ŞİMDİ KİM TERS KÖŞE OLDU?
Anayasa Mahkemesinin 52.kuruluş yıldönümünde konuşan Haşim Kılıç, deyim yerindeyse Başbakan’a tam anlamıyla bir hukuk dersi verdi. Televizyon ekranlardan görebildiğim kadarı ile Başbakan’ın yüzünden düşen bin parçaydı. Başbakan, geçenlerde Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili ‘’ters köşe yapabiliriz’ ’diye açıklama yapmıştı. Şimdi görünüşe bakılırsa Başbakan’ın kendisi ters köşeye yatmışa benziyor. Kılıç’ın konuşmaları da öyle yenilir yutulur cinsten değil hani. Kılıç’ın konuşmalarına Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek başta olmak üzere Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç anında tepki gösterdiler. Neymiş efendim, Haşim Kılıç siyasetçi gibi konuşuyormuş. Bu konuşmaları Anayasa Mahkemesinin diğer üyeleri tasvip etmezlermiş. Muhalefet gibi konuşuyormuş. Hem Anayasa Mahkemesinin kuruluş yıldönümüne çağırıyormuş, hem de azarlıyormuş. Bu eleştiriler bir hukukçuya yakışmazmış falan filan. Sanki kendileri çok iyi hukukçular da o yüzden konuşuyorlar. Başbakan, Paralel Devlet diye Haşim Kılıç’ı kastederek eleştirecek ama bir hukukçu olarak Haşim Kılıç cevap veremeyecek. Daha doğrusu Başbakan her istediği kişiyi paralel, marjinal, terörist ilan edebilecek ama ona yanıt verilmeyecek. Toplumdan ve kurumlardan böyle tavır bekliyorlar. Bundan böyle daha çok bekleyecekler.
İstiyorlar ki, Anayasa Mahkemesi de dâhil tüm yargı kurumları onlara hizmet etsin. Yargıtay, Danıştay, Anayasa Mahkemesi istedikleri gibi karar çıkartsınlar. Yüksek Seçim Kurulu bu görevi zaten tam olarak yerine getiriyor. İstedikleri yerdeki seçimleri iptal ettiriyorlar, istemedikleri yerdekilere ise duyarsız kalıyorlar. Daha doğrusu kazanamadıkları yerleri iptal ettiriyorlar. Eğer az bir farkla seçimi kaybetmişlerse sandıkları on kere saydırıp sonuçları lehlerine çeviriyorlar. Bunu yapamıyorlarsa, daha doğrusu o bölgedeki oylara muhalefet sahip çıkmışsa bu sefer de başka bahaneler ile seçimi iptal ettiriyorlar. Yalova’daki seçimleri de bu şekilde iptal ettirdiler. Şimdi de Adana ile Hatay ile uğraşıyorlar. Buraları alamadılar ya o yüzden. Çok muhtemeldir ki buralarda da seçimler iptal edilebilir. Kim kime dum duma. Ancak İstanbul, Ankara ve Antalya’daki seçimleri muhalefet iptalini istediği için iptal etmiyorlar. Şimdi gelin de bu yanlı ve taraflı olan Yüksek Seçim Kuruluna güvenin.
Eğer Başbakan’ı yanıt vermek, eleştirmek kanunla yasaklanmış bile olsa Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın eleştirme hakkı yine vardır. Hem yasal açıdan vardır, hem de geçmiş günlerin hatırı için vardır. Çünkü AKP’yi bugünlere kadar gelmesinde Haşim Kılıç’ın büyük payı vardır. Haşim Kılıç o günlerde dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı olan Abdurrahman Yalçınkaya’nın AKP’nin kapatılması için açmış olduğu davada, Anayasa Mahkemesinin üyelerine baskı yapmamış olsaydı bugün AKP diye bir parti olmayacaktı. Şimdi ise gün geldi, devran döndü. Başbakan Cemaate karşı savaş açınca Haşim Kılıç’ı da karşısında buldu. Geçmişte Haşim Kılıç’a, partilerini kapatmaktan kurtardığı için saygı duyuyorlardı ama bugün eleştirdiği için saygı duymuyorlar. Anayasa Mahkemesi işinize geldiği zaman saygı duyulacak, işinize gelmediği zaman da saygı duyulmayacak bir kurum değildir. Anayasa Mahkemesi, Danıştay ile Yargıtay’a da benzemez. Hele hele Yüksek Seçim Kuruluna hiç benzemez. 28.04.2014
SAİT BALCI
