KILIÇDAROĞLU’NA OY VERECEK MİSİNİZ?
Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Partisinin ilkeleri olan 6 Ok’u yeniden yorumlamaya karar vermiş. Altı Ok’u değiştirmeyecekmiş ama yeniden yorumlayacakmış. Beyefendi sanki Anayasa Profesörü ya o yüzden. Sanki yerel seçimleri kazanmış. Sanki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanmış da şimdi sıra 6 Ok’un yeniden yorumlanmasına sıra gelmiş. Biz de Atatürk’ün kurmuş olduğu Cumhuriyet Halk Partisinin ilkelerini Kılıçdaroğlu ne zaman değiştirir diye bekliyorduk. Koyun can derdinde, kasap ise et derdinde. Hale bakar mısınız? Zaten dokunmadığı bir altı ok kalmıştı, şimdi ona da dokunacakmış. Beyefendinin, yerel seçimlerin ardından Cumhurbaşkanlığı seçimlerini de kaybettiği umurunda değil ki. Seçim yenilgilerinden gram üzülmüyor ki. Yapmış olduğu bireysel hatalarının Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de mal olduğunu umursamıyor ki. Seçimleri ha kazanmış, ha kaybetmiş. Kaybeden kendisi değil ki. Kaybeden Cumhuriyet Halk Partisidir. Kaybeden Türk Milletidir, ama kaybeden asla Kılıçdaroğlu değildir. Eğer kaybeden Kılıçdaroğlu olmuş olsaydı şimdiye değin çoktan istifa etmiş olurdu. Kaybeden Kılıçdaroğlu olmuş olsaydı şimdi insan içine çıkamaz olurdu. Demek ki kaybeden Kılıçdaroğlu değil. Zaten bu yüzden ‘’seçimin kaybedeni değil, kazananıyız’’ diyor ya. Cumhurbaşkanlığı seçimini çatı adayı kazandığı için Erdoğan Çankaya’ya çıkıyor ya.
Kılıçdaroğlu 6 ok ile ilgili demeci hangi gazeteye vermiş biliyor musunuz? Sizi fazla merak da bırakmayayım. TODAY’S ZAMAN Gazetesine vermiş. Helal olsun böyle bir Genel Başkana doğrusu. Gideceği yeri de iyi biliyor canım. Hani Ergenekon ve Balyoz Davalarını tertipleyen Cemaat var ya, işte onun gazetesine konuşmuş. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de partinin ilkelerini bir tarafa atıp Cemaatle birlikte hareket etmişti ya o yüzden. Ekmeleddin’i partinin yetkili kurullarından saklayarak başımıza dayatmıştı ya, o yüzden. İşte şimdi yine Cemaat ile birlikte hareket etmeye devam ediyor. 6 Ok’un yorumlanmasını da sakın Cemaat istemiş olmasın? Yoksa kendi başına pek bişey beceremez de.
Kılıçdaroğlu altı Ok’un hepsi mi yorumlanacak sorusuna, ‘’Elbette, bu kurultay bu değişimlerin güçleneceği kurultay olacak’’ diye yanıt vermiş. Hedefinde seçim kazanmak diye bir şey yok. Mübarek sanki bir sivil toplum örgütünün genel başkanı da o yüzden seçim kazanmak gibi bir derdi yok. Neymiş efendim? Bu kurultay değişimin güçleneceği bir kurultay olacakmış. Cumhuriyet Halk Partisinin iktidardan çok değişime ihtiyacı varmış. Evet, bu konuda Kılıçdaroğlu’na ben de katılıyorum. Cumhuriyet halk Partisinin değişime ihtiyacı olduğunu ben de kabul ediyorum. Ama hangi değişime biliyor musunuz? Evet, tahmin edebileceğiniz üzere Cumhuriyet Halk Partisinin Kemal Kılıçdaroğlu’ndan kurtulacağı değişime ihtiyacı olduğuna ben de katılıyorum. Cumhuriyet Halk Partinin asıl Muharrem İnce’ye ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisinin iktidar olmaya ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisinin Atatürk ilke ve devrimlerini benimseyen bir lidere ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisinin altı oku yeniden yorumlayacağını söyleyen bir partiliye değil, eylem ve söylemleri ile Atatürk’ün izinden yürüyen ve iktidar partisine meydan okuyacak bir lidere ihtiyacı var. Ülkenin birliğini ve bütünlüğünü savunan bir lidere ihtiyacı var. Sevr yerine Lozan’ı savunan bir lidere ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişinden rahatsız olan Kılıçdaroğlu’na değil, varlık ile yokluk arasında Cumhuriyeti kurup yaşatan ve bu anlayışı benimseyen bir lidere ihtiyacı var. Cumhuriyet Halk Partisinin Kılıçdaroğlu’na değil, Muharrem İnce’ye ihtiyacı var.
Ey Cumhuriyet Halk Partisinin kurultay delegeleri ve Milletvekilleri! Gözünüzü açın artık! Seçim yenilgilerinden bile rahatsız olmayan bir Genel Başkan’dan kurtulma vakti geldi. Her seçim sonrası Cumhuriyet Halk Partisini hezimete uğratan Kılıçdaroğlu’ndan kurtulma vakti geldi. Zaman, Milletvekili koltuğunu garantiye alma zamanı değildir. Varoluşlara gitmeyen bir Genel Başkan’ın kazanabileceği bir seçim yok. Sandıklara sahip çıkamayan bir Genel Başkan’ın kazanabileceği bir seçim yok. İktidar partisine anladığı dilden yanıt verebilecek bir Genel Başkan yok. Örgütlerin iradesine güvenen bir Genel Başkan yok. Verdiği söze sadık kalan bir Genel Başkan yok. Atatürk’ün kurmuş olduğu Türkiye Cumhuriyeti’ni savunan bir Genel Başkan yok. Geçmişten bu yana Cumhuriyet Halk Partisinin varlığından memnun olan bir Genel Başkan yok. Atatürk’ün izinden yürüyen bir Genel başkan yok.
Ey Cumhuriyet Halk Partisinin Kurultay Delegeleri ve Milletvekilleri, sizlere sesleniyorum! ‘’Laiklik tehlikededir diyemem’’ diyen bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? Cumhuriyet Halk Partisini iktidara taşıyamayan bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? PKK’nın yasalaşmasına onay veren bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? Cumhuriyet Halk Partisinin geçmişinden rahatsız olan bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? AB ve ABD çıkarlarına hizmet eden ve TESEV’in kurucuları arasında yer alan bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? Alman gizli haber alma servisi ile işbirliği yapan bir Genel Başkana oy verecek misiniz? Cumhuriyet Halk Partisinin ilkeleri arasında yer alan altı Ok’u yeniden yorumlayacağım diyen bir Genel Başkan’a oy verecek misiniz? 25.08.2014
SAİT BALCI
