Makaleler

KERRY; ‘’ERDOĞAN KENDİ SEÇİMİNİ YAPMAK ZORUNDA’’

sait-balci

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, IŞİD ilgili ne zaman bir soru sorulsa her seferinde yuvarlak cümleler kullanarak terör örgütlerine destek olmadıklarını söylüyor. IŞİD’e terörist demeye dili varmıyor ya o yüzden. PKK’ya da terörist diyemezdi. Yani Erdoğan oldum olası teröristlerden korkuyor ve onlara ulu orta terörist diyemiyor. Teröristten korkan siyasetçi terörle mücadele edebilir mi? Teröre elini kaptıran, kolunu kurtarabilir mi? Peki göbekten ABD’ye bağlı olan Erdoğan, ülkenin çakarları doğrultusunda hareket edebilir mi? Ülkenin geleceği adına bir adım atabilir mi? Mümkün değil elbette. Şimdi Erdoğan’ın geldiği nokta tam da budur. Sağa sola kıpırdayacak hali de kalmadı. Geçenlerde bir Katar ziyareti yaptı. Kendince kader ortaklarından moral depolamaya çalıştı. ABD’ye karşı kader ortağı ile görüş alışverişinde bulundu. Bugüne kadar beraber besledikleri IŞİD sorunu ile nasıl hareket edeceğini saptamaya çalıştı. Koalisyon güçleri ile birlikte hareket etse, ülkemiz içinde bulunan İŞİD militanlarının terör estireceğinden korkuyor. Koalisyon güçleri içinde yer almasa, bu sefer ABD köşeye sıkıştıracak. Anlayacağınız Erdoğan bu sefer tam bir çıkmaz sokağa girmiş durumda. ‘’Yukarı tükürse bıyık, aşağı tükürse sakal’’

Anlayacağınız Erdoğan bu aralar, ABD Başkanı Obama’nın 11 Eylül konuşmasından sonra IŞİD krizini nasıl atlatacağının ince hesaplarını yapmakla meşgul. Ancak şu ana kadar bir çıkar yol bulmuş değil. Zaman da aleyhine işliyor. Fakat yapabileceği herhangi bir manevra da kalmadı. Oysaki ABD’nin kaybedecek bir dakika zamanı bile yok. Bir an evvel IŞİD’e karşı etkili bir operasyon yapmak istiyor. ABD askerlerini savaşın içine sokmadan bölge ülkelerinin askerleri ile sorunu çözmeye çalışıyor. Eğer olası Suriye’ye karşı bir saldırı başlatmış olsaydı yine, ABD askerleri karaya ayak basmayacaklardı. Ateş hattına bölge ülkelerinin askerlerini atacaktı. Suriye saldırısında Esat’ın askerleri ile bir hiç uğruna savaşacak ülkelerden birisi de biz olacaktık. Bizim olmayan savaş yüzünden de onlarca askerimiz şehit olacaktı. Geriye ise ABD’nin çıkarları uğruna koskoca Suriye Devletinin talan edilmiş hali kalacaktı. Çok şükür ki bugüne kadar bu seçenek kullanılmadı.

Peki, Irak’ta katliam yapan, kafa kesen IŞİD adlı terör örgütü, Irak Devleti parçalanmadan etkisiz hale getirilebilir mi? Hiç sanmam. ABD bölgeye Irak bölünmesin diye gelmiyor. Suriye parçalanmasın diye hareket etmiyor. ABD’nin her attığı adımın muhakkak bir anlamı vardır. Bu yüzden ABD şu an için Irak’a kilitlenmiş durumda. Obama’da bu yüzden 11 Eylül saldırılarının arifesinde IŞİD’e karşı daha etkin mücadele edeceğini söyledi. Bölge ülkelerini de bu yüzden toplayıp sonuç bildirisine imza attırdı. Ülkemiz mutabık kalınan bildiriye imza atmayınca Obama öncelikle Savunma Bakanını Chuck Hagel’i gönderdi. Hagel etkili olamayınca Dışişleri Bakanı John Kerry’i gönderdi. Kerry ‘de Erdoğan’ı ikna edemeyince Erdoğan’ın kirli çamaşırlarını ortaya dökmeye başladılar. Amaç ise Erdoğan’ı koalisyon güçleri ile ortak hareket etmesini sağlamak. Hem Irak’a hem de Suriye’ye komşu olan ülkemiz üzerinden IŞİD’e karşı mücadele etmek. Bu amaç doğrultusunda eski Ankara Büyükelçisi Ricciardone, Erdoğan’ın Suriye’de El Kaide’nin bir kolu olan El Nusra cephesini desteklediğini söyledi. Keza yine Irak’ta İŞİD’den ele geçirilen silahlarda ( M.K. E ) Makina Kimya Endüstrisi damgası olduğu tespit edildi.

Geldiğimiz noktada Erdoğan henüz ABD’nin istediği kıvama gelmemiş olacak ki şimdi de Kerry, IŞİD’e ait kaçak petrollerin ülkemiz ve Lübnan üzerinden taşındığını söyledi. Kerry bu iddiaları atmakla da kalmadı, ‘’Türkiye önümüzdeki günlerde kendi seçimini yapmak zorunda. Ne olacağını göreceğiz’’ diyerek de bir nevi Erdoğan’a şantaj yapmış oldu. ABD’nin ünlü gazetelerinden New York Times Gazetesi de geçenlerde benzer iddiaları ortaya atınca, Erdoğan büyük tepki göstermişti. Fakat Erdoğan aynı iddiaları John Kerry dile getirince herhangi bir tepki vermedi. Bu da demek oluyor ki IŞİD, petrolleri ülkemiz ve Lübnan üzerinden satmış.

Görülen o ki, IŞİD’in elindeki kaçak petrollerin satışı Erdoğan’ın başını epey ağrıtacağa benziyor. Erdoğan artık bu şamada safını belirlemek zorundadır. ‘’Ne şiş yansın ne kebap’ ’politikasının da Irak’ta işe yaramadığını görmek zorunda. Bu saatten sonra yeni bir manevra da yapamayacağına göre, ya Obama’nın isteklerine olumlu yaklaşarak IŞİD tehdidine rağmen yapılacak operasyonların içinde yer alacak, ya da IŞİD’e karşı yapılacak operasyonları dışında kalarak ABD’nin hedefi haline gelecek. İkisinden biri.

Pazartesi günü tekrar görüşmek üzere iyi tatiller dilerim.19.09.2014

SAİT BALCI

Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Menu Title