Makaleler

SURİYE POLİTİKAMIZIN İFLASI

            Bizimkiler şimdi Suriye’de yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle silahların susmasını istiyorlar. Peki, nasıl susacak silahlar söyler misiniz? Suriye’nin meşru ordusunun teröristlere karşı operasyonları durdurması ile mi? Peki, bunun karşılığında Özgür Suriye Teröristleri ne yapacak? Onlar devam edecek tabi. Onlara bişey demek yok tabi. Teröristler yaramaz çocuk ama meşru Suriye Ordusu üvey evlat. Teröristiler ortalığı kırıp dökerse tepki vermek yok ama Suriye Ordusu teröristlere yanıt verirse Esat halkına zulüm yapıyor oluyor. Bu ne biçim adalettir? Bir an aynı mantığın bize uygulandığını varsayalım. Gerçi uygulanmıyor değil ya neyse ben gene örneğimi söyleyeyim. Örneğin PKK Doğu Anadolu Bölgesinde sürekli karakolları hedef alacak. Bölgede bulunan okullardaki öğretmenleri kaçıracak. Bunların karşısında Türk Ordusunun olaylara seyirci kalması düşünülebilir mi? Türk ordusu teröristlere yanıt verdiği zaman Ordu halka eziyet ediyor denilebilir mi? Suriye ile aramızdaki tek fark ise Batılı devletlerin Ortadoğu projesini Ülkemizde henüz hayata geçirememiş olmalarıdır. Yoksa bölgeye bakış arasında pek fazla bir fark yok. Oyunlar şimdilik Suriye üzerinde oynandığı için tüm güçler Suriye Ordusu üzerine yığılmış durumda. Olaylara genel olarak baktığımız zaman ise bizim teröristler dağda Suriye’nin teröristleri ise düz ovada. Yarından sonra bizim teröristlerimiz de inşallah düz ovaya inmezler.

Peki, şimdi durduk yerde Suriye Ordusundan neden ateş kesmesi isteniyor. Neden sadece Kurban Bayramı mı? Neden, sadece Kurban Bayramı ise neden Şeker Bayramında da ateşkes istenmedi. Yoksa Şeker Bayramı bayramdan sayılmıyor mu? Yoksa dinen Şeker Bayramında kan akıtmak günah değil mi? Şimdi Davutoğlu tutturmuş Kurban Bayramında Suriye Ordusu ateş kesmesi lazımmış. O halde teröristler de silahları bıraksınlar bakalım. Başbakan bizim teröristlere öyle dememiş miydi? Bizim teröristler silahları bıraktılar mı? Hayır, daha aksine daha çok silahlandılar. PKK nasıl silahlanıyor? Tabiî ki Amerikan CIA’ın katkıları ile. Bu durum karşısında biz bişey yapabildik mi? Hayır. Genel Kurmay Başkanı ne diyor? Amerika izin verirse ancak o zaman operasyonlar yapılabilir. Peki, Suriye’de durum nasıl? Bizim Ülkede geçerli olan durum aynen Suriye’de de geçerli değil mi? ABD bizim Ülkedeki teröristleri kışkırttığı gibi Suriye’de ki terörist grupları da kışkırtmıyor mu? ABD’nin işi zaten budur. Kimi kime nasıl kırdırtabilirse dünya barışına o oranda katkıda bulunuyor.

Peki, baştan beri akan kanları durdurma adına neden şimdiye kadar ateşkes gündeme gelmedi? Tabi ki o sıralar işler rayında gidiyordu da o yüzden. O sıralar Özgür Suriye Teröristleri ABD ve bizim katkılarımızla ilk önceleri sınırları ele geçirdiler: Daha sonra sınır bölgelerinden iç bölgelere doğru gözle görülür bir ilerleme kaydettiler. O zaman Özgür Suriye Teröristlerinin işleri rayında gittiği için ateşkes gündeme gelmedi. Ne zaman Suriye Ordusu çapulcu teröristlerini büyük şehirlerden püskürtmeye başlamışsa hemen apar topar ateşkes gündeme geldi. Çünkü teröristlerin Suriye Ordusu karşısında ele geçirmiş olduğu yerleri geri vermek istemiyorlar. Oraların Suriye Ordusunun eline geçmesini istemiyorlar. İç savaş bu şekilde devam ederse teröristlerin teslim bayrağını çekmeleri an meselesidir. Bu yüzden teröristlere bir soluk aldırabilmek için yeniden toparlayabilmek ve yeniden bir strateji geliştirebilmek için molaya ihtiyaç duyulmaktadır. Suriye’den teröristlerin attığı bombalara bizim verdiğimiz misilleme de yeterli gelmeyince tabiî ki şiddetle bir molaya ihtiyaç hissedilmektedir. İşte bu yüzden ateşkes ilan edilmesi istendi Yani anlayacağınız Davutoğlu, teröristlere zaman ve yeni hamleler kazandırmak amacı ile ateşkes ilan etmek istiyor. Dışişleri Bakanımız bölgenin efesi ya. Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esat’ta Davutoğlu’nu çok önemsiyor ya.

Şimdi bizimkiler ne yapıp ettilerse Esat’ı düşüremedikler ya. Yenilgiyi de pek kabul edemiyorlar ama yine de bizimle alakası olmayan bir savaş için ateşkes talebinde bulunuyorlar. Geldiğimiz noktaya bakar mısınız? Ne hallere geldiğimizi gelin de görün bakalım. Söylenenlere göre Beşşar Esat’ta teröristlerin de silah bırakmaları halinde ateşkesin geçerli olacağını söylemiş. Şimdi Beşşar Esat davasında haklı değil midir? Beşşar Esat davasında sonuna kadar haklıdır. Bizim de elimize yüzümüze bulaştırdığımız Suriye Politikasından bir an evvel çıkmamız gerekiyor. Ama bunun için devlet adamlığı lazımdır. . 22.10.2012 SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title