BATUM’U İHRAÇ EDECEĞİNİZE, SİZ İSTİFA EDİN
Kadıköy’de ‘’Mustafa Kemal’in askerleriyiz’’ demekle Atatürkçü olunmuyor. Keza yine ‘’Ulusalcıyız’’ demekle de Atatürkçü olunmuyor. Atatürkçü olabilmek için 1930’ların devamı olmak gerekiyor. Cumhuriyet Halk Partisinin simgesi olan 6 Ok’u yeniden yorumlamak yerine, benimsemek gerekiyor. Lozan Barış Antlaşması ile sınırları çizilmiş Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin bölünüp parçalanmasına çanak tutan ve bir ABD Projesi olan Açılım Politikalarının arkasından sürüklenip gitmemek gerekiyor. Konuya biraz daha açıklık getireyim. Atatürkçü olmak için her şeyden evvel Cumhuriyet Halk Partisinin özüne dönmek gerekiyor. Cumhuriyet düşmanlarını kadın kotasından partiye almak yerine, Atatürkçü aydınları kucaklamak gerekiyor. Partiyi ABD’nin gizli ajanlarına peş keş çektirmek yerine, ‘’Mustafa Kemal’in Askerleri ’ne sahip çıkmak gerekiyor. Partinin kapılarını ‘’Açılım Politikalarının mimarı olan Murat Özçelik yerine, yurtsever Atatürkçü aydınlara açmak gerekiyor. Yani gerçek bir Atatürkçü olan Süheyl Batum’u partiden ihraç etmemek gerekiyor.
Atatürkçü olmak için Süheyl Batum’u partiden ihraç etmemek gerekiyor diyorum ama Atatürkçü olmak isteyen var mı ki? Ulu önderin partisi olan Cumhuriyet Halk Partisini, Atatürk’ün ilkeleri ile yönetecek bir irade var mı ki? Kadıköy meydanlarında ‘’Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’’ diye slogan atmak kolay. Eğer siz gerçekten Atatürkçü iseniz Diyarbakır’a gittiğiniz zaman da aynı sloganı atacaksınız. Yoksa Kadıköy’de başka, Diyarbakır’da başka söylem ile Atatürkçü olamazsınız. Cumhuriyet Halk Partisi duruma göre söylem ve eylemin değiştirileceği bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ABD’nin çıkarlarına hizmet edecek bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi Kurtuluş Savaşlarında işgal Devletleri’nin dayattığı Sevr Antlaşmasına hizmet edecek bir parti değildir. Cumhuriyet Halk Partisi ‘’Yurtta Barış, Dünyada Barış’’ anlayışını benimseyen bir partidir. Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürk’e dil uzatan yobazların palazlanacağı bir parti de değildir. Cumhuriyet Halk Partisi 6 Ok’u benimseyen ve yönünü çağdaş medeniyetlere çeviren bir partidir.
Peki, Cumhuriyet Halk Partisi, Atatürkçü aydınları tasfiye ederek temsil edilebilir mi?
Yani parti, Cumhuriyetin kuruluş felsefesinin dışına çıkartılarak temsil edilebilir mi? Elbette edilemez. Ancak geldiğimiz noktada durum budur. Cumhuriyet Halk Partisi maalesef bugün Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığında kuruluş felsefesinin dışına çıkartılmış durumdadır. Bu durum ise asla kabul edilemez. Partiyi bugünlere taşıyan kadrolar, Cumhuriyet Halk Partisine sahip çıkmalıdırlar. Dolayısıyla Cumhuriyet Halk Partisi bu yapıdan kurtarılmalıdır.
Mesele sadece Süheyl Batum meselesi de değildir. Asıl mesele Laik Türkiye Cumhuriyeti’nin korunup kollanmasıdır. Bu anlamda Laik Cumhuriyet’e inanan kadroların Cumhuriyet Halk Partisine sahip çıkma zorunlulukları doğmuştur. Esasen Kemal Kılıçdaroğlu ile geçmişte olduğu gibi gelecek yıl yapılacak olan Milletvekili Genel Seçimlerinin kazanılması da mümkün görünmemektedir. İktidar partisinin yolsuzluk ve rüşvet çarkına bu denli bulaşmış olmasına rağmen halen daha Cumhuriyet Halk Partisinin halka umut olamaması kabul edilebilir bir durum değildir. Zaman meydanı iktidar partisine bırakma zamanı da değildir.
HDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Meclis’te bütçe görüşmeleri dolayısıyla yapmış olduğu konuşmada, özerklikten bahsetmektedir. Fakat öte yandan bugün Cumhuriyet Halk Partisini yöneten kadrolar sanki hiçbir şey olmamış gibi sessizce olup bitenleri seyretmektedirler. Bu durum da asla kabul edilemez. Cumhuriyet Halk Partisi bu şekilde temsil edilemez. Bu yüzden diyorum ki, bugün Süheyl Batum’u partiden ihraç edenler, Cumhuriyet Halk Partisine daha fazla zarar vermemek için bir an evvel kendileri istifa etmeleri gerekir.
17 – 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Haftası kutlu olsun. Yarın tekrar görüşmek üzere esen kalın.15.12.2014