Makaleler

BAKANLAR HANGİ DURUMLARDA İSTİFA EDERLER?

sait-balci
Öteden beri AKP’nin ülkeyi nasıl bir çıkmaz sokaklara doğru sürüklediğini anlamayan veya anlamak istemeyen seçmenlere, hele bir iktidardan düşsünler siz o zaman göreceksiniz onların halini derdim. Cemaat ile içli dışlı oldukları için içlerindeki kavgayı dışarıya yansıtmıyorlar derdim. Demokrasiyi içlerine sindiremedikleri için ‘’Tek Adam’’ tarafından yönetilmeye alışmışlar derdim. Kamu kurum ve kuruluşları kendi çiftlikleri gibi kullandıkları için kader birliği yapmışlar derdim. Derdim de derdim. Burada açıkça ifade etmeliyim ki şimdiye kadar içlerindeki kavgayı dışarıya yansıtmadıkları için karizmayı bugüne kadar hiç çizdirmemişlerdi.

Şimdi ise durumlar tam tersine dönmüş durumda. Cemaatle kavga halindeler. Hem de yaptıkları kavgalar her gün basına yansıyor. Toplumun geniş katmanları tarafından tepki alıyorlar. Dış politikada itibar kaybettiler. Suriye, Mısır, Irak politikalarında geldikleri nokta ortada apaçık duruyor. İç politika da ona keza. Beşir Atalay’ın Hatay’a Belediye Başkan Adayı gösterilen eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e destek için çıktığı kürsüde Hataylılara yapmış olduğu tehdit gündemdeki yerini koruyor. İşte böyle bir zihniyet tarafından yönetiliyoruz ya en çok ona yanıyorum. İnsanları ileri demokrasi yalanı ile kandırıyorlar ya ona üzülüyorum. Olaylara düz mantık ile bakmaya alışmış vatandaşlarımız hani biraz da yandaş basın haricindeki diğer gazeteleri okuyabilseler gerçekleri görecekler. Haberleri biraz da Halk Tv, Ulusal Kanal, Kanal B ve yeni yayın hayatına merhaba diyen Sokak Tv’den dinleyebilseler ülkede nelerin olup bittiğini çok daha iyi anlayacaklar. Gerçekleri bütün çıplaklığı ile görecekler ama vakit henüz biraz daha erken galiba.

Okuyan, araştıran, sorgulayan kesim aslında uyandı. Bunu Gezi Parkı eylemlerinde gördük. Neredeyse bütün memlekete yayılan Gezi Parkı eylemleri yurttaşların boş olmadığını kanıtladı. Başbakan’ da zaten bu yüzden celallendi. Eylemlere katılan vatandaşları da bu yüzden soruşturuyorlar. Eylemlere katılan öğretmenleri de fişlemeleri bu yüzden. Bütün yurtta Gezi Parkı eylemlerine katılanları tespit etmeye çalışmaları da bu yüzden. Ortaya çıkan açıklarını örtbas etmeye çalışmaları da bu yüzden. Hani toplum halen daha olaylara düz mantık ile bakmaya devam etmiş olsaydı zaten sorun yoktu. O zaman oylar çantada keklikti. Ancak şimdiki durum oldukça farklı görünüyor. Artık hiçbir şey istedikleri gibi gitmiyor.

Yakın bir zamandır Cemaatle yaptıkları kavgalar yetmemiş gibi şimdi de ‘’Kayı peder – enişte ilişkileri ortaya çıktı. Hem de yerel seçimlerin arifesinde. Ortaya çıkan rezaleti Sözcü Gazetesinden kıdemli gazeteci Uğur Dündar ortaya çıkarmış. Rezalet birkaç gündür Sözcü Gazetesinde sürmanşetten veriliyor. Başbakan’ın siyasi Başdanışmanı Yalçın Akdoğan’ın eniştesi Oktay Ferşat, Almanya’da, daire sahibi yapacağım diye bir vatandaşın neredeyse tüm mal varlığına el koymuş. Ancak söz verilen vaatler yerine gelmemiş. Mağdur vatandaş parasının ancak bir miktarını kurtarabilmiş. Vatandaş durumu Yalçın Akdoğan’a bildirmiş. Tabi ki Yalçın Akdoğan’dan ses çıkmamış. Öte yandan yine Yalçın Akdoğan’ın eniştesi Okyay Fersat ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın kayın pederi Ali Yüksel ortaklaşa hükümetten 112 Acil Servis İstasyonu ihalesi almışlar. Ödemelerin nasıl yapılacağı konusunda anlaşmış olmalarına rağmen yüklenici firmalara küçük bir ödemenin yapılmasından başka ödeme yapılmamış. Alınmış olan teminatlar da geri ödenmemiş. Şimdi yüklenici firmalar paralarını istiyorlarmış. Yalçın Akdoğan’ın eniştesi Oktay Fersat ise Sağlık Bakanlığı’na 100.000 Tl rüşvet verdiğini söylemiş. Bakanın seçim bölgesi olan Edirne’de 40 milyonluk bütçeyi kendisine ödettirdiklerini söylemiş. Buyurun bakalım cenaze namazına. Danışmanlarının aileleri bile bu işlerin içindeyse varın gerisini siz düşünün.

Baştan da demiştim ya bu iktidarın açıkları çıkar birliği yüzünden iktidardan düştükleri zaman ayyuka çıkar diye. Ancak bu sefer öngörüm de yanıldım. Daha iktidardan düşmeden rezaletleri ortaya şimdiden çıkmaya başladı. Cemaatle kavgaları basında tam sayfa yer alıyor. Kasetleri piyasaya düşmeye başladı. İhalelerin kimlere peşkeş çekildiği, Bakanlara verilen rüşvetler ortaya saçıldı. Ancak ne acıdır ki hükümet kanadından tık ses yok. Sanki hiçbir şey olmamış gibi seçim çalışmalarına aynen devam ediyorlar. Geçtiğimiz cumartesi günü Başbakan’ın Antalya konuşmasını seyrettim. En ufak bir öz eleştiri bile yapmadı. Demokrasi ile yönetilen ülkelerde böyle durumlarda Bakanlar istifa eder. Dış politikada Ahmet Davutoğlu ülkeyi çıkmaz sokaklara sürükler çıt yok. Hükümetin Bakanları ihaleleri yandaşlarına peşkeş çeker çıt yok. Yandaşlar, ‘’Bakanlara rüşvet verdik’’ derler yine çıt yok. Allah aşkına söyler misiniz, bu bakanlar bu rezaletler karşısında istifa etmezlerse hangi durumlarda istifa ederler? 16.12.2013

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title