaz sokaklara sürüklediğini gör! Gör de gözünü aç artık! Gün bugündür. Yarın belki de çok daha geç olacak.30.11.2012 SAİT BALCI
