BugünMakaleler

CLİNTON MI, TRUMP MI?

cropped-DB32A183F424-3.jpg

Malum beklenen gün geldi. Demokrat Partisinin adayı Hillary Clinton mı, yoksa Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump mı seçilecek? Bu sorunun yanıtını bugün ABD’nin seçmenleri belirleyecek. Her iki aday da bugüne kadar kıyasıya seçim propagandası yürüttüler. Zaman zaman birbirlerine acımasızca yüklendiler, zaman zaman da birbirlerine şaka yapmaktan geri kalmadılar. Tüm bu olup bitenlerden sonra son sözü artık biraz önce de söylediğim gibi ABD seçmeni söyleyecek. Seçilen aday da dört yıllığına ABD Başkanı olacak.

Bugüne kadar yapılan anketler ise genelde Hillary Clinton’ın bu yarışı kazanacağını gösteriyor. Bir ara Trump arayı kapatmışsa da Clinton yine az bir farkla önde görünüyor. Washington Post – ABC Tracking Poll’un yapmış olduğu son ankete göre Clinton % 48, Trump ise % 43’lük oy potansiyeline sahip görünüyor. Burada unutulmaması gereken bir durum var. O da bugün yapılacak olan seçim bu anket sonuçlarından farklı da olabileceğidir. Yani seçimi Trump’da kazanabilir. Fakat anket sonuçlarının henüz daha karar vermemiş seçmenler üzerinde büyük bir etki yapacağını da hesaba katmak gerekir. Dolayısıyla kararsız seçmenler üç aşağı beş yukarı anket sonuçlarına göre birinci sıradaki adaya yönelmeleri muhtemeldir. Bu olasılığı da göz önüne aldığımız zaman bugünkü şartlara göre Hillary Clinton’un daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz.

ABD’deki seçimleri daha iyi yorumlayabilmek için biraz geçmişe dönmemiz gerekiyor. Bugüne kadar yapılmış olan seçimlerden genellikle iki dönem Başkan seçilen taraf bir sonraki dönem seçilememiş. Yani seçimleri iki dönem Cumhuriyetçiler kazanmış sonraki dönemde de Demokratlar kazanmış. ABD’deki seçimler bugüne kadar hep böyle sonuçlanmış. Bu durumda bu seçimleri Cumhuriyetçilerin alması hiç de sürpriz olmaz. Bizim ülkemizde olduğu gibi ABD’nin seçimlerinde de sandık hilesinin olacağı aşikârdır. Sandıklara kim daha iyi sahip çıkarsa seçimleri o partinin kazanacağını da söyleyebiliriz. Burada göz ardı etmememiz gereken bir durum daha var. O da ABD’nin derin devletinin varlığıdır. Dolayısıyla ABD’nin silah tüccarları ve Pentagon bu seçimlerde büyük rol oynayacaktır. Pentagon’un Obama’nın Ortadoğu politikasını yetersiz bulduğunu sanırım bilmeyen yok. Buradan Pentagon’un Cumhuriyetçileri desteklediği anlamını çıkarabiliriz. Bu yüzden bu seçimi Trump’ın kazanması hiç de sürpriz olmaz.

Hillary Clinton’ın en büyük avantajlarından bir tanesi ise kadın oluşudur. Zira siyasete kadının elinin değmesi çok şey değiştiriyor. Dolasıyla da ABD seçmenleri görüntü itibarıyla da insanlara itici gelen Trump’ın yerine Clinton’a yönelebilirler. Clinton’un diğer bir avantajı ise Büyük Ortadoğu Politikasını aynen devam ettirecek olmasıdır. Bu durum İsrail lobisine verilen bir mesajdır. Aslında seçimi Trump’ta kazanmış olsa o da Demokratların bugüne kadar sürdürdükleri politikadan farklı bir politika izlemeyecektir. Elbette Trump’da ABD’nin çıkarları doğrultusunda politika güdecektir. Hatta Cumhuriyetçiler Demokratlara göre daha sert politika izlerler. Körfez savaş dönemlerini hatırlayın. Irak’ı işgal eden Cumhuriyetçiler değil miydi? Birleşmiş Milletler Örgütünün Irak’ta kimyasal silah olduğuna yönelik herhangi bir tespiti olmamasına rağmen Irak’ta taş üstünde taş bırakmayan Cumhuriyetçiler değil miydi? İşte şimdi ben de diyorum ki, eğer bu seçimleri Cumhuriyetçiler kazanırsa ABD’nin Suriye politikası sertleşir. Irak politikası sertleşir. Cumhuriyetçiler dün nasıl Irak’ta Saddam Hüseyin iktidarına son vermişlerse, seçimi kazandıkları takdirde Suriye’ye de Beşar Esat’ı iktidardan indirmek için ellerinden geleni yaparlar. Suriye ve Irak’ın Büyük Ortadoğu Projesi kapsamında yeniden şekilleneceği adımları hızlı bir şekilde atarlar. Yani Demokratlar gibi konuyu zamana yaymazlar. Rusya, İran ve Çin’in karşı koymasına rağmen bu hamleyi yaparlar. Birleşmiş Milletlerin kararlarına rağmen yaparlar. Çünkü Cumhuriyetçilerin politikaları uzun vadeli değil, kısa vadelidir. Zamana yönelik değil, sonuç almaya yöneliktir.

Burada bir tespit daha yapayım. ABD’nin başına Cumhuriyetçiler de gelse, Demokratlar da gelse sonuç değişmez. Her iki partinin de hedefi ABD’nin geleceği üzerinedir. ABD’nin ileride ihtiyaç duyacağı enerji kaynakları üzerinedir. Zengin maden yatakları üzerinedir. Bugünün ihtiyacı olan ve Ortadoğu’da bulunan petrol yataklarına sahip olma üzerinedir. Siz bugüne kadar ABD’nin enerji kaynakları ve petrol alanı olmayan bölgeleri işgal ettiğine şahit oldunuz mu? Zengin olmayan ülkelere demokrasi ihracı yaptığına şahit oldunuz mu? Olamazsınız. Çünkü ABD çıkarı olmayan bir bölgeye asla adım atmaz. Emperyalizm denen olgu da zaten budur.

Son olarak bizim açımızdan önemli olacak bir konuya daha değineyim. Eğer bu seçimi Cumhuriyetçiler kazanırsa ABD’nin ülkemize bakış açısı da değişecek. Yapmış olduğum bu tespitin yorumunu da size bırakıyorum.08.11.2016

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title