Makaleler

BESLE KARGAYI, OYSUN GÖZÜNÜ

sait-balci

Usame Bin Muhammed Bin Avad Bin Ladin,El Kaide’nin kurucusu ve lideridir. Afganistan’da Sovyet Ordusuna karşı mücahitlerle birlikte on yıl savaştı. 1990 yılında Saddam Kuveyt’i işgal edince Usame Bin Ladin Suudi sınırlarının korunmasını talep etti. Suudiler Usame Bin Ladin’in giderek güçlendiğini fark edip bu isteğini geri çevirdiler. Suudilerin kararını ABD’de onayladı. Dolayısıyla da Usame Bin Ladin Afganistan’da ABD’ye karşı mücadele başlattı.

Taliban’da Afganistan’da Sovyetlere karşı savaştı. ABD’nin çıkarları adına mücadele etti. Sovyetlerin Afganistan’dan çekilmeleri ile birlikte Taliban’da Afganistan’da söz sahibi oldu. Fakat eskisi gibi ABD’den destek görmedi. 11 Eylül 2001 de ABD’de büyük bir saldırı düzenlendi. ABD bu saldırıdan Usame Bin Ladin’i sorumlu tutu. Usame Bin Ladin’i Taliban’ın sakladığına dair önemli ipuçlarına ulaşıldı. Dolayısıyla ABD Taliban’ı da terörist listesine aldı. Bunun üzerine Taliban’da ABD’ye karşı mücadele başlattı.

IŞİD, Suriye’de Beşar Esat rejimine karşı ülkemizin de aralarında bulunduğu Katar ve Suudi Arabistan’ın yönlendirmesi ile mücadele başlattı. Tabi ki arka planda yine küresel güçler vardı. Küresel güçlerin arkasında da ABD vardı. ABD Ortadoğu’da kendi çıkarlarını korumak için yine bir radikal İslam örgütü ile işbirliği yapıyordu. IŞİD’in yanında da El Kaide ve onun Suriye Kolu El Nusra Cephesi vardı. ABD’nin radikal İslamcı teröristleri var güçleri ile Esat’a saldırdılar. Suriye Ordusundan yakaladıkları askerlere ve sivil halka akıl almadık işkenceler yaptılar. Fakat Beşar Esat iktidarını düşüremediler. Bunun üzerine IŞİD, ABD’yi ve onunla birlikte hareket eden diğer küresel güçleri top yekûn Suriye bataklığına çekmek için kendilerinin kullandığı kimyasal gazı Esat’ın üzerine yıkmaya çalıştılar. Fakat bu oyunu ABD geç de olsa fark etti. ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile görüşerek Suriye bataklığına saplanmaktan son anda kurtuldu. Dolayısıyla da ABD bir kez daha radikal İslam örgütünü kendi kaderi ile baş başa bırakmış oldu.

ABD’nin IŞİD’i sahada yalnız bırakmasının ardından IŞİD raydan çıkarak kendi hedeflerine yöneldi. Irak’ta terör estirdi. Masum insanları kurşuna dizdi. Suriye’den kalma akıl almaz katliamlara devam etti. Türkmenlere karşı katliam yaptılar. Farklı dinlere mensup insanları da acımasızca katlettiler. ABD, buraya kadar gelişen olayları seyretti. Fakat IŞİD ne zaman Irak’ta bulunan petrol bölgelerini ele geçirmeye başlamışsa o andan itibaren alarma geçti. IŞİD Kuzey Irak Bölgesel Yönetimin elinde bulunan topraklarda da ilerlemesine devam edince ABD kırmızı alarma geçti. IŞİD’in araçlarını ve ağır silahlarını havadan bombalamaya başladı. IŞİD’in daha önce yakaladıkları Amerikalı gazetecinin kafasını gövdesinden ayırdığı videoyu sosyal medyada paylaşması ile birlikte ABD tam anlamıyla alarma geçti. Biraz geç kaldı ama sonunda IŞİD’e karşı topyekûn alarma geçti. Halen daha IŞİD hedefleri ABD tarafından aralıklı olarak vuruluyor. Peki, ABD’nin alarma geçmesi için IŞİD’in illaki Amerikalı gazeteciyi öldürmesi mi gerekiyordu? Bugüne kadar IŞİD’in yapmış olduğu katliamlar harekete geçmek için yeterli değil miydi? Elbette yeterliydi ama ‘’Beni sokmayan yılan bin yıl yaşasın’’ diye bir Atasözümüz vardır bilirsiniz. ABD bu yüzden hareket etmedi. Etmedi de şimdi ne oldu? Şimdi kendi vatandaşlarını bile IŞİD’den koruyamaz hale geldi. Yani tarih yine tekerrür etti. Usame Bin Ladin’i ve Taliban’ı Sovyetlere karşı kullandı ama sonrasında onların hedefi haline gelmişti. ABD şimdi de IŞİD’i Suriye Devlet Başkanı Beşar Esat’a karşı kullandı fakat öbür taraftan da yine kendisi hedef oldu. Yani tarih bir kez daha tekerrür etti.

IŞİD tarafından gerek Suriye’de, gerekse Irak’ta katledilen insanlara üzüldüğüm kadar elbette Amerikalı gazetecinin hazin sonuna da üzüldüm. Ancak üzülmekle IŞİD’in yapmakta olduğu katliamların sonu gelmeyecek. ABD bölge ülkeleri üzerindeki plan ve projelerine bir son vermediği müddetçe bu katliamlar devam edecek. Suriye ve Irak’ta IŞİD’in masum ve savunmasız insanlara yaptığı katliamlardan ABD ne kadar sorumlu ise Amerikalı gazetecinin ölümünden de yine ABD sorumludur. Ne demiş Atalarımız ‘’Besle kargayı oysun gözünü’’
Pazartesi günü görüşmek üzere iyi hafta sonları dilerim. 22.08.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title