ORTADOĞU ATEŞTEN BİR GÖMLEK
Bundan önceki makalelerimde, terörle mücadele etmek için teröre hedef olan devletlerin muhatap alınması gerektiğini yazmıştım. Buna örnek olarak da IŞİD’e karşı mücadele etmek için Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat ile Irak Devlet Başkanı Fuat Masum’un mahatap alınması gerektiğine değinmiştim. İran ile işbirliği yapılması gerektiğini söylemiştim. Fakat gelişmeler hiç de bu yönde ilerlemiyor. Koalisyon güçleri sözde IŞİD ile mücadelede ederken Devlet Başkanlarının yerine, terör örgütleri ile kukla devletleri muhatap almaya devam ediyorlar. Bu şekilde terörü bitireceklerine inanıyorlarsa aldanıyorlar.
Almanya Başbakan’ı Angela Merkel merkezi Irak Devletine yapması gereken silah yardımını Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi Başkanı olarak adlandırılan Barzani’ye yapacağını duyurmuştu. Merkel bu anlamda da geçtiğimiz günlerde bu taahhüdünü yerine getirmeye başladı. Almanya’nın Barzani’ye silah yardımında bulunmasının elbette bir amacı var. Yoksa Merkel hiç yoktan Barzani’ye neden yardım etsin? Gelişmesini tamamlamış olan bu süper güçler her zaman emebilecekleri yeni sömürge devletler ararlar. Çünkü gelecek dönemlerde baş gösterecek ihtiyaçları bugünden sağlamazsanız, yarından sonra sıkıntı çekerseniz. Bu sistem ABD başta olmak üzere diğer emperyalist güçlerin de her zaman başvurduğu bir yöntemdir. Onlar bu yolla gelecek kuşakların hayatlarını garantiye alırlar, sömürülen uluslar da kendi içlerinde özellikle kışkırtılan etnik köken ayrışmaları yüzünden binlerce canlarını feda ederler. Bu sistem bugüne kadar hep başarıyla uygulandı. Sisteme karşı gelen liderler de alaşağı edildi. Halen daha bu sisteme direnen liderler de elbette var. Bunlardan birisi de hiç kuşkusuz Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’tır. Beşar Esat’ın devrilmesi demek sömürgeci para babaların zaferi demektir. Ortadoğu’nun daha da istikrarsızlaşması demektir.
Tekrar ana konuma dönüyorum. Almanya Başbakanı Angela Merkel’den sonra şimdi de ABD saman altından yürüttüğü PYD ilişkisini su yüzüne çıkarmaya başladı. Bu konuda konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı, PYD’ye, istihbarat paylaşımı yaptıklarını duyurdu. Bu görüşmelerin salt istihbarat ile de sınırlı kalmayacağı şimdiden belli. ABD terörle mücadele anlamında kendi askerlerini ateşe atmayacağını daha önce defalarca dile getirmişti. Fakat bölge ülkelerin askerlerinin canı patlıcan olduğu için, IŞİD ile herhangi bir kara savaşı yaşanacaksa içinde ülkemizin de bulunduğu bölge ülkelerinin askerleri ateşe atılacak. Ülkemiz içinde yeni yetiştireceğimiz teröristler meydana sürülecek. Böylelikle ülkemiz sömürgeci devletlerin çıkarları uğruna yine gel geç hanına dönecek.
Bölgemiz üzerinde cereyan etmekte olan tüm bu gelişmeler Birlemiş Milletler ’in onayı alınmaksızın yapılıyor. Daha da doğrusu Birleşmiş Milletler emperyalist güçlerin Ortadoğu’yu talan etmesine ne evet diyor, ne de hayır. Birleşmiş Milletler Örgütü İsrail’in Filistin’i bombalamasına seyirci kaldığı gibi ABD ve diğer koalisyon güçlerin de Ortadoğu’yu kana bulamasına seyirci kalıyor. Bu gidişata dur diyecek maalesef bir irade de yok. İllaki kan akacak. İllaki bölge ülkeleri sömürülecek. İllaki bölge ülkeleri parçalanacak. Yoksa başka türlü canları rahat etmiyor. Yarın tekrar görüşene dek kalın sağlıcakla. 22.10.20414
