ŞU ÇUVAL MESELESİ
Türk Gençlik Birliği üyelerinin İstanbul’da Amerikan askerlerinin başına çuval geçirmesinin yankıları halen devam ediyor. Bu gidişle ABD askerlerinin başına çuval geçirme olayı gündemdeki yerini bir hayli gün daha devam ettireceğe benziyor. Bu konunun ülkenin ve dünya gündemini işgal etmesinin bence hiçbir sakıncası yok. Keşke Türk Gençlik Birliği üyeleri başlarına çuval geçirdikleri ABD askerlerini bir de denize atsalardı daha iyi olurdu. Böylelikle eylem hem daha anlamlı olurdu, hem de amacına tam olarak ulaşmış olurdu. Fakat yine de bu eylemi gerçekleştiren Türk gençlik Birliği üyelerini başta genel başkanları olan Çağdaş Cengiz olmak üzere hepsini yürekten kutluyorum.
ABD Askerlerinin başına çuval geçirme eylemine doğal olarak ABD’den sert tepkiler geldi. Bu olayın ülkemizin misafir severliğine gölge düşürdüğünden bahsetmişler. Gerçekleştirilen eylemin ABD’ye tehdit olarak algılamışlar. Valla ben bu işin orasını burasını bilemem. Ben kendi namıma bu eylemi desteklediğimi söyleyeyim. Eylemi kimin gerçekleştirdiği hiç önemli değil. Önemli olan ABD Askerlerinin başına çuval geçirilmesidir. Yaşamakta olduğumuz vatan topraklarında ABD askerlerinin istenmediğinin hissettirilmesidir. İşte o kadar.
ABD, çuval geçirme olayını çirkin ve rahatsız edici bulmuşlar. ABD askerlerinin başına geçirilen çuval çirkin ve rahatsız edici ise Süleymaniye’de Türk Askerlerinin başına geçirilen çuval memnuniyet verici midir? ABD’li yetkililer Türk askerlerini başına çuval geçirildiği zaman aynı benzer tepkiyi göstermişler miydi? O zaman elbette herhangi bir tepki göstermediler. Neden biliyor musunuz? ABD’li askerlerin canı can ama Türk Askerlerinin canı patlıcan da o yüzden. Türk Askerlerinin başına geçirilen çuvaldan dolayı bırakın ABD’li yetkilikleri, Türk Ordusunun o dönem Genel Kurmay Başkanı olan Hilmi Özkök bile rahatsız olmadı. Hilmi Özkök bu olaydan dolayı ABD’li yetkilileri kınamadı bile. Türk Ordusu kendi askerine bile sahip çıkamadığı bir yerde ABD’li yetkilerin sahip çıkmasını beklemek abesle iştigal olurdu.
Türk Gençlik Birliği üyelerinin gerçekleştirmiş olduğu bu eylem hiç kuşkusuz, Türk Askerlerinin başına geçirilen çuvalın rövanşıdır. Karşılığıdır. Burada hiç kızmaya ve gücenmeye de gerek yok. Atalarımız, ‘’Ne ekersen onu biçersin’’ demişler. Ne güzel de söylemişler. Siz ta okyanus ötesinden gelip bölge ülkelerini birbirlerine kırdıracaksınız. Nerede terörist varsa hepsini örgütleyip bölgenin huzurunu bozmaları için yönlendireceksiniz, ama öbür taraftan kendi askerlerinize karşı bir eylem yapıldığı zaman kabarıp öfkeleneceksiniz. Yok, öyle yağma. Gençler az bile yapmışlar. Baştan da söylediğin gibi keşke çuvalı geçirdikten sonra bir de denize atsalardı. Böylelikle layık oldukları yeri bulmuş olurlardı.
ABD Askerlerinin başına geçirilen çuval ile ilgili gazeteleri şöyle bir kolaçan ettim. Hani siyasiler de bu olaydan dolayı memnuniyetlerini açıklamışlar mı diye. Geçen cuma günü Sözcü, Cumhuriyet ve Aydınlık Gazetesi almıştım. Ne yalan söyleyeyim bu gazetelerde siyasi parti liderlerinin bir açıklamasına rastlayamadım. Belki de ben bu yöndeki haberleri kaçırmış olabilirim. Ancak takip edebildiğim kadarıyla ne Cumhuriyet Halk Partisi, ne de Milliyetçi Hareket partisinden bir partilinin çuval eylemimi ile ilgili görüşlerini açıkladıklarına tanık oldum. Sanıyorum mecliste grubu bulunan siyasi parti sözcüleri ABD Askerlerinin başına çuval geçirilmesinden dolayı üzgün olmalılar. Yoksa Türk ordunun başına geçirilen çuval eyleminin rövanşının alınmasından dolayı memnuniyetlerini açıklarlardı. İktidar partisini geçtim. Peki, Cumhuriyet Halk Partisinden bir Allah’ın bir kulu kalkıp neden adam gibi bir açıklama yapmıyor? Korktukları için mi, yoksa ABD’yi kızdırmamak için mi? Sizce hangisi olabilir? Bana göre korktukları için ve ABD’yi kızdırmamak için. Neden peki? Çünkü eylemi gerçekleştiren Türk Gençlik Birliği üyelerinin taşıdığı yüreğin binde birini taşımıyorlar da ondan.
Yarın tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.17.11.2014
