29 EKİM’DEN 10 KASIM’A
Cumhuriyetimizin 90.yılını yürüyüşlerle ve konserlerle büyük bir coşkuyla kutladık. Kaldırılan andımızı öğrencilerimizle birlikte okuduk. İstiklal Marşımızı her zamankinden daha gür seslendirdik. Sıra 10 Kasım günü Atamızı anmaya geldi. Atamızı bu sefer daha büyük bir özlemle anacağız. Onu anmaktan ziyade anlamak için toplanacağız. Bizlere bırakmış olduğu emaneti her zamankinden daha çok sahipleneceğiz. Yine gaz sıkacaklar. Yine su sıkacaklar. Belki yine genci yaşlısı demeden tutuklayıp götürecekler. Günlerce sorgulayacaklar belki. Ancak hiç bir güç bizi, Atamızı anmaktan alıkoyamayacak.
Cumhuriyetimizin 90.yılını Marmaray’ın açılışı ile gölgelemek istemişlerdi, ancak ne yaptılarsa amaçlarına ulaşamadılar. Türk Milleti, Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de, Malatya’da, Marmaris’te ve daha birçok il ve ilçemizde alternatif törenlerle Atamızın emanetini kutladı. Kutlama törenlerini her ne kadar baltalamaya çalışmışlarsa da başaramadılar. Yurtsever halkımız Cumhuriyetine her zamankinden daha fazla sahip çıktı. Atamıza olan bağlılığımızı şimdiye kadar anlayamadılar ama bu sefer anladıklarından eminim. Karşılarında nasıl bir güç olduğunu fark etmemeleri mümkün değil. Korkuları da zaten buradan geliyor. Aceleleri de hep bu yüzden. Sonlarının da geldiğinin elbette farkındalar.
Bakalım 10 Kasımda ne yapacaklar? Yine ortadan mı kaybolacaklar yoksa hasta filan mı olacaklar hep beraber göreceğiz. Belki de tören sonu yeni bir açılış planlamış olabilirler. 29 Ekim’i baltalamak için acelece açtıkları asrın projesi Marmaray’ın durumu ortada. Açıldığından bu yana iki defa arızalanmış. Şimdilik kör topal hizmet veriyorlarmış Ne diyelim? Yaptıklarına Allah bile kayıl gelmiyor. Bu arada yandaş medyada boş durmadı hani. Asrın Projesi olan Marmaray’a, Cumhuriyet Bayramımızdan daha çok yer verdiler. Marmaray’ı adeta Cumhuriyet Bayramımızla özdeşleştirdiler. Sabah Gazetesi sorumsuzca Marmaray’ı Cumhuriyetimizle eş tutmuş. Allah akıl fikir versin diyorum da başka bir şey demiyorum. Yandaşlık bu hallere düştü işte. Memleket çıkarları yerine bireysel çıkarlar gözetilir hale geldi.
Sonlarının yaklaştığının elbet farkındalar. Bu yüzden Irak ve ABD ile yeniden yakınlaşma çabası içine girdiler. Bu yüzden Suriye’ye olası saldırı söyleminden vazgeçtiler. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar yolun sonu geldi. Çoban ateşini Gezi Parkı eylemleri yaktı. Sonlarını da 29 Ekimler,10 Kasımlar,23 Nisanlar ve 19 Mayıs etkinlikleri getirecek. Şair Nazım Hikmet ‘’Güzel günler göreceğiz çocuklar’’ diyor. Bu güzel şiire katılmamak elbette mümkün değil. Atamızın yolunda hep beraber güzel günler göreceğiz. Hem de güneşli günler.
01.11.2013
SAİT BALCI
