SAPIKLIK FETVASI
2016 yılına girerken birçok dost ve arkadaşımdan umut ve barış mesajları almıştım. Ancak ne yalan söyleyeyim ki, ben şahsen 2016 yılından hiçbir beklenti içinde değildim. Hatta 2016 yılında 2015 yılını arayacağımızı söylemiştim. Her geçen gün bulunduğumuz coğrafyada ilişkilerin daha de gerginleşeceğini ve dolayısıyla ölümlerin daha da artacağını söylemiştim. Bu gidişata ancak uluslararası bir denge gelmesi halinde sona ereceğini söylemiştim. Yani Rusya’nın bölge üzerinde inisiyatif alma durumunda ABD’nin önüne geçilebileceğini söylemiştim. ABD ile mücadele edilmesi durumunda bölge halkalarına barışın gelebileceğini söylemiştim. Bugün de aynı düşüncelerimin arkasındayım. Yazdıklarım da ortada.
Hal böyleyken 2016 yılına girdiğimiz daha bu ilk günlerde Diyanet İşleri Başkanlığının sapıklık fetvası gündeme damgasını vurdu. İktidar partisi çevrelerinin her ne kadar da olsa bu gündemi saptırmaya yönelik çabaları olsa da başarabilmiş değiller. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın fetva olayını Paralel Devlet bağlaması ne kadar da aciz duruma düştüklerini apaçık ortaya koydu. Diyanet İşleri Başkanlığı da zaten ilgili fetvayı önce siteden kaldırmış sonrasında da siteyi kapatmış. Şimdi de soruşturma başlatmışlar. Tabi ki başlatıp başlatmadıklarını kesin olarak bilmiyorum. Ancak yaptıkları açıklamada soruşturma başlattıklarını söylemişler. Ben bunların yaptıkları soruşturmaya da inanmam ama şimdilik inanmış gibi yapıyorum. Yakın bir zamanda bu soruşturmanın altından hiçbir şeyin çıkmayacağını zaten görürüz. Ama şimdilik dediğim gibi başlattıkları soruşturmanın sonucunu bekleyeceğiz. Bakalım altından ne çıkacak.
Şimdi gelelim Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinde yer alan fetvaya. Ben zaten böyle bir fetvanın Diyanet İşleri Başkanlığının sitesinde yer almasını doğrusu hiç yadırgamadım. Neden mi? Açıklayayım. Her şeyden evvel siz bugüne kadar ezanın saatinin değiştiğini hiç duydunuz mu? Çok şükür iktidar partisinin seçim mitinglerinde böyle bir gelişme de yaşanmıştı. Bunu ben iddia etmiyorum. İktidar Partisinin ileri gelenleri 7 Haziran seçimlerinde oy kaybetmelerini ezan saatlerinin Erdoğan’ın konuşmasını bölmemesi için değiştirmelerine bağlamışlardı. Yanlış duymadınız. Erdoğan’ın seçim mitinglerinde ezan saatlerini değiştirmişler. Diyanet İşleri Başkanlığı da bu işe göz yummuş. Şaşırdınız değil mi? Demek ki Mercedes alınınca böyle şeyler olabiliyormuş. Kuran-ı Kerim de böyle şeylerin yazıldığını sanmıyorum ama demek ki bunların kitabında var.
Keza yine aynı Diyanet İşleri Başkanlığı 17 – 25 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Soruşturması sırasında da camilerde hırsızlık vaazlarını askıya almıştı. Ne mutlu ki bize böyle bir Diyanet İşleri Başkanlığımız var. Hakikaten ne kadar övünsek azdır. Dünyada eşi benzeri olmayan böyle bir Diyanet İşleri Başkanlığımız olduğu için de yatıp kalkıp Allah’a dua etmeliyiz. Ülkenin gündemine katkı koyan böyle bir Diyanet İşleri Başkanlığımız var işte. Yani anlayacağınız nabza göre şerbet olayı.
Peki, Diyanet İşleri Başkanlığının İnternet sitesinde yer alan fetva da ne yazıyordu? Hani bu habere herhangi bir yasak gelmeden hemen yazayım. Çünkü bunların işi belli olmaz. Bir bakmışsınız habere yasak gelivermiş. Yasağı da soruşturmanın selameti için alırlar zaten. Lafı daha fazla dolandırmadan ilgili fetvaya geleyim. Diyanet İşleri Başkanlığının İnternet sitesinde ‘’Bir Baba’nın öz kızına şehvet duyması haram sayılmaz’’ yazılmış. Buyurun bakalım buradan yakın. Bu nasıl bir akıldır ki, böyle bir fetva veriyorlar. Hem de toplumun gözünde saygın bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığının İnternet sitesinden. Hani bana göre pek bir saygınlıkları da yoktu ya, neyse. Bunların utanmaları sıkılmaları da yok. Millet karın doyurma peşinde ama bunlar cinsel sapıklık peşinde. Millet PKK’nın ele geçirdiği yerlerde şehirleri terk ediyorlar ama bunların akılları başka yerlerde. Çocuklara sarkıntılık etmenin önünü açacak fetva yayınlayacak kadar da akıl ve hizandan yoksunlar. ‘’Allah’ından bulsunlar’’ diyorum da, başka bir şey demiyorum.12.01.2016
