BugünMakaleler

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİNİN ŞİFRESİ

Cumhurbaşkanlığı ve ona bağlı olarak milletvekili seçimlerinin erkene alınıp alınmayacağı ve bu seçimlerde Millet İttifakının adayının kim olacağı ile ilgili yorumlar medyada sıkça yer almaya başladı. Bu durum doğal olarak seçimlerin öne alınacağı şüphelerini de güçlendirdi.

Sedat Peker’in AKP iktidarı ile ilgili ortaya attığı iddialar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zamanında yapılacak seçimlerde bir daha aday olup olamayacağı konusu ve ülkenin ekonomi yönünden zor durumda bulunması erken seçimlerin yapılmasını zorunlu kılıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tablo karşısında her ne kadar seçimlerin zamanında yapılacağını söylese de en iyi zamanı kolladığı kesin. Bu durumu bilmek için âlim filan olmaya gerek yok. İktidar cephesi 2019 yılında yapılması gereken genel seçimler için de zamanında yapılacak demişti. Ancak seçimler Bahçeli’nin çıkışı ile 24 Haziran 2018 tarihine çekilmişti. Şimdi değişen pek bir şey yok. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli’nin seçim tarihi ile ilgili yaptıkları açıklamalara rağmen Bahçeli yine bir gün seçimlerin öne çekilmesi ile ilgili bir açıklama yapması sürpriz olmaz. Bu nedenle Millet İttifakı her zaman için erken seçime hazırlıklı olmalıdır.

Genel seçimlerin öne alınacağı ile ilgili herhangi bir kuşkunun Millet İttifakı açısından da kalmadığı bellidir. Ancak Millet İttifakının adayının kim olacağı henüz belli değil. Millet İttifakı açısından asıl sorun budur. Şu an için belki adayın önceden belli olması bir dezavantaj gibi görünse de diğer taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adaylığının kesin olduğu bir ortamda Millet İttifakının adayının henüz belli olmaması aslında bir dezavantajdır. Ekonominin çöktüğü, yolsuzluklarının, rüşvetlerinin havada uçuştuğu FETÖ borsasının patladığı, devletin mafya örgütleri ile içli dışlı olduğunun ortaya çıktığı bir ortamda Millet İttifakının cumhurbaşkanı adayının henüz belli olmaması seçimlerin çantada keklik olmadığının da bir işaretidir.

Şu ana kadar yapılan seçim anketlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın oy oranları Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerinde olduğu görünüyor. Artı bir Araştırma şirketinin, haziran ayında yaptığı araştırmaya göre Gazete Duvar’da yer alan bilgilere göre şu sonuçlar ortaya çıktı.

Anketlerde yer alan bu sonuçlara göre Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş yapılacak cumhurbaşkanlığı seçiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı geçeceği net bir şekilde görünüyor.

Birinci tabloda Ekrem İmamoğlu % 46,1 oy alırken Erdoğan % 44,2 oranında oy alıyor. İkinci tabloda ise Mansur Yavaş %45.80 oy alırken Cumhurbaşkanı Erdoğan %42.70 oranında oy alıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’da zaten bu durumu görüyor. Bu sebeple Mansur Yavaş’tan çok Ekrem İmamoğlu’nun aday olma olasılığını göz önünde tutarak daha çok Ekrem İmamoğlu’na yükleniyor. Onu itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan Ekrem İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmaya Cumhurbaşkanlığı Sarayında düzenlenen toplantı da başlamıştı. Bu toplantı da Ekrem İmamoğlu’na kırık sandalye verilmiş ve Ekrem İmamoğlu bu sandalyeye oturmasıyla birlikte düşmesi bir olmuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu olay ile ilgili Ekrem İmamoğlu’nu uzun süre alaya almıştı. Amaç onu toplum nazarında küçük düşürmekti. Çünkü Erdoğan ilk defa kendisine rakip olabilecek bir aday ile karşılaştı. Ekrem İmamoğlu namazında niyazında bir adam olması, genç ve dinamik olması İstanbul gibi büyük bir kentin Belediye Başkanı seçilmesi başlı başına büyük bir başarıydı. Çünkü İstanbul’u alan Türkiye’yi alırdı.

Cumhurbaşkanlığı seçiminin şifresi aslında 31 Mart 2019 tarihinde yapılan yerel seçimlerde alınan sonuçlardan açık ve seçik bellidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tabloyu net bir şekilde görmüş ve bu sonucu kabullenmişti. Ancak Erdoğan partisinin Genel Başkan Yardımcısı ve Sakarya milletvekili Ali İhsan Yavuz’un ‘’Hiçbir şey olmamış ise kesinlikle bir şey oldu’’ çıkışıyla seçimleri tekrarlatma isteği karşısında geri adım atmış ve Yüksek Seçim Kurulu’na Belediye Başkanlığı seçimini tekrarlatmıştı. Tekrarlanan Belediye Başkanlığı seçimini bu sefer açık farkla yine Ekrem İmamoğlu kazandı. Çünkü oylar çalınmamıştı. Yapılan seçimde hile de yoktu. Cumhur İttifakının seçmeni açık açık İl Genel Meclisi’nde partilerini, Belediye Başkanlığı seçiminde ise Ekrem İmamoğlu’nu desteklemişti.

31.03.2019 yılında yapılan yerel seçim sonuçlarının yer aldığı tabloları incelediğimiz zaman zamanında veya erken yapılacak genel seçimlerinin muhtemel sonuçları hakkında fikir sahibi olabiliriz.

Birinci tabloda belediye başkan adaylarının aldıkları oy ve oranları görülmektedir. İkinci tabloda siyasi partilerin il genel meclisi oyları yer almaktadır. Üçüncü tabloda ise siyasi partilerin il genel meclisine ve belediye başkanlarına verilen oylar ve kullanılan oyların farkı yer almaktadır. Dördüncü tabloda ise belediye başkan adaylarının kendi partilerinden, ittifakta bulunan partilerden ve diğer partilerden muhtemel gelen oyların dağılımı görülmektedir.

Bu kriterler doğrultusunda son tabloyu inceleyelim. AKP’nin İl Genel Meclisi oyu 1.332,245’dir. İttifak partisi MHP’nin il genel meclis oyu ise 231.504’dür. Yine diğer bir ittifak partisi olan BBP’nin İl Genel Meclis oyu 68.330’dur. Vatan Partisinin il genel meclis oyu 7.412, Belediye Başkan Adayına verdiği oy ise 6.764’dür. Aradaki 648 fark oyu da Mehmet Özhaseki’ye ilave edersek Özhaseki’nin alması gereken oy 1.632,727 olur. Ancak Özhaseki 1.537,694 oy aldığına göre bu oylardan 95.033 oy muhtemel olarak Mansur Yavaş’a gittiği anlaşılıyor. Yani Mansur Yavaş Cumhur ittifakından 95.033 oy almış görünüyor.

Mansur Yavaş’a verilen oyları kontrol edelim, Kendi partisinin İl Genel Meclis oyu 1.230,402’dir. İyi Parti’nin İl Genel Meclis oyu ise 234,876’dır. Saadet Partisi’nin İl Genel Meclis oyu ise 65,837’dir. Bu partinin kendi Belediye Başkan adayına verdiği oy ise 34,175’dir. Aradaki oy farkı olan 31,662 oyu da Mansur Yavaş’a verildiğini varsayalım. HDP’nin İl Genel Meclis oyu 36,537’dir. Demokrat Partisinin İl Genel Meclis oyu ise 12.762’dir. Bu oyların da da Mansur Yavaş’a verildiğini varsayıyoruz.

TKP’nin İl Genel Meclis oyu 10.368’dir. Bu siyasi partinin kendi Belediye Başkan Adayına verdiği oy ise 4,628’dir. Aradaki oy farkı 5,740 oyun da Mansur Yavaş’a verildiğini varsayıyoruz. BTP’nin İl Genel Meclis oyu 6.859’dur. Bu partinin kendi Belediye Başkan Adayına verdiği oy ise 5.573’dür. Aradaki oy farkı olan 1.286 oyun da Mansur Yavaş’a verildiğini varsayıyoruz. DSP’nin İl Genel Meclis oyu 6.936’dır. Bu partinin kendi Belediye Başkan Adayına verilen oy ise 9.698’dir. Dolayısıyla DSP’den ne Mehmet Özhaseki’ye, ne de Mansur Yavaş’a oy gitmiştir. Dahası DSP Belediye Başkan adayı diğer partilerden oy almıştır. Mansur Yavaş’a Cumhur İttifakından gelen 95.033 oyu da eklediğimiz zaman 1.567,150 olur. Ancak Mansur Yavaş 1.662,183 oy aldı. Bu durumda Mansur Yavaş diğer partilerden veya partili olmayan seçmenlerden 13,885 oy daha aldı.

Bu tabloya göre Mansur Yavaş kimliği ortaya çıkıyor. Yani bu seçimi kazanma noktasında Mansur Yavaş’a Cumhur İttifakından 95.033 oy gelmemiş olsaydı Yavaş’ın oyu 1.567,150 olacaktı. Mehmet Özhaseki’nin oyu Yavaş’a gitmemiş olsaydı 1.632,727 olacaktı. Bu durumda seçimi Mehmet Özhaseki kazanmış olacaktı. Dolayısıyla bu seçimi kazanma noktasında ne CHP’nin, ne İyi Parti’nin, ne de HDP’nin oyu yetti. Evet bu partiler Mansur Yavaş’ı desteklediler ve oylarını da verdiler ancak seçimi kazanma noktasında bu oylar yetersiz kaldı. Eğer aday Mansur Yavaş yerine başka bir aday olmuş olsaydı bu oylar gelmeyebilirdi. Gelen muhtemel 95.033 oy Mansur Yavaş’ın kimliğine verilen oylardır. Dolayısıyla bu seçimi Mansur Yavaş kazanmıştır.

31.03.2019 tarihinde yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin de AKP’den Ekrem İmamoğlu’na verilen oyların mantığı, aynı tarihte Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Mansur Yavaş’a verilen oylar ile paralellik gösteriyor.

AKP seçmeni kendi partisine İl Genel Meclis seçiminde 3.886,057 oy vermiş. Bu rakamı aynı zamanda Binali Yıldırım’a da verilmiş varsayıyorum. MHP seçmeni de İl Genel Meclisi seçiminde 184,051 oy kullanmış. Bu oy aynı zamanda muhtemel olarak Binali Yıldırım’a da verilmiştir. İl Genel Meclis seçimlerinde Büyük Birlik Partisi’ne 99.708 oy kullanılmış. Yine bu rakam Binali Yıldırım’a da verilmiştir. Vatan Partisi’ne İl Genel Meclis seçiminde 18.066 oy kullanılırken Belediye Başkan Adayına ise 17.377 oy kullanılmış. Aradaki 689 fark oy büyük bir ihtimalle Binali Yıldırım’a gitmiştir. Bu rakamları topladığımız zaman 4.170,505 eder. Ancak Binali Yıldırım’a 4.149,656 oy verildi. Bu durumda Cumhur İttifakından 20.849 oy Ekrem İmamoğlu’na gitmiş gözükmektedir.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin İl Genel Meclis oyu 3.285,793’dür. Bu oy aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’na da verilmiştir. HDP’nin İl Genel Meclis oyu 341.993 ise bu oy aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’na verilmiştir. İyi Parti’nin İl Genel Meclis oyu 296,024’dür. İyi Parti’nin oyları diğer adaya gitmeyeceğine göre bu oy da Ekrem İmamoğlu’na gitmiştir. Bu seçimde Saadet Partisi’nin Belediye Başkan Adayı vardı. Dolayısıyla Saadet Partisi seçmeni kendi Belediye Başkan Adayına 103,300 oy verirken İl Genel Meclis için 224.408 oy verdiler. Bu durumda 121,108 oy muhtemelen Ekrem İmamoğlu’na verilmiştir. Bu seçimde Demokratik Sol Parti’nin de Belediye Başkan Adayı vardı. DSP İl Genel Meclis seçiminde 88.962 oy aldı. Belediye Başkan Adayı ise 30.817 oy aldı. Bu durumda 58.145 oyu kendi Belediye Başkan Adayına vermediklerine göre muhtemelen Ekrem İmamoğlu’na vermiş olmalılar. Yoksa buralardan oy çıkmamış olsaydı Ekrem İmamoğlu 4.171,118 oy alamazdı.

Demokrat Parti’nin de Belediye Başkan Adayı vardı. Demokrat Partililer İl Genel Meclis seçiminde 41.412 oy kullanırlarken Belediye Başkan Adayına 22.544 oy verdiler. Aradaki fark olan 18.868 oy da Ekrem İmamoğlu’na gitmiş olmalı. Türkiye Komünist Partisi ’de bu seçimlere Belediye Başkan Adayı ile katıldılar. Bu partinin İl Genel Meclis seçiminde 29.280 oy çıkarken Belediye Başkan Adayına 10.492 oy çıktı. Aradaki oy farkı 18.788’dir. Bu oylarda büyük bir ihtimalle Ekrem İmamoğlu’na gitmiş olmalıdır. Ekrem İmamoğlu’na Cumhur ittifakından gelen 20.849 oyu da ilave ettiğimiz zaman 4.161,568 oy sayısına ulaşıyoruz. Ekrem İmamoğlu’nun aldığı toplam oy 4.171,118 olduğuna göre diğer seçmenlerden de 9.550 oy gelmiştir.

Ekrem İmamoğlu’na Cumhur İttifakından 20.849 oy gelmemiş olsaydı Ekrem İmamoğlu’nun alacağı oy 4.150,269 olurdu. Yine aynı mantıkla bu 20.849 oy Binali Yıldırım’a gitmiş olsaydı Binali Yıldırım’ın oyu 4.170,505 olacaktı. Bu durumda seçimi Binali Yıldırım kazanmış olacaktı.

31.03.2019 tarihinde İstanbul ve Ankara’da yapılan seçimlerde oy kullanan seçmenler siyasi partilere büyük bir mesaj vermiş oldular. AKP seçmeninin AKP’ye verdiği mesaj çok açık ve nettir. Bu seçmen kitlesi kendi adayları dürüst, güvenilir ve şeffaf değilse karşılarındaki adayın profiline bakıyorlar. Neticede yaşam felsefelerine yakın bir aday gördükleri zaman parti ayrımı gözetmeksizin oy verebiliyorlar. Yoksa İl Genel Meclis seçiminde partilerine oy verirlerken Belediye Başkan Adayı seçiminde başka bir adaya oy vermelerinin açıklaması olamaz. Tabi bu arada oy verecekleri adayın dürüst ve güvenilir olması şarttır. Aynı zamanda oy verecekleri adayın alnının secdeye değip değmediğini de bakıyorlar. Bu kriterlere uymayan bir adaya oy vermeleri çok zor.

İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye seçim sonuçlarını irdelememin gerçek sebebi zamanında veya erken yapılacak genel seçimler ile ilgilidir. Millet İttifakı Cumhurbaşkanlığı seçimi kazanmak istiyor ise Ankara ve İstanbul seçimlerinin şifresini çözmek zorundadırlar. Yoksa anket sonuçlarına göre Cumhur İttifakının oy kaybettiği savı ile hareket edip balıklama atlarlarsa Cumhurbaşkanı Erdoğan en güçsüz ve yıpranmış olduğu bir zamanda bile yine seçimi kazanabilir. Böyle bir durumda Meral Akşener koltuğunu koruyabilir ama Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı yine sorgulanmaya başlanır. Asıl olan ise yine millete olur.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise öteden beri rakip olarak Kılıçdaroğlu’nu karşısında görmek istiyor. Bu konuda her seçimden önce defalarca çağrı yaptı. Son olarak 2021 yılı bütçe görüşmeleri sırasında AKP sıralarından ‘’ aday ol’’ çağrısı yapıldı. Belli ki Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seçimde de karşısına Millet İttifakının adayı olarak Kılıçdaroğlu’nu görmek istiyor. Çünkü Kılıçdaroğlu’nu kolay rakip olarak görüyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan öte yandan da muhtemel Cumhurbaşkanı adayı olarak Ekrem İmamoğlu’nu görüyor. Bu sebeple en çok İmamoğlu’na baskı kuruyor. Onu yıpratmak için çok çaba sarf ediyor. Erdoğan oy aldığı seçmen kitlesinin alnı secdeye değen bir aday konusunda hassas olduklarını da çok iyi biliyor. Bu sebeple Ekrem İmamoğlu’nu itibarsızlaştırmaya çalışıyor.

Kılıçdaroğlu ise Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş’ın aday olmaları halinde bu belediyelerde meclis çoğunluğu olmadığı için bu iki kaleyi kaybetmek istemiyor. Yani Kılıçdaroğlu risk almak istemiyor. Ancak risk almazsanız zaten kazanamazsınız. Eğer seçimi kazanmak istiyorsanız, ya Ekrem İmamoğlu ayarında bir aday göstereceksiniz, ya da Ekrem İmamoğlu’nu aday göstereceksiniz. Başka yolu yok.14.07.2021

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title