BAŞKA MAĞDURİYETİNİZ KALDI MI EFENDİLER?
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne 31 Ekim Perşembe günü 4 AKP’li kadın Milletvekilinin türbanlı olarak girmesiyle birlikte Meclis’te türban yasağı da delinmiş oldu. Böylelikle Cumhuriyetin kazanımları bir darbe daha aldı. Kuşkusuz 10 yıldır AKP İktidarının dur durak bilmeden laik Cumhuriyete saldırıları devam ediyordu. Okullarda kılık kıyafet serbestliğinin ardından şimdi de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sıra gelmişti. Çok şükür AKP sayesinde türban, Atatürk’ün Meclisi’ne de girdi. Başları göğe ermiştir artık.
Meclis’te türban yasağının delinmesiyle birlikte sıra Türk Ordusuna ve Emniyet’e gelmiş. Bunu ben söylemiyorum. Bunu türban yasağını delenler söylüyor. Demek ki Meclis’e türbanla gelmek hızlarını kesmemiş, daha da alevlenmişler. Türk Ordusu ve Emniyet’ten sonraki hedefleri neresidir bilmiyorum ama amaçlarının intikam olduğu kesin. 90 yıldır kabullenemedikleri Cumhuriyet’ten böylelikle intikam alıyorlar. Ulu önder Atatürk’ün ülkemizi, Emperyalist ülkelerin elinden kurtuluş savaşları sonucunda kurtarmış olmasının hiç önemi yok. Genciyle yaşlısıyla, kadınıyla erkeği ile verilen mücadelelerin hiç önemi yok. Savaşlarda verilen şehitlerin hiç önemi yok. Zor koşullarda kurulan Cumhuriyetin hiç önemi yok. Yokluk yıllarında Türk Milletinin varlığını korumanın hiç önemi yok. Atalarımızın bu coğrafyada bugün bizlere yaşanabilir bir vatan bırakmış olmasının hiç önemi yok. Sanki parçalanıp Emperyalist Ülkelere peşkeş çekilmiş olsaydık daha iyi olacaktı. Kurtuluş savaşı yapılmamış olsaydı daha iyi olacaktı. Lozan Barış Antlaşması imzalanmamış olsaydı daha iyi olacaktı. İşgalci devletlerin sömürüsü altında yaşamış olsaydık sanki daha iyi olacaktı. Geldiğimiz noktada maalesef anlayış bu. Yakın tarihimize baktığımız zaman Dünya Milletlerinin bağımsızlık mücadelelerine tanık oluyoruz. Oysaki Türk Milleti olarak Atatürk sayesinde bizde bağımsızlığımızı kurtuluş savaşlarında kazanmışız ama dedim ya bu bağımsızlığın hiç önemi yok. Dünya Ulusları bağımsızlığı önemserken biz kendimize sömürge olmayı ilke edinmişiz. Türk Milleti elbette böyle düşünmüyor. Türk Milleti sayesinde iktidara gelenler böyle düşünüyor. İşleri güçleri Atatürk devrimlerini baltalamaktan başka bir şey değil. Cumhuriyete verdikleri önem, türban yasağını delerlerken ne kadar mutlu olduklarından belli oluyor.
Türban yasağını her zaman kadınların önünde engel olarak gördüler. Kadınların giyim kuşamına müdahale olarak gördüler. Oysaki Ulu Önder Atatürk kadınlara toplum içinde olması gereken haklarını vermişti. Okuma yazma haklarını vermişti. Seçme ve seçilme haklarını vermişti. Erkeklerle aynı eşit statüde olmalarının önünü açmıştı. Demek ki Atamızın kadınlara verdiği bu hakların hiç önemi yokmuş. Oysaki Atamız, kadınlarımıza bu hakları vermemiş olsaydı bugün meclise türbanları ile gelen AKP’li kadın vekiller bugün Milletvekili olabilirler miydi? Osmanlı İmparatorluğu devam ediyor olsaydı kadın haklarından söz etmek mümkün olur muydu? Hem Atatürk devrimleri ile kadın haklarına sahip olacaksınız hem de Cumhuriyet devrimini kabul etmeyeceksiniz. Olacak iş değil. Ulu önder Atatürk, kılık ve kıyafette yeni düzenlemeler getirmişse bunu kadınlarımızın çağdaş ülkelerdeki kadınların seviyesine getirmek için yapmıştır. Kadınlarımızın toplum içinde itilip kakılmamaları için yapmıştır. Yoksa kadınlarımızın dini inançlarına engel olmak için değil.
Yıllardır türbanlı kadınlara kamu kurum ve kuruluşlarda serbestlik talebinde bulunanlar bugün türban takmayan kadınlara yapılan baskılar karşısında sessiz kalmayı yeğlemektedirler. İşte son örnekleri ortada duruyor. Dekolte ile program yapan sunucuyu bir gün içinde işinden gücünden etmediler mi? Şimdi de okullarda bazı öğrencilerin türban takmayan öğretmenlerine baskı yaptıklarını duymaktayız. Şimdi buradan kadınların kılık ve kıyafetine erkeklerin karışmamasını söyleyen BDP Milletvekili Pervin Buldan’a sesleniyorum! Meclise türbanları ile giren 4 AKP’li kadın Milletvekiline sahip çıktığınız kadar başı açık öğretmenlere de sahip çıkacak mısınız? Ramazan aylarında oruç tutmayan kadınlara da sahip çıkacak mısınız? Televizyonlarda açık giysi ile program sunarken işten atılan kadınlara da sahip çıkacak mısınız? Bugün türbanları ile gerek kamu kurum ve kuruluşlara gerekse Meclis’e rahatça giren kadınlara sahip çıktığınız kadar başı açık kadınlara da sahip çıkacak mısınız?
Biraz daha ülkeyi yönetmekte olan siyasi iradeye seslenmek istiyorum. Yoksa çatlarım. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimi İmam Hatiplerin önünü açmak için deldiniz. Bugün türbanın tüm kamu kurum ve kuruluşlarına girmesini sağladınız. Türk Ordusunu, darbe yapacaklardı mazereti ile darmadağın ettiniz. Kısacası Atatürk ilke ve devrimlerini bir bir yok ettiniz. Cumhuriyetin temeline dinamit koydunuz. Yıllardır hep mağdur edebiyatı yaptınız. Halkın oyunu hep bu mağdur edebiyat ile aldınız. Şimdi soruyorum, başka bir mağduriyetiniz kaldı mı efendiler? 04.11.2013
SAİT BALCI
