ÇOK ŞÜKÜR, BAŞKANLIK SİSTEMİNE DE GEÇTİK
Pazartesi günü ‘’Erdoğan Başkanlık Sistemine Geçti mi? ‘’başlıklı yazımı okuyanlar hatırlayacaklardır. Bu yazımda Erdoğan’ın ‘’Bedelli askerlik’’ ile ilgili sarf ettiği sözlere dayanarak ‘’Başkanlık Sistemine’’ fiilen geçtiğimizi söylemiştim. Başkanlık Sistemine elbette resmi olarak geçmedik ama Erdoğan’ın bugüne kadar siyaset sahnesinde almış olduğu roller bal gibi ‘’Başkanlık sistemine’’ geçmiş olduğumuzun ipuçlarını veriyor. Erdoğan Cumhurbaşkanlığı seçim mitinglerinde de bu durumu açık etmişti. Seçildiği takdirde bundan önceki Cumhurbaşkanları gibi Çankaya Köşkü’ne kapanmayacağını söylemişti. Bakanlar Kurulu’na Başkanlık edeceğini söylemişti. Cumhurbaşkanı seçilmesi ile beraber de bu adımları atmaya başladı. Basından aldığım haberlere göre de ileri günlerde Bakanlar Kurulu’na Başkanlık edecekmiş. Erdoğan, Bakanlar Kurulu’na Başkanlık ettiği zaman kendisini Başbakan zanneden Ahmet Davutoğlu’nun konumu sizce ne olur? Şimdilik orası bilinmiyor. Erdoğan Bakanlar Kurulu’na Başkanlık ettiği gün, bana göre Davutoğlu’nun konumu Başbakanlık Müsteşarlığına döner. Davutoğlu böyle bir durumu kabullenip kabullenmeyeceğine dair ipuçlarını, bütçe görüşmeleri için Meclis’te yapmış olduğu konuşmada verdi.
Başkanlık sistemine resmi olarak geçmedik ama fiilen geçtiğimizi baştan söylemiştim. Yine basına yansıyan haberlere göre Erdoğan ‘’Gölge Kabineyi’’ bile kurmuş. Bu kabine içinde İç Güvenlik Başkanlığı, Dış ilişkiler Başkanlığı, Ekonomi Başkanlığı, Savunma Başkanlığı, Enerji Başkanlığı, Sosyal İlişkiler Başkanlığı, Yatırım izleme Başkanlığı ve İletişim Merkezi Başkanlığı birimleri varmış. Peki, geriye ne kaldı? Adalet Başkanlığı, Avrupa Birliği Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Başkanlığı, Çevre ve Şehircilik Başkanlığı, Gençlik ve Spor Başkanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Başkanlığı, Gümrük ve Ticaret Başkanlığı, Kalkınma Başkanlığı, Kültür ve Turizm Başkanlığı, Maliye Başkanlığı, Milli Eğitim Başkanlığı, Orman ve Su İşleri Başkanlığı, Sağlık Başkanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Başkanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Başkanlığı kaldı değil mi ? Ben olsam bu Başkanlıkları da oluştururdum. Yani her bir Bakan’a bir Başkanlık Dairesi oluştururdum. Böylelikle gözüm arkada kalmazdı. Hatta Milli Eğitim Başkanlığını da Osmanlıca Başkanlığı olarak oluştururdum. Yani bir iş yapacaksam tam yapardım.
Erdoğan’ın oluşturduğu bu Başkanlık Daireleri hakkında merak ettiğim başka bir konu daha var. O da oluşturulan Başkanlık Dairelerinin statülerinin ne olacağıdır? Yani İç Güvenlik Başkanlığının statüsü İçişleri Bakanlığından önce mi gelecek, yoksa sonra mı? Daha iyi anlaşılması için biraz daha açayım. İç Güvenlik Başkanı’nın maaşı İçişleri Bakanı’ndan az mı olacak, yoksa fazla mı? Görev ve yetki açısından devlet protokolünde hangisi daha önde olacak? Böyle bir durumu siz de merak edersiniz değil mi? Erdoğan bu Daire Başkanlıkları ilgili Bakanları izlemek için oluşturduğuna göre Başkanlar, Bakanlardan önce gelmeli. Yani Bakanların çalışmalarını Daire Başkanları kontrol edeceğine göre gerek maaş yönünden, gerekse yetki ve görev açısından Daire Başkanları Bakanların üstünde olmalılar. Oluşturulan Daire Bakanlıkların konumu ile ilgili en bariz örnek ise Binali Yıldırım’dır. Binali Yıldırım, Yatırımları İzleme Dairesinin Başkanı imiş. Bu durumda Binali Yıldırım konumuna denk düşen Bakan’dan sonra gelecek hali yok.
Bu durumda AKP’lilere bir önerim olacak. Bundan böyle Milletvekili ve Bakanlık peşinde koşacaklarına Erdoğan’ın peşinden koşmalarını salık veriyorum. Böylelikle boşu boşuna Milletvekili olacağım diye zaman ve para kaybedeceklerine kestirmeden Daire Başkanı olmuş olurlar.
Bir haftanın daha sonuna geldik. Pazartesi günü tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.12.12.2014
