HAVUZ DEPREMİ
Baskı altında bulunan medya sektöründeki gazeteci kıyımı devam ederken bu kervana şimdi de ‘’Havuz Medyası’’ yazarları ve yöneticileri de katıldı. Belli ki işler rayında gitmemiş. Astronomik ücretler ödenemez hale gelmiş. Her ne kadar iktidar partisi tarafından desteklenmişlerse de işleri toparlayamamışlar anlaşılan. Yoksa şimdi durduk yerde el aleme rezil olmazlardı.
Taraf Gazetesinin haberine göre kovulmaların asıl sebebi, yüksek maliyet, astronomik maaşlar, yetki karmaşası ve reklam açıklarıymış. Aslında bu süreç 1 yıl öncesinden başlamış. Medyanın sahibi olan Sancak Ailesi Tasarruf Mevduat Sigorta Fonundan almış olduğu medyanın içinde değişiklik yapmak istemiş. Fakat medyayı yönetenler bu değişikliği yaptırmamışlar. Yani medyanın sahibi olan Ethem Sancak medya içindeki ağır toplara laf dinletememiş. Bu durum üzerine Sancak Ailesi Erdoğan’dan yardım istemiş. Erdoğan’a bir iki defa git gel yapmışlar. Erdoğan ise her seferinde Sancak Ailesini geçiştirmiş. Bu durum üzerine Sancak Ailesi medyanın artan maliyetlerini, benzer medya sektörü ile karşılaştırmışlar. Sonuçta arada dağlar kadar fark çıkmış. Kamu kurumlarından alınan reklam gelirlerinin de muhasebeleştirilmesinde bazı açıkların olduğu tespit edilmiş. Reklam gelirlilerindeki açıklar da işin tuzu biberi olmuş. Sonuç olarak Sancak Ailesi tekrar Erdoğan’a çıkmışlar. Erdoğan ara bulucu ya o yüzden. Erdoğan son gelişmeler üzerine Sancak Ailesine hak vermiş ve işten çıkarmaları onaylamış.
Bugüne kadar baskı altında bulunan medya patronları da Erdoğan’ın talimatları ile birçok gazeteciyi kapı önüne koymuşlardı. Fakat bu iki medya sektöründeki işten çıkarmalar arasında dağlar kadar fark var. Her şeyden evvel ‘’Havuz Medyasının’’ gazetecileri dünden bugüne kadar kalemlerini hep AKP iktidarından yana kullandılar. Bu yüzden de hep el üstünde tutuldular. AKP iktidarı da Havuz Medyanın başında olan yandaş yazarlarını yeterinden fazla şımarttı. Dolayısıyla da havuz medyasına yön veren ağır toplar Sancak Ailesine göre raydan çıkmışlar.
Baskı altında bulanan medya yazarları ise geçimlerini emekleri ile kazanıyorlardı. Havuz Medyası yazarlarından bir başka farkları ise AKP iktidarına yağcılık yapmamalarıydı. Kalemlerini AKP iktidarı yerine halktan yana kullanmalarıydı. Bütün suçları da zaten buydu. Emin Çölaşan, Mustafa Mutlu, Uğur Dündar, Bekir Coşkun, Yılmaz Özdil, Soner Yalçın, kovulan gazetecilere birer örnektirler. Peki, Türk Medya’da Star Medya Yayıncılık Grup Başkanı Mustafa Karaalioğlu’nu, Star Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert’i ve Akşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan’ı bu gazeteciler ile bir tutabilir miyiz? Baskı altında bulunan medya sektöründe çalışan gazeteciler AKP iktidarına muhalefetten işten kovuldular. Fakat Havuz Medyasında çalışan üst düzey gazeteciler ise Taraf Gazetesinin haberine göre yetki karmaşası, astronomik maaşlar, yüksek maliyet ve reklam açıklarından dolayı kovulmuşlar. Böyle bir gerekçe ile kovulmanın savunulacak bir tarafı da yok hani. Ne diyelim? Kendileri etmişler, kendileri bulmuşlar.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.27.11.2014
