BAHÇELİ’NİN ERDOĞAN’I DESTEKLEYECEĞİ DÜNDEN BELLİYDİ
Ülkenin gündemi bu aralar MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 2019 seçimlerinde Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayacağına ve AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı destekleyeceğine dair yapmış olduğu konuşmaya odaklandı. Aslını sorarsanız ben şahsen Devlet Bahçeli’nin Erdoğan’ı destekleyeceğine dair yapmış olduğu açıklamaya şaşırmadım. ‘’Perşembenin geleceği Çarşambadan bellidir’’ diye bir atasözümüz vardır bilirsiniz. Devlet Bahçeli’nin bugün geldiği durum da budur.
Eğer siz iktidar partisini her koşulda desteklemeye başlamışsanız muhalefet partisi konumundan çıkıp iktidar partisinin gizli ortağı konumuna gelmiş sayılırsınız. İzlenilen bu politikanın sonucu olarak da oy potansiyelinizi kaybedersiniz. İktidar partisinin ülke menfaatleri açısından yapmış olduğu icraatları desteklerken diğer taraftan yine iktidar partisinin yapmış olduğu yanlışları eleştirirseniz oy potansiyelinizi koruyabilirsiniz. Devlet Bahçeli ise maalesef böyle bir konumda değildir. Ya iktidar partisine karşı çok sert bir muhalefet yapıyor ya da tamamen iktidar partisinin yörüngesine giriyor. İkisinin ortasını bir türlü bulamıyor.
Bugün birçoğunuzun Devlet Bahçeli’yi anlamakta güçlük çektiğini tahmin ediyorum. Ancak başta da söylediğim gibi Devlet Bahçeli’yi anlamak zor değil. Devlet Bahçeli’nin konumunu ve yaşantısına dair birkaç bilginiz varsa Devlet Bahçeli’yi çözebilirsiniz. Örneğin geçmiş dönemde Devlet Bahçeli’nin Milletvekili adaylarının FETÖ’nün kumpasına maruz kaldığını hatırlıyor olmalısınız. O sıralarda Devlet Bahçeli’nin eli kolu bağlıydı. İktidar partisi de o sıralarda yağan yağmurlarda FETÖ ile birlikte ıslanıyordu. Dolayısıyla o sıralarda Devlet Bahçeli FETÖ’nün milletvekili adaylarına kurmuş olduğu kumpasa zorunlu olarak boyun eğmek zorunda kalmıştı. Her şeyden evvel bu durumu bir tespit edelim.
Milliyetçi Hareket Partisi’nin Milliyetçi çizgisini de biliyor olmalısınız. HDP nasıl Kürt Milliyetçiliği yapıyorsa MHP’de Türk Milliyetçiliği yapıyor. Milliyetçi Hareket Partisi içinde bulunan Atatürkçü Milliyetçileri bir kenara ayırıyorum. Onlar yapmakta olduğum eleştirinin muhatabı değillerdir. Bu durumu özellikle belirtme gereği duyuyorum. Yoksa sap ile samanı birbirinden ayıramayız.
Konuyu dağıtmadan kaldığım yerden devam edeyim. Devlet Bahçeli’nin AKP Genel Başkanı Erdoğan’ı neden desteklediğine açıklık getirmeye çalışıyordum. Devlet Bahçeli Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HDP eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ‘’ Seni başkan yaptırmayacağız’’ restinden sonra bir ABD projesi olan Açılım Masası’nı devirmesini bir fırsat bilip Erdoğan’a yaklaştı. Kimi siyasetçiler bu süreçte Erdoğan’ın Bahçeli’ye yaklaştığını öne sürerler. Aslında bu teşhis doğru değildir. Çünkü Erdoğan HDP ile gemileri yaktıktan sonra Bahçeli’nin kendisine yaklaşacağını çok iyi biliyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreci danışmanlarının da yönlendirmesi ile çok iyi yönetti. HDP ile o güne kadar olan beraberliğine son verip yola MHP ile devam etti. Zaten Erdoğan HDP ile devam edemeyeceğini anladıktan sonra Bahçeli’nin kendisini destekleyeceğini çok iyi biliyordu. Bahçeli’nin desteğini almanın bir yolu da o güne kadar sürdürülen açılım sürecine son vermek ve PKK ile mücadele etmekten geçiyordu. Cumhurbaşkanı Erdoğan da doğal olarak siyasetini Bahçeli’nin hassas olduğu bu konuya endeksledi. Bahçeli’de Erdoğan’ın tekrar açılım sürecine dönmemesi için Başkanlık referandumu dâhil birçok konuda Erdoğan’ı koşulsuz olarak destekledi. Erdoğan’ın FETÖ ile mücadelesini görüp geçmişin intikamını almak için Erdoğan’a tam olarak yapıştı. Bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan zaten tekrar açılım sürecine dönecek hali yoktu. Bu durumu anlamak için âlim filan olmaya gerek yok ama Bahçeli kendi yaratmış olduğu dünyasından çıkamadığı için bu durumu anlaması mümkün değil.
Sonuçta siz kendi ülkenizde yapılan siyaseti çözemez iseniz bir muhalefet partisi olarak iktidar partisinin altında ezilirsiniz. İktidar partisinin yörüngesine girmek zorunda kalırsınız. Oy potansiyelinizi kaybedersiniz. Sonra da tekrar Meclis’e girebilmek için şartsız koşulsuz iktidar partisini desteklemek zorunda kalırsınız. Siyasetinizi iyi yapamadığınız zaman her daim iktidar partisinin yapmakta olduğu siyasetin altında ezilirsiniz. Uzun lafın kısası, Bahçeli’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı destekleyeceği dünden belliydi.11.01.2018
